Diyarbakır'da kuzenleri, 15 yaşındaki Ö.Ç., ile B.Ç.'nin PKK tarafından kaçırıldığını belirterek BDP il binasını basıp, ardından Dağkapı Meydanı'nda oturma yapan iki aile eylemlerini sonlandırıp, BDP binasında HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Yıldırım ile birlikte Abdullah Öcalan posteri altında basın açıklaması yaptı. Murat Çetiner, anne ve babalar olarak başta duygusal tepki içine girerek sorumluyu yanlış adreste aradıklarını belirterek, "Çocuklarımızın dağa çıkmasının nedeni barış konusunda adım atmayan AKP iktidarının kendisidir. Acılarımız üzerinden B ve C planlarını devreye sokmayın. 'Çocuklarınızı kurtaracağız' diye dağları tekrar bombalamayın. Çocuklarımızı yeni ölümlerin gerekçesi yapmayın" dedi.
PKK'nın çocuklarını kaçırdığını iddia ederek, geçen Salı günü BDP Diyarbakır il binasına girip, burada partililerle tartıştıktan sonra döcüldüklerini öne süren 15 yaşındaki Ö. Ç., aynı yaştaki kuzeni B.Ç.'nin aileleri aileleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapan ailelerin yanına gitmeyerek Dağkapı Meydanı'nda yaptıkları eylemi sonlandırdı.
PKK'nın kaçırdığı belirtilen kuzenlerin aileleri bugün BDP il binasına giderek, burada HDP Diyarbakır Milletvekili Nursey Aydoğan ile birlikte Abdullah Öcalan'ın pasterinin altında basın açıklaması yaptı. Milletvekili Aydoğan, yaşları küçük çocukların PKK'ya katılmasından sonra ailelerin bununla ilgili bazı eylem ve etkinlik yaptığını anlatırken, 'Çözüm sürecinin' sonuca ulaşmaması üzerine örgüte katılımların arttığını söyledi. Aydoğan, şöyle dedi: AKP Hükümeti 1.5 yıldan beri süren görüşmelerde demokratik çözüm ve barış sürecinin nasıl ilerleyeceğiyle ilgili ayrıntılı ve net bilgilendirmeler yapmış olsa belki şu anda örgüte yoğun katılımların olmayacağını görecektik. Kürt gençleri AKP'nin politikaları karşısında, sorunun bu şekilde çözülemeyeceğinden kaynaklı inançla PKK ve gerillaya katılım sağlamaktadır. Acele edelim. Sorunun çözümünü zamana yaymayalım, oyalama politakası gütmeyelim. Çözümle ilgili ne yapacaksak bunu Türkiye kamuoyuyla açık, net, ayrıntılı paylaşalım. PKK da değerlendirmelerini bunun üzerinde yapsın. Bundan sonra aynı tablo, sıkıntılar yaşanmasın.
Aydoğan, yıllardan bu yana özgürlük mücadelesi yürüten aileler olduğunu, anne baba olmanın da ne olduğunu biz çok iyi bildiklerini anlatırken, şöyle devam etti: Bir haftadır gelişen bazı olumsuz durum ve tutumların duygusal düşünceden kaynaklandığına inanıyoruz. 18 yaş altında çocukların özgürlük mücadelesi saflarına katılması ailelerimizde tedirginlik, kaygı, üzüntü yaşatmıştır. Bütün bunlardan kaynaklı, ne yapacaklarını bilememenin kaygısı içinde akıllarına gelen ilk şey çocuklarını gerilla saflarından getirme yönteminin oturma eylemi ya da bir çadır kurmak olduğunu düşünmüşler.
Geçtiğimiz 10 günlük süreç bize gösterdii ki, bu eylem sorunun çözümüne yaklaşım biçimi değildir. Daha fazla bu eylemi kullanan, ailelerimizin bu acılı ve duygusal durumundan yararlanmak isteyenler Kürt sorununu bu eylem nedeniyle çözme değil de, daha fazla BDP'yi, PKK'yı yıpratmak aracı haline getirmişlerdir. BDP'yi ,PKK'yı yıpratarak bu sorunun çözülmesi mümkün değildir. PKK ve sayın Öcalan çözümün bir tarafıdır. Taraflara doğru yaklaşılmazsa çözümün geçikeceği ve geciken çözümün de Türkiye'yi daha farklı noktalara götüreceği aşikardır. Biz bu gelinen noktanın ailelerimiz tarafından iyi anlaşıldığını, doğru çözümlendiğini düşünüyoruz. Kısa süreli yaşanan duygusal atmosferdeki yanlışlık, eksiklik, hataların birbirimiz tarafından anlaşıldığını düşünüyorum.
PKK tarafından dağa götürüldüğü iddia edilen M.Ç.'nin babası, aynı yaştaki B.Ç.'nin amcası Murat Çetiner, çocuklarının dağa çıkmasına asıl nedenin Kürt sorununu çözmeyen, barış ve demokrasi konusunda adım atmayan, süreci boşa çıkaran sistemin sürdürücüsü AKP iktidarı olduğunu söyledi. Barış ve çözüm süreci başladığında anne, babalar olarak çok sevindiklerini dile getiren Murat Çetiner şunları söyledi: "Çocukları olan bütün anne ve babalar aynı sevinci duymuştuk. Bu kadar genç insanın artık ölmemesi lazım. Bu coğrafyada çok fazla can kaybedildi. Yeter artık, ölümleri istemiyoruz. Acılarımız üzerinden B ve C planlarını devreye sokmayın. 'Çocuklarınızı kurtaracağız' diye dağları tekrar bombalamayın, çocuklarımızı yeni ölümlerin gerekçesi yapmayın.
Aileler olarak sorunun kaynağını yanlış yerlerde aradık ve bu sorunun en çok çözülmesini isteyen ve yıllardır bunun mücadelesini veren partimiz BDP'ye yönelik duygusal bazı tutum ve tavırlar içerisinde olduk. Geliştirdiğimiz bu tavrın dışımızdaki çevreler tarafından partimizin aleyhine kullanıldığını üzülerek gördük. Devlet 12 Eylül'de Diyarbakır zindanında daha 18'ine basmayan kardeşlerimizi, çocuklarımızı işkencehane tezgahlarında kaybetti, kimilerini yarım insan haline getirdiler. 90'lı yıllarda çocuklarımıza bunu reva görmeye devam ettiler. Bu ülkenin Başbakanı daha düne kadar 'Çocuk da olsa, kadın da olsa gereken yapılacaktır' dedikten sonra polisler 10'un üzerinde çocuğu katlederek, yüzlerce çocuğu da cezaevlerine göndermiştir. Ve bugün bu çocuklar üzerinde her türlü onarılmaz işkenceler ve onur kırcı uygulamalar yapılmıştır. Pozantı cezaevindeki uygulamalar insanlık dışı uygulamamalara tabi tutulmuştur. Uğur Kaymaz'a 12 yaşındayken 13 kurşun sıkıldı. Ceylan Önkol'u ise havan topuyla param parça ettiler."
Murat Çetiner, "BDP'den, halkımızdan ve kamuoyundan özür diliyoruz" dedikten sonra, kirli ve kötü senaryolara daha fazla alet olmayacaklarını ifade ederek, "Devlete çağrı yapıyoruz, gelişen anlamlı sürece bir an önce cevap olun ve süreci heba etmeyin. Aksi takdirde çocuklarımızın özgür yarınları için ve barış sürecinin hızla gelişmesi için daha büyük kitlelerle cezaevlerindeki ve dağlardaki çocuklarımıza kavuşmak için süresiz direniş tavrımızı göstereceğimizi belirtmek istiyoruz" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki oturma eylemlerine devam eden yaklaşık 25 ailenin eylemlerine son vermeleri için zabıta ekipleri ile güvenlik müdürü ikna çabasını sürdürüyor. Sabah saatlerinde çocuklarının fotoğrafıyla tekrar belediye binası önüne gelen ailelerle görüşen Büyükşehir Belediyesi Güvenlik Müdürü Muharrem Evinç, sorunun çözülmesi için görüşmelerin devam ettiğini belirterek, "Belediye yetkilileri ailelerin artık buradaki eylemlerine son vermesini istiyor. Bu nedenle onlarla görüşüyorum. Benim söylemlerimde onları tatmin etmiyor. Çadırlarını dün gece kendi aralarındaki birileri söküp götürmüş" dedi.
Muharrem Evinç ile görüşen aileler ise, eyleme son veren bazı ailelerin kendilerine danışmadan karar verdiğini belirterek, "Sorunumuz halen çözülmedi. Bize 'Bu sorunu kesinlikle çözeceğiz' desinler eylemi bitirelim. Henüz kimse net olarak bir şey söylemediği için eylemi sürdürüyoruz" diye konuştu.
(DHA)