Odalardan 'gidişat kötü, kriz kapıda' uyarısı

ANKARA (ANKA)- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) bağlı Ankara ili içinde hizmet veren odaların açıkladığı ortak bildiride, Türkiye'nin yeni bir krizle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuldu. Bildiride, Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve toplumsal olarak zor bir dönemden geçtiği, ekonomide kriz sonrasında yaşanan toparlanma sürecinin sonuna gelindiği kaydedilerek, yeniden bir bozulma sürecinin başladığı ifade edildi.

Tüccar, esnaf, sanayici, çiftçi ve toplumun diğer kesimlerinin giderek büyüyen sorunlarla kuşatılmaya başladığı savunulan bildiride, "Eğer bu zorluklara şimdiden müdahale edilmez ise önümüzdeki aylar ve yıllarda çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabileceğimizin işaretlerini almaya başladık" denildi.

Reklam
Reklam

Ankara Ticaret Odası (ATO), Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Borsası, Beypazarı Ticaret Odası, Çubuk Ticaret Borsası, Haymana Ticaret Odası, Haymana Ticaret Borsası, Polatlı Ticaret Odası, Polatlı Ticaret Borsası ve Şereflikoçhisar Ticaret Odası, ATO'nun ev sahipliğinde Odalar Müşterek Toplantısı'nı gerçekleştirdi. Toplantıda Türkiye'deki son ekonomik gelişmeler değerlendirildi.

Toplantı sonucu yayınlanan ortak bildiride, ülkenin zor bir dönemden geçtiği vurgulanarak, bu dönemde ülkeyi siyasi ve toplumsal kutuplara bölecek, söylem ve uygulamalardan kaçınılması gerektiği dile getirildi. Bildiride, dünya ekonomisinin, ABD'den başlayan ve diğer ülkelere de sıçrayan bir kriz sürecinin içerisine girdiği kaydedilerek, "Krizin dip noktasının neresi olduğu ve nerede duracağını henüz bilinmiyor. Böyle bir ortamda, Türkiye ekonomisi, düşen büyüme hızı, yükselen cari işlemler açığı, yükselen enflasyon ve yükselen işsizlik gibi sorunlar tarafından kuşatılmış durumda bulunmaktadır" denildi.

Bildiride, Türkiye'nin büyüme hızının geçen yıl dünya ortalamasının altında kaldığı, söz konusu oranın bu yılda yüzde 4'ün de altında kalma ihtimalinin güçlendiği belirtildi. Bildiride, enflasyona ilişkin şu açıklamalarda bulunuldu:

Reklam
Reklam

-ENFLASYONLA MÜCADELEDE ANLAYIŞ BİRLİĞİ YOK
"Dünyanın en yüksek faizinin uygulanmasına karşın son iki yıldır olduğu gibi bu yıl da enflasyon hedefini tutturamayacak olan Merkez Bankası'nın yeni bir faiz artırımına gitmesi, ekonomideki büyüme hızının daha da yavaşlamasından başka bir amaca hizmet etmeyecektir. Enflasyonun kontrolünün bu aşamadan sonra parasal önlemlerden çok yapısal sorunların çözümüne bağlı olduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz. Enflasyonla mücadele konusunda Hükümetle Merkez Bankası arasında bir anlayış birliği olmadığını gösteren işaretler bizleri kaygılandırmaktadır."

-"YENİ TARIM POLİTİKASI BELİRLENMELİ"

Bildiride, temel gıda maddelerinin fiyatlarında, resmi enflasyon oranının beş-on katına ulaşan artışların bir yandan enflasyonu azdırdığı bir yandan da yoksullaşmayı hızlandırdığı kaydedildi. Gıda fiyatlarında yaşanan gelişmelerin, Türkiye'nin son yıllarda uyguladığı tarım politikalarının yanlışlığını tüm açıklığıyla ortaya koyduğu savunulan bildiride, üretim maliyetlerini azaltacak, verimliliği ve üretimi artıracak yeni bir tarım politikasının belirlemesinin kaçınılmaz olduğu dile getirildi. Milli gelir büyüme hızının yavaşlamasına karşın cari işlemler açığının hızla büyümeye devam etmesinin sürdürülebilir bir durum olmadığı ifade edilen bildiride, şöyle denildi:
"Merkez Bankası, ‘enflasyonu düşürmek için sıkı para politikası uygulama' kararı alırken, Hükümetin mali disiplini bozacak adımlar atmaya hazırlanması, yangına benzin dökmek anlamına gelecektir. Böyle bir gelişme kamu borçlarını gelecekte yeniden içinden çıkılmaz hale getirecektir. Ayrıca, kamu mali disiplininde yaşanabilecek bozulmanın cari işlemler açığını daha da artıracağından kuşku duyulmamalıdır. Bu yıl 50 milyar doları bulması beklenen cari işlemler açığı yeni bir depreme yol açarsa enkazın altında yüksek dış borçlanma nedeniyle önemli bir kur riski bulunan reel sektör firmaları kalabilir."

Reklam
Reklam

-"İŞSİZLİĞE KARŞI ATILACAK ADIMLARI DESTEKLİYORUZ"

Bildiride, odaların, yüzde 11.3 olarak açıklanan ancak "Umudu kırıklarla" birlikte yüzde 20'yi aşan işsizlik sorununa karşı atılacak adımları destekleme kararlılığında oldukları kaydedilerek, "TBMM'de bulunan İstihdam Paketi kapsamında istihdam üzerindeki ağır kamusal yükleri azaltmaya ve istihdamı teşvik etmeye yönelik düzenlemelerin bir an önce uygulamaya konulmasını bekliyoruz" denildi. Bildiride, İstihdam Paketi kapsamında terör mağduru ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu gibi ülkedeki işletmelerin büyümesini ve organizasyon yapısını güçlendirmesinin önündeki engellerin bir kısmının kaldırılmasının memnuniyetle karşılandığı dile getirildi.
Bildiride, Ankara özelindeki talepler de şöyle sıralandı:

"-Ankara'daki odalar lisanslı depoculuk ve Ürün Borsaları A.Ş. konusunda birlikte hareket ederek bu konularda Türkiye'ye öncülük yapmalıdır.

-Grosmarketler, küçük ilçelerdeki esnafı bile tehdit etmeye başladı. Marketler Yasası'nın TBMM'den hızla çıkarılarak yürürlüğe konulması gerekiyor.
-Yüksek boyutlara ulaşan ve haksız rekabete yol açan kayıt dışı ekonomiyle mücadeleden ödün verilmemelidir.
-Vergi kontrol memurlarının esnafa keyfi olarak ceza kesmesinin önüne geçilmelidir.
-İşletmelerin KOSGEB desteklerinden yararlanmalarının önündeki bürokratik engeller kaldırılmalı ve bu desteklere ulaşılmasının önü açılmalıdır.
-Özellikle Şereflikoçhisar ekonomisinin de yüksek bir payı bulunan kamyoncu esnafı mazot fiyatlarına gelen yüksek oranlı zamlar nedeniyle güç durumda bulunmaktadır.
-Organize sanayi bölgelerine doğalgaz dağıtım lisansı verilmelidir.
-Hayvancılık için getirilecek yeni teşvik sistemi doğrudan gelir desteği şeklinde olmamalıdır.
-Çubuk ilçesinde kara yollarının yetersizliği, ilçe ekonomisinin gelişiminin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Haymana-Ankara, Haymana-Polatlı karayolu çift şeritli hale getirilmelidir.
-Haymana'da kurulmasına ihtiyaç bulunan iki yıllık bir meslek yüksek okulu için devlet adım atmayacaksa, böyle bir okulun yapılmasını TOBB üstlenmelidir.
-Ankara'nın bir fuar kongre merkezi haline getirilmesi için 200 bin metrekarelik bir fuar alanı kurulmasına yönelik projeye Ankara'daki tüm odalara destek vermelidir.
-Ankara'daki tüm odalar, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmazsı projesine karşı olduğunu bir daha vurgulamak ihtiyacı duymaktadır."

Reklam
Reklam