İSTANBUL (AA) - HALİS AKYILDIZ - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataş, Türkiye'nin odyoloji alanında Avrupa'daki birçok ülkeye göre çok iyi durumda olduğunu belirterek, "Formal odyoloji eğitimi Avrupa'nın birçok ülkesinde yok. Son 4 yıldır odyolog mezun ediyoruz. Bu kişiler uygulamalara çok daha hakim, değerlendirmeleri güvenilir şekilde yapıyor." dedi.
Prof. Dr. Ataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yenidoğan her bebeğe işitme testi yapıldığını anımsattı.
İlkokula başlayan çocuklara da bu testlerin yeniden yapılacağını aktaran Ataş, geçen yıl pilot çalışmalara başlandığını dile getirdi.
Ataş, işitme cihazları teknolojilerinde büyük değişiklikler olduğunu vurgulayarak, "Daha önce sınırlı ölçüde fayda sağladığımız kişilere oranla şimdi çok daha iyi sonuçlar aldığımız işitme cihazları var. Onları efektif kullanabiliyoruz. Önceden işitme cihazları çok daha büyüktü, görüntüsü insanların hoşuna gitmiyordu. Eskiden kanal içi cihaz veremediğimiz işitme kayıplılara, şimdi onları daha kolay önermeye başladık ve ses kaliteleri çok daha iyi hale geldi. Ekipman anlamında çok ciddi farklılık oluştu." diye konuştu.
- "Üniversite olarak özel projelerimiz var"
Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak birçok bozukluğu artık daha kolay ve sağlıklı bir şekilde değerlendirdiklerini anlatan Ataş, objektif tanı araçlarını da kullanarak çok daha iyi tanılar koyabildiklerini, işitme kaybını doğru ve gerçekçi bir şekilde gösterebildiklerini kaydetti.
Ataş, dünyadaki en yeni uygulamaları bile takip edebilme şansına sahip olduklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Odyoloji alanındaki bilgi birikimimiz çok iyi. Dünyanın birçok ülkesine göre çok iyi durumdayız ama bunu sanayiye de aktarabilmemiz lazım. Onun için son 5 yıldır bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Üniversite olarak yaptığımız bazı özel projeler var. Odyoloji Bölümü ve İstanbul Odyoloji Derneği olarak son 3 yıldır özellikle odyoloji alanında hem rehabilitasyon hem de tanı amaçlı ekipman geliştirmeye yönelik proje yarışması yaparak dereceye girenlere ödül veriyoruz. Temel amacımız, hem öğrencilerimiz hem de mezun meslektaşlarımızın proje geliştirme konusunda çaba içinde olmaları."
İşitme sağlığı alanında üniversite olarak projeler geliştirdiklerini anlatan Ataş, patentini aldıkları ürünlerin çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
- "Amacımız, patenti alıp üretebilir hale getirmek"
Ataş, bunların yakın zamanda seri üretimi konusunda özel sektörle görüşmeler yapacaklarına vurgu yaparak, "Amacımız, patenti alıp üretebilir hale getirmek. Biraz da özel sektör bu alanda çaba harcamalı ki ürünler artık Türkiye'de üretilebilsin. Özellikle rehabilitasyon sürecinde kullanılan koklear implant gibi cihazları ithal ediyoruz. Türkiye'de bu alanda çalışan birkaç özel sektör temsilcisi var. Burada üretilen cihazların kalitesinin daha yüksek olması, ürünlerin yurt dışına daha kolay satılabilir hale gelmesi konusunda onlara destek olup düşüncelerimizi aktarmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin odyoloji alanında Avrupa'daki birçok ülkeye göre çok iyi durumda olduğunu dile getiren Ataş, "Formal odyoloji eğitimi Avrupa'nın birçok ülkesinde yok. Son 4 yıldır odyolog mezun ediyoruz. Bu kişiler hastanelerde, özel sektörde, işitme cihazı merkezlerinde çalışıyor. Uygulamalara çok daha hakim, değerlendirmeleri güvenilir şekilde yapıyorlar. Türkiye'de işitme cihazı alanında çalışan ve üretim yapan bir firmamız var. Onlar da Türkiye'de üretim yaparak, bunları birçok Avrupa ülkesine satıyor. O cihazları biz de kliniğimizde kullanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Ahmet Ataş, Türkiye'de daha fazla kaliteli işitme cihazı üretilmesini hedeflediklerini kaydederek, bu alanda özel sektör çalışanlarına üniversite ve klinik olarak destek sağlamaya hazır olduklarını söyledi.
Olumlu gelişmelere karşın, birçok il ve ilçede odyolog ataması yapılmadığı için vatandaşların bu alandaki kaliteli hizmete ulaşabilmek için büyük şehirlere gitmek zorunda kaldığını aktaran Ataş, sözlerini, "Sağlık Bakanlığımızın gerekli kadrolara atamaların yapılması konusunda hassasiyet göstereceğini beklemekteyiz. Alanda öğrenci yetiştiren üniversitelerin de öğretim üyesi ve klinik eksikliklerini tamamlayarak eğitim-öğretim kalitelerini yükseltmelerini temenni etmekteyiz." diye tamamladı.