Oda-borsa Ve Birlik Başkanlarından Gdo Açıklaması

Gaziantep’te bulunan Oda-Borsa ve Birlik Başkanları, Gaziantep’te son birkaç gündür kamuoyunun gündemine yansıyan, Mersin’de GDO’lu pirinç tespit edildiği iddiaları açıklamada bulundu.

Oda-Borsa ve Birlik Başkanlarının yayımladığı mesajında, “Gaziantep’te Son birkaç gündür kamuoyunun gündemine yansıyan, Mersin’de GDO’lu pirinç tespit edildiği iddiaları ile ilgili haberler toplumumuzda yersiz bir endişeye neden olmakta, haberlere konu olan firmalarımızı da zan altında bırakmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M.Mehdi Eker tarafından da açıklandığı gibi “Dünyada ticarete konu olmuş GDO’lu çeltik üretimi yapılmamaktadır” Yine benzer bir açıklama ABD Tarım Ataşeliği tarafından da yapılmış olup, GDO’lu piriç üretiminin ticarete konu olmadığı bir kez daha vurgulanmıştır." dednildi.

Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çelik ve Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı Abdülkadir Çıkmaz tarafından yapılan ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Burada yaşanan sorun, yine Sayın Bakanımız Mehdi Eker tarafından dile getirilen bulaşıcı sorunudur. Uluslararası ticarette taşınma veya depolanma sırasında, daha önce GDO’lu ürün taşıyan araçta-gemide-depoda bulunan birkaç tane GDO nedeniyle binlerce ton ürün GDO’lu olarak değerlendirilmektedir. Bu ihtimali değerlendiren Avrupa Birliği’nde, izin verilmiş GDO’larla bulaşmış ürünler için yüzde 0,9 eşik değer belirlenmiştir ve uygulamada bu eşik değerin altında GDO içeren ürünler GDO’suz olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde henüz gıdalar için onaylı gen bulunmadığından bulaşıcı konusunda bir limit değer belirlenmemiş dolayısıyla sıfır olarak kabul edilmiştir. Bu durum, uluslararası ticaret yapan firmaların ürünlerini, GDO’lu ürün olarak değerlendirilme riski ile karşı karşıya bırakmaktadır. Ticarete konu GDO’lu çeltik üretiminin yapılmadığı bir dünyada, firmaların bu konuyla ilgili zan altında bırakılması, hem halkımızı yersiz bir endişeye sürükleyecek hem de sektörümüzün olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır. Konuyla ilgili AB regülasyonlarına tam uyumlu bir regülasyon çalışması, firmalarımızın şimdi ve gelecekte yaşayacağı risklerin ve kamuoyu karşısında yaşadıkları haksızlığın önüne geçilmesi için elzem bir ihtiyaçtır. Ülkesine katma değer getiren, istihdam yaratan ve daha düne kadar övgüyle söz edilen firmalarımızın şu an içinde bulundukları mağduriyetin bir an evvel çözüme kavuşturulmasını ümit ediyoruz."