Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Halit Yerebakan, doğru planlama yapılması durumunda hastanın hastaneye yatışından taburcu olmasına kadar geçen sürenin 3 saati aşmayacağını ifade ederek “Kişi sabah ameliyata girip öğleden sonra işine gidebilir bunda hiçbir mahsur yok” diyor.
Doç. Dr. Halit Yerebakan, varislerle ilgili bilgi verirken öğle arasında varislerden kurtulabileceğiniz tedavileri anlattı.
Varis nedir? Belirtileri nelerdir?
Toplardamar sistemimizin yeteri kadar çalışamaması sonrasında ortaya çıkan damar genişlemeleridir. Kanı kalbe geri taşıyan damarlar, toplardamar olarak adlandırılır. Bu damarlar, kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerir. Ancak bu kapaklar; kalıtımsal ve çevresel bazı faktörler sonucu tahrip olurlarsa, kalbe dönen kan, yerçekimi etkisiyle geri kaçar (reflü) ve bacak toplardamarlarında birikir.
Varisin nedenleri nelerdir?
Bunun başlıca nedenleri olarak; gün içinde sürekli ayakta durmak, kadınlarda topuklu ayakkabı, sigara, genetik, obezite, hamilelik ve hormonlardaki iniş çıkışları sayabiliriz. Bu gibi durumlarda toplardamarlar görevlerini yerine getirememeye başlar ve ilk kaçaklar meydana gelir. Buna variste birinci evre diyoruz. Kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar görev yapamadığı için kan geri kaçar. Bu saydığımız risk faktörleri tedavi edilip, ortadan kalkmadığı sürece de kapaklardaki açıklık oranı daha da artar ve sürekli kaçak haline gelir. Kaçak demek kanın kalbe doğru gitmesi gerekirken, geriye doğru gitmesidir, yani ayaklara doğru geri kaçmasıdır. Bu kaçak durumuna aynı zamanda “toplardamar yetersizliği” adı da verilmektedir. Bu yetersizliğin ciltteki yansına da “varis” deniliyor.
Varisler de kendi içinde ikiye ayrılıyor; iç varisler ve dış varisler. Bacakta kirli kanı alıp kalbe ve akciğere götüren toplardamarlar 2 adettir. Biri kasların içinde olan ve esas olarak bacağın kanını taşıyan ana damardır ve bunun varisine İç Varis denir. Bacağın kanını kalbe akciğere taşıyan toplardamarlardan küçük ve hemen derinin altında olanının genişlemesidir. Burada oluşan varise Dış Varis denir.
Genetik midir?
Hastaların yüzde 50’sinde görülme nedeni genetiktir.
Varisin en çok kadınlarda görülmesinin başlıca nedeni nedir? Varis sadece yaşlılarda mı görülür? Risk grupları hangileridir?
Genetik olması en büyük nedendir. Bununla birlikte kadınlarda görülme sıklığındaki başlıca nedenler arasında hamilelik, regl, topuklu ayakkabı kullanımı, düşük bel pantolon giyme, hormonlardaki iniş çıkışlar…
Erkeklerde de azımsanmayacak oranda görülmektedir. Yaş fark etmeksizin birçok insanda görülmektedir.
Yeme içme alışkanlıkları varise neden olur mu?
Obezite varis için büyük bir risk faktörüdür. Kadınlarda da hamilelik dönemi aynı obezite gibi bir etkiye sahiptir. Yapay gıdalar, hazır gıdalar tabii ki varis oluşumunda tetikleyici etkiye sahiptir. Aşırı tuzlu yemek damar duvarında ödeme neden olduğu için varis için tehlikelidir.
Bacak bacak üstüne atmak varis oluşumunda etkili midir?
Bacak bacak üstüne atmak da damarlarda basınca etki ettiği için varise sebep olduğu bazı araştırmalarda gösterilmiştir.
Önlemek için neler yapılabilir?
Genetik olarak varise müsaitseniz çok da önleme ihtimali olmayabilir ama hayat tarzı olarak sürekli ayakta duracağımız ya da sürekli oturacağımız durumlarda ayak egzersizleri yaparak kan pompalanmasının çalıştırılmasını öneriyoruz. Yürüyüş yapmak varisi önleyen bir egzersizdir. Varis çorabı dediğimiz basınç etki eden çorapları giymek önleyici olabilir. Ancak hastalık başlamışsa unutmamak gerekiyor ki; varis ilerleyici bir hastalıktır. Siz ona dur demedikçe günün birinde son aşamaya gelecektir. Nasıl dur diyebiliriz? Orta basınçlı varis çorapları kullanmamız gerekir. Başlangıç düzeyindeyse toplardamarı düzenleyici ilaçlar kullanmamız gerekebilir. Artık biliyoruz ki atkestanesi toplardamarların toparlanmasında olumlu bir etkiye sahiptir. İlaç sektörü bunu görerek bir ilaç haline getirdi. Sigorta kapsamında bile alınabilen atkestanesi özütü içerek ilaçlar mevcut. Hastalığın ilk evrelerinde kullanıldığında hastalığın ilerlemesini engeller hatta yok bile edebilir.
Sürekli ayakta çalışanlar özellikle varis oluşumunu önlemek için ek önlemler almalı mıdır? Neler yapılabilir?
Evet; öğretmenler, berberler, cerrahlar gibi sürekli ayakları üzerinde yürümeden çalışanlar varis hastalığı tehdidi altındadır. Bu meslek gruplarındaki insanların iş işten geçmeden, hastalık ilerlemeden dinlendirici varis çorapları kullanmalarını öneriyorum. Varis çorabı deyince insanlar korkuyor, akıllarına hep kalın ve zor giyilen, zor çıkartılan çoraplar geliyor ancak teknoloji o kadar ilerledi ki günümüzde normal bir kadın çorabından ayıramayacağınız incelikte basınç salgılayabilen varis çorapları geliştirildi. Onun için hiç endişe etmesinler artık gayet kullanışlı ve estetik varis çorapları piyasada mevcut.
Varis çorapları dışında yürüyüş yapmak kan pompalanmasını hızlandırdığı için varisi önleyici bir etkiye sahiptir. Gün içinde işimiz gereği ya da seyahat nedeniyle uzun süreli oturmak zorundaysak, oturduğumuz yerden aynı araba sürerken yaptığımız gibi sürekli gaza frene basar gibi bir hareketle egzersiz yapabiliriz. Bu da toplardamarlar için yürüyüş etkisi yapar.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde başarı ile uygulanan tedavi yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz?
Öğle arasında varis ameliyatı: Bundan 10 yıl önce varis ameliyatı yaparken insanların ayak bileklerinden ya da kasıklarından yaptığımız bir cerrahi kesi sonrasında damarın içine taktığımız bir tel ve o telin başına taktığımız kesici yuvarlak başlı bir alet oluyordu. Bacağın içinden adeta sucuğun dışındaki zarı soyar gibi bacağın içinden damarı çekip alıyorduk. Bu çok hırpalayıcı bir yöntemdi. Bu bir travma yaratıyordu ve bu travma sonrasında bazen insanlar uzun süre yerinden kalkamıyor, ayakta duramıyordu. Günümüzde ameliyatlar lazerle gerçekleşiyor. Radyo frekans tedavileri yapılıyor. “Artık öğle tatilinde varis ameliyatı olabilirsiniz!” diyoruz. Doğru planlama yapılmışsa hastanın hastaneye yatıp, ameliyatın yapılıp taburcu olması 3 saati aşmıyor. Kişi sabah ameliyata girip öğleden sonra işine gidebilir bunda hiçbir mahsur yok. Ama tabii genelde hastalar iki gün rapor alıp dinlenmeyi tercih ediyor.
İlaç enjeksiyonları: Başlangıç evresinde olan hastalara damar etrafında uygulanan kolejen zenginleştirici, yapı sağlamlaştırıcı, damarın genişlemesini engelleyen ilaç enjeksiyonları yapılabiliyor. Damar çapları çok büyük değilse damar içinde uygulanabilen yapıştırıcıyla dolaşım yetmezliği olan damarları kapattığımız işlemler gerçekleşmekte.
Hangi hastaya hangi tedavinin uygulanabileceğini ancak hastanın doppler sonucuna göre karar verebiliyoruz. Dolayısıyla doppler bize hem tanıyı koydurmuş oluyor, hem de o hastaya uygulanabilecek en uygun, optimum tedaviyi belirlememize yardımcı oluyor.
Örümcek varisler: Bazı insanlarda damarlarında yetmezlik olmasa bile ciltlerinde örümcek ağı şeklinde varisler olabilir. Bunlara örümcek varisler diyoruz. Bu belirginleşen damar görüntülerinde ozon tedavisi, köpük tedavisi, bazen yapıştırıcı uygulamalar, bazen ciltten uygulanan lazer veya radyo frekans uygulamalarıyla tedavi edebiliyoruz. Lazer tedavisinde sonuç daha hızlı elde edilebiliyor ancak köpük ya da ilaç tedavisinde anlık olarak iyileşme olsa bile görüntünün tam anlamıyla düzelmesi bir hafta on günü bulabiliyor. Bu tedavilerin ortalama seansları yarım saat bir saat sürüyor, bir varis ameliyatıysa ortalama yarım saat ya da kırk dakika sürüyor.