Oğlunu Alan Denize 30 Yıldır Küskün

Artvin'de yaşayan Yüksel Sezgin, oğlu Nihat Sami Sezgin'in 30 yıl önce arkadaşlarıyla serinlemek için girdiği denizde boğularak ölmesi sebebiyle o tarihten itibaren deniz ve nehirden uzak bir yaşam sürüyor. Kent merkezindeki Çarşı Mahallesi'nde oturan ve gençliğinde esnaflık yapan 78 yaşındaki Yüksel Sezgin'in, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1984 yılında ölen oğlu Nihat Sami Sezgin'in ilk ve ortaokulu Artvin'de okuduğunu ve çok başarılı bir öğrenci olduğunu ifade ederek, "Okullarını hep il birinciliği ile bitiriyordu. Dönemin emniyet müdürü oğlumun başarısını görünce 'Nihat Sami'yi polis yapalım' deyince oğlumu Ankara'ya polis okuluna gönderdim ancak oğlum polis olmaktan vazgeçti ve Ankara'da bir lisede eğitimine devam etti" dedi. Bu sırada oğlu Nihat Sami Sezgin'in yaz tatil için annesi Nivit Sezgin'in doğum yeri olan Artvin'in Hopa İlçesi Kemalpaşa Beldesi'ndeki Sarp köyüne gelerek, arkadaşları ile denize gittiğini anlatan baba Sezgin, "Oğlum yüzme bilmesine rağmen bacağına kramp girmesi sonucu boğuldu. Çocuğumun ölmesi ailemizi yasa boğdu. 35 yaşındaki kızım Mihriban da kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Evlat acısını Allah kimseye yaşatmasın. Oğlumun genç yaşta hayatını kaybetmesinden dolayı zaman zaman şuurumu kaybedip bayılıyorum. Deniz ve nehir görünce oğlumun boğulması aklıma geliyor. Bu yüzden 30 yıldır deniz ve nehri görmemek için şehir merkezinden bir yere gitmiyorum" dedi. -"Evlat acısı hiçbir acıya benzemez" Yüksel Sezgin, kulakları iyi duymadığı için Trabzon'daki hastanelerde tedavi olması gerektiğini ancak deniz kenarında olan bu kente de gitmediğini söyleyerek, şunları kaydetti: "İl dışında yaşayan akrabalarını yine deniz görmemek için ziyaret edemedim. Onlar benim yanıma gelirler böylece hasret gideririz. Kulaklarım az duyuyor. Artvin’deki doktorlar 'il dışındaki tam teşekküllü hastanelerde tedavi görmelisin' diyorlar. Bu uyarıları dinlemiyorum, Artvin’de tedavi olmayı tercih ediyorum. Maddi durumum iyi olmasına rağmen il dışına çıkmak istemiyorum. Hayatımın sonunda kadar deniz görmek istemiyorum." Anne ve babalara yüzme bilmeyen çocuklarını denize göndermeme tavsiyesinde bulunan Sezgin, "Benim yaşadığım acıyı sizler yaşamayın. Evlat acısı hiçbir acıya benzemez. Yıllar geçti ama bir gün bile olsa oğlumu unutmadım ve unutmayacağım. O hep benim gönlümde yaşıyor" diye konuştu. Yüksel Sezgin, zaman zaman kent merkezine 2 kilometre mesafedeki Yukarı Şehitlik köyündeki aile mezarlığına giderek oğlunun mezarını ziyaret ediyor.