AĞRI (İHA) - Ağrı'da partililere seslenen Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eş Başkanı Emine Ayna, Kürt sorununun çözüm yolunun dünya ülkelerinde olduğu gibi belli olduğunu belirterek, "Çözümün yolu ölümleri, operasyonları durdurmak ve muhatapları ile diyaloga başlamaktır. Her yerde bu böyle olmuştur. Taraflar bellidir" dedi.
DTP Eş Başkanı Emine Ayna ve beraberindeki DTP PM üyeleri, Ağrı girişinde DTP'li belediye başkanları, Ağrı il ve ilçe yöneticilerinin de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Belediye İş Merkezi önünde partililere hitaben konuşan DTP Eş Başkanı Emine Ayna, Kürt sorununun çözümü için yollara düştüklerini belirtti.
Yaşanan süreci halkla paylaşmak amacıyla halk toplantıları düzenlediklerini belirten Ayna, "Adına açılım diyorlar, demokratikleşme diyorlar. Hatta son zamanlarda bunun adını milli birlik diye adlandıranlar oldu. Ne demekse bu milli birlik? Türkiye'de milli birlik sorunu yoktur. Milli birlik tartışılacakmış. Kürt sorunu ismi bile kabul görmedi. CHP çıktı zihniyetini açıkça teşhir etti. Dersim'de, Türkiye'nin birçok yerinde insanlar ayakta. CHP zihniyetini kabul etmediklerini söylüyorlar. CHP'deki Kürt Alevi milletvekillerini istifaya çağırıyorlar. 'Eğer gerçekten onurunuz varsa' diyorlar, '80 bin Kürt Alevi'nin katliamını meşru gören bir siyasi partide işiniz yok' diyorlar. Peki, AK Parti başka bir şey mi söylüyor? Onur Öymen katliamı savunurken şunu söyledi. Dedi ki; Dersim Olayları'nda Seyit Rıza ile görüşüldü mü? Peki, AK Parti ne diyor? AK Parti de diyor ki, 'Bu sorunu ben çözeceğim. Kimse ile görüşmem. PKK ile görüşmem. Öcalan'la görüşmem. Operasyonlara devam ederim. Ama ben bu sorunu çözeceğim.' Peki, fark nerede kaldı? Dersim İsyanı'nın arkasından katliam gelişmesinin nedeni muhatabını tanımamak değil miydi? Taraflar arasında diyaloğun gelişmemesi değil miydi? Hükümetin, 'Bu isyanı askeri operasyonla şiddetle bastıracağım' demesi değil miydi? Bugün Başbakan aynısını söylemiyor mu? Aynısını söylüyor. Bakın en kötüsü iki yüzlülüktür. 'Çözeceğim' deyip çözümsüzlüğü dayatmaktır" ifadelerini kullandı.
Hükümetin açılım çalışmalarının TBMM'nde tartışılmasına da değinen Ayna, "Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Meclis'te Kürt sorunu 88 yıl sonra tekrar gündeme geldi. 1921 yılında Kürtler Meclis'teydi. İsimleri Kürdistan milletvekilleriydi. Ne yazık ki 1921'den 1924 yılına kadar çok farklı bir dönem yaşandı. Gittikçe ittihatçı zihniyet tüm Türkiye'yi kapladı. Yavaş yavaş Türkiye'deki farklılıklar inkar edildi" şeklinde konuştu.
Çözümün belli olduğunu sözlerine ekleyen Ayna, "Çözümün yolu dünya ülkelerinde olduğu gibidir. Çözümün yolu ölümleri durdurmak, operasyonları durdurmak ve muhatapları ile diyaloğa başlamaktır. Her yerde bu böyle olmuştur. Taraflar bellidir. İspanya barış sürecine girerken ETA'yla masaya oturup müzakere yaptı. İrlanda İRA'yla yaptı. Güney Afrika sorununu çözerken barış meleği Mandela'yla yaptı. Kendi kendine, 'Ben bununla görüşürüm, şununla görüşemem' demedi. Diyemez ki. Kendi kendine taraf oluşturamaz ki. Taraf bellidir. Türkiye'de de bu böyledir. Biz Meclis'te bir siyasi partiyiz. Meclis'te sonuna kadar bunun mücadelesini yürütüyoruz. Kürt sorununun çözümü konusunda AK Parti'nin geliştirdiği çözüm modeli yanlıştır. CHP'nin geliştirdiği çözüm yolu yanlıştır. DTP'nin geliştirdiği çözüm modeli doğrudur. Çözüm nedir? Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de muhatabıyla müzakeredir. Eğer Güney Afrika'da bu Mandela olmuşsa, İngiltere IRA Gerry Adams olmuşsa, İspanyada ETA olmuşsa Türkiye'de de PKK ve Öcalan olacak. Kendi kendimize yeni bir şey icat etmiyorum. Şunu söylüyorlar: 'Biz DTP'yi muhatap alalım. DTP Kürt sorunun bir parçasıdır.' Ama Kürt sorunu konusunda 1980'li yıllardan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kürtlere ilişkin inkar ve imha politikasını askeri ve silahlı yöntemle bastırmayı geliştirmesinden sonra Kürtlerin başka sansı kalmadığı için, başka bir seçenek tanınmadığı için silahlı bir mücadele yöntemi seçilmiştir" iddiasında bulundu.
Ayna, konuşmaların ardından partililerle beraber Belediye Düğün Salonu'nda düzenlenen halk gününe katıldı.