Öcalan'ın eliyle yazdığı talimat mektubu

Terör örgütünün elebaşısı Abdullah Öcalan'ın kendi el yazısı ile yazdığı ve Kandil'dekileri doğrudan talimat verdiği belirtilen 10 sayfalık bir mektup ele geçirildi.


İmralı’da tutuklu bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın adadan örgütü yönetmeye devam ettiği; avukatları aracılığıyla sözlü ve yazılı talimatlar ilettiği çokça yazıldı çizildi.. Yeni Akit gazetesi bizzat Abdullah Öcalan’ın kaleme aldığını belirtiği bir talimat mektubu yayınladı.
Akit gazetesinin konuyla ilgili haberi şöyle:


10 sayfalık bu mektubun çoğaltılarak tüm örgüt üst yöneticilerine dağıtıldığı saptandı. Nitekim mektup Siirt Pervari’de 19 Ağustos 2011’de güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada ölü ele geçirilen sözde Botan Eyalet Sorumlusu Zerdeşt Kod adlı Ali Gezer’in cebinden çıktı.
27 TEMMUZ TARİHLİ GÖRÜŞMEDE VERMİŞ

Reklam
Reklam

Öcalan’ın mektubu örgüt yöneticilerine avukatları aracılığı ile ulaştırdığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Öcalan önceden kaleme aldığı 10 sayfalık talimat mektubunu avukatlarına, emniyet güçlerinin ele geçirdiği tarihten 23 gün önce yani 27 Temmuz 2011’de yaptığı görüşmede verdi.


Son KCK operasyonunda gözaltına alınan avukatların Öcalan’dan aldıkları talimat mektubunu çoğaltarak, BDP ve KCK yöneticileri üzerinden Kandil’deki örgüt yöneticilerine ulaştırdığı öğrenildi. Mektubun bir başka nüshasının ise PKK’ya yakın olan ANF ve Roj Tv gibi yayın kuruluşlarına dağıtıldığı ve bu sayede kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışıldığı öğrenildi.

EMİR YAĞDIRIYOR

Şok mektupta teröristbaşı, PKK militanları ve KCK yöneticilerine talimatlar yağdırıyor; örgütün pasif durumdan çıkarak, aktif olarak eylemler yapmasını emrediyor.


Öcalan, mektubunda şöyle diyor: “Kandil de, BDP de şunu bilmeli, ikide bir ‘Biz halkı tutamıyoruz, biz kitleyi durduramıyoruz, kitle patlama noktasındadır’ diyorlar. Bırak o zaman patlıyorsa patlasın. ‘Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını başlatırız, savaşa da barışa da hazırız’ diyorlar. Seni tutan mı var, yap! Yapar mısın yapamaz mısın sen bilirsin.”
EYLEME GEÇTİ

Reklam
Reklam

Nitekim mektuptan 23 gün sonra 19 Ağustos’ta örgütün sözde Botan Eyalet Sorumlusu Zerdeşt Kod adlı Ali Gezer’in asker kıyafetiyle şehre inerek, Pervari’de karakola saldırı gerçekleştirdiği, çıkan çatışmada ölü ele geçirildiği öğrenildi. Öcalan’ın talimat mektubu bu örgüt yöneticisinin cebinden çıktı.


Öte yandan, 19 Ağustos 2011’deki bu saldırıyı gerçekleştiren Zerdeşt Kod adlı Ali Gezer ile Ferzat Nucevan adlı PKK’lının alkollü oldukları saptandı. Özel harekat polislerinin karşılık vermesi sonucu etkisiz hale getirilen teröristlerin cesetlerinde yapılan adli tıp incelemesinde her ikisinin de alkol aldıkları tespit edildi. Sözde Botan eyalet sorumlusu Zergeşt Kodlu Ali Gezer’in 54 mg, Ferzat Nucevan’in ise 49 mg oranında alkollü oldukları ortaya çıktı. Teröristlerin adli tıp raporlarında incelemenin iki gün sonra yapıldığı ve saldırı anında teröristlerin yaklaşık 150 promil alkollü oldukları tespitine varıldı.

BAŞBAKAN HABERDAR EDİLİNCE, GÖRÜŞMELER KESİLDİ

Ulaştığımız bilgilere göre, Başbakan Erdoğan, örgüt yöneticilerine ulaştırılmış olan bu şok Öcalan mektubundan haberdar edildi. Devletin zirvesinde bir dizi görüşme gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan ve devletin zirvesine, Öcalan’ın dağa nasıl eylem talimatı verdiğinin yol haritası en ince ayrıntılarına kadar anlatıldı. Öcalan’ın avukat görüşmelerinin engellenmesi kararı, ele geçen bu mektup ve ardından yapılan görüşmeler üzerine alındı. Böylelikle Başbakan Erdoğan’ın “Öcalan İmralı’dan PKK’ya talimatlar verdiği için görüşmeleri yasaklandı” açıklamasının perde arkası aralanmış oldu.

Reklam
Reklam

Teröristbaşının 10 sayfa olarak kaleme aldığı mektubun tamamı incelendiğinde PKK ve KCK’ya yönelik talimatların yer aldığı göze çarpıyor. Öcalan mektupta örgütün artık pasif durumdan çıkmasını ve aktif olarak eylemler yapmasını emrediyor. Öcalan’ın mektubunda Kandil ve KCK’yı pasif davranmak ve eylem yapmamalarından dolayı sıkça eleştirmesi de dikkat çekiyor. Teröristbaşı çokça “sözün bittiği yerdeyiz” ifadesini kullanarak, artık silahlı olarak devrimci mücadelenin olması gerektiği uyarısında bulunuyor.

İKİ YAZARIN ADI DA VAR

Başbakan Erdoğan ve Türkiye’ye hakaretler savuran Öcalan, mektubunda iki gazetecinin isminden ise olumlu bahsediyor. Bunlar Cengiz Çandar ile Ahmet Altan. Öcalan mektubunda direkt Taraf Genel Yayın Yönetmeni ve Yazarı Ahmet Altan ve Radikal Yazarı Cengiz Çandar’a hitap ediyor.


Teröristbaşı mektubunda Cengiz Çandar’ın Kürt raporuna ilişkin “Cengiz de bir şeyler yazmış. Bir şeyler anlatıyor ama o da derinliğini anlamamış. Çok yetersiz kalıyor. Hepiniz birbirinize benziyorsunuz, tencere uverlenmiş kapağını bulmuş” diyor.
AHMET ALTAN’A MESAJ

Reklam
Reklam

Mektupta Ahmet Altan için ise şunları söylüyor, Öcalan: “Ahmet Altan yazısında savaşın gümbür gümbür geldiğini, bunu durduracak tek kişinin de ben olduğumu yazıyor. İyi de ben burada ayda yılda bir yaptığım bir iki saatlik yaptığım görüşmeyle mi bunu başaracağım. Yapabiliyorsa bu koşullarda gelsin kendisi yapsın. Ona söylenmeli Öcalan rolünü oynaması için Hükümetin adım atması lazım, irade göstermesi lazım. Onlar da üzerine düşeni yapmalı.”


“Açık bir şekilde KCK’ye de, Devlete de söylüyorum. Beni taşeron olarak kullanamazsınız. KCK de beni taşeron olarak kullanıyor. AKP de gelen heyeti taşeron olarak kullanıyor. Her iki taraf da beni taşeron olarak kullanmaya çalışıyor.”
KANDİL YAZDIKLARIMDAN ÇOK İSTİFADE EDİYORMUŞ

“Kandil de bana ‘Yazdıklarınızdan çok istifade ediyoruz, önümüzü aydınlatıyorsunuz’ diyor. Her iki taraf da beni idare ediyor. Aslında bu bir şantajdır. Her iki tarafın da beni taşeron olarak kullanmasına son veriyorum. Bugün itibariyle buna son veriyorum.”

Reklam
Reklam

“Türkiye de ikide bir ‘Bitireceğiz, şöyle bitireceğiz’ diyor. Eğer bitirmezsen senden daha rezili yoktur. İşte ‘İşte Srilanka gibi olacak’ diyorlar. Eğer 300 uçağı kaldırıp Kandil’i bombalamazsan, eritemezsen sen de şerefsizsin. Sen de hazırsan Srilanka olmadığını ispatla o halde...”

“Ahmet Altan yazısında savaşın gümbür gümbür geldiğini, bunu durduracak tek kişinin ben olduğumu yazıyor. İyi de ben burada ayda-yılda bir yaptığım bir-iki saatlik görüşmeyle mi bunu başaracağım? Yapabiliyorsa o koşullarda gelsin kendisi yapsın. Ona söylemeli Öcalan rolünü oynaması için hükümetin adım atması lazım, irade göstermesi lazım. Onlar da üzerine düşeni yapmalı. 30 yıldır Kandil tüm yükü omuzlarıma atmış. Kandil’i de uyarıyorum. 30 yıl dışında 13 yılda burada sırtımda taşıyorum. Benim bu önderlik tarzıma alışmışlar. Benden bu Önderlik tarzımdan sürekli yardım almaya çalışıyorlar. BDP onlar o kadar konuşacaklarına doğru-dürüst karar versinler. Kararlarını da uygulasınlar”