Ödüllü Türk filmi Selanik'te

31 Ekim-9 Kasım arasında yapılacak olan 55. Selanik Uluslararası Film Festivali'nde ödüllü filmlerimiz gösterimdeler.

Balkanlar'a Bakış bölümünde Cannes Altın Palmiye ödüllü Kış Uykusu(Nuri Bilge Ceylan), Venedik Özel Jüri ödüllü Sivas'ın(Kaan Müjdeci)
yanısıra Kuzu(Kutluğ Ataman), Dondurma(Serhat Karaaslan), Open Horizons'ta The Cut(Fatih Akın) izleyiciyle buluşacaklar. Balkanlar'a Bakış'taki yapımlar aile, şiddet, kayıp, gençlerin sorunları, çağdaş toplumlardaki belirsizlikleri irdeliyorlar. The Second Game'de(Corneliu Porumboiu/Romanya) 1988'de yapılan futbol maçının ham malzemesiyle hakem babasını karşılaştıran Porumboiu politik ve sosyal bir yozlaşmayı gözler önüne seriyor. Barbarians(Ivan Ikic/Sırbistan-Slovenya-Karadağ) Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra gençlerin girdiği çıkmazı işliyor. Psikolojik gerilim Cure-The Life of Another(Andrea Staka/İsviçre-Hırvatistan- Bosna Hersek) Dubrovnik'te savaş travmalarından kurtulmaya çalışan gençlerin gerçek öykülerini ele alıyor. Three Windows and a Hanging(Isa Qosja/Kosova- Almanya) tabu bir konuya savaşta kadın tecavüzüne odaklanarak dindar kesimin katı duruşunu sergiliyor.

Bu yıl Türk sineması gibi Yunan sineması da 100. yaşını kutluyor. Bütçesi yüz bin drahmi olan ilk Yunan filmi Golfo(Kostas Bachatoris/1914) iş yapmayınca Bachatoris şirketini kapatmak zorunda kalmıştı. Astero'yu(Dimitris Gaziadis/1929) izleyip çok beğenen başbakan Eleftherios Venizelos hemen Yunan filmlerinin bilet vergisini % 30'dan % 10'a indirdi. 1975'te Cannes'da gösterilen The Travelling Players(Kumpanya/Theo Angelopoulos) çok beğeni kazandı, Yönetmen Werner Herzog, Angelopoulos'un önünde eğilip onun ayaklarını öptü. Golfo'yla başlayan 200 filmlik bir listeden halk oylamasıyla seçilenler etkinlikte gösterilecek.

Festival 3 çağdaş yönetmen ve önemli bir oyuncuya saygıda bulunuyor: İsveçli Roy Andersson, Macar Kornel Mundruzco, Amerikalı Ramin Bahrani, Alman şarkıcı-oyuncu Hanna Schygulla. Rainer Werner Fassbinder'le işbirliğinden sonra Avrupa'nın önde gelen, Yeni Alman Sineması'nın ilham perisi olan Schygulla, Volker Schlöndorff, Jean-Luc Godard, Ettore Scola, Erden Kıral'la çalıştı. Sanata ve sinemaya katkısından ötürü ödül alacak olan oyuncu, The Bitter Tears of Petra Von Kant(Petra Von Kant'ın Acı Gözyaşları/1972),
The Marriage of Maria Braun(Maria Braun'un Evliliği/1979), Lili Marleen(1981) filmleriyle festivalde. Andersson, trajediyle komediyi başarıyla harmanlayan, gerçeküstü, iğneleyici alay, soyutluk içeren filmleriyle etkinlikte: Çek Yeni Dalgası'ndan esinlenen A Swedish Lover Story(1970) bir oteldeki işçilerin ilişkilerini, birbirlerinden etkilenmelerini anlatan Giliap(1975), günümüz toplumlarının paranoyasını irdeleyen kara komedi Songs from the Second Floor(2000), Venedik Altın Aslan ödüllü A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence(2014). Yeni bağımsız sinemacı Bahrani, Amerikan toplumunu sıradan karakterler üstünden eleştiriyor, etik krizi, Amerikan rüyasının çöküşünü vurguluyor. Bahrani'nin 99 Homes'u(2014) kapitalist sistemin insan yaşamı ve değeri karşısındaki sert kayıtsızlığını, At Any Price(2012) Satıcının Ölümü(Arthur Miller) ve Gazap Üzümleri'ndeki(John Steinbeck) gibi bir ailenin öyküsü üstünden yozlaşmayı, Chop Shop(2007) ergen iki göçmenin katı gerçekleri üzerinden hümanizmin ve dayanışmanın değerini, Man Push Cart(2005) New York sokaklarında modern bir Sisifos gibi yaşayan yetişkin bir göçmeni anlatıyorlar. Bela Tarr, Miklos Jancso'dan etkilenen yönetmen-senarist-oyuncu Mundruczo dramlarında sömürülen insanları, marjinallerin dayanışmasına odaklanıyor. White Dog'da(2014) 13 yaşındaki bir köpek insanlara isyan ediyor, Frankenştayn mitinden esinlenen Tender Son-The Frankenstein Project'te(2010) 17 yaşındaki bir ergen sevgisiz ailesine baş kaldırıyor.