Muhammed Ali Özdoğan, Türkiye'de 'özel öğrenme bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu' olan çocukların genellikle geç fark edildiğini ve bunun çocuk üzerinde çeşitli olumsuzluklara yol açtığını söyledi. Erken çocuklukta, okul öncesi dönemde ve ilköğretimin ilk yıllarında hatta daha sonraki yıllarda, yani ilköğretimin ileriki kademelerine kadar geçen süreçte özel öğrenme bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun fark edilemediğini ifade eden Özdoğan, bu tür çocuklar ilköğretim 1. sınıf sonları veya 2. sınıf başlarına doğru okuma ve yazmanın tam olarak öğrenilmeye başlanıldığı dönemlerde fark edilmekte olduğunu kaydetti.
Özdoğan, çocuktaki rahatsızlığın fark edildiği anda ise anne baba ya da öğretmenleri tarafından 'tembel, başarısız, okula uyum sağlamayan, yaramaz v.b.' nitelendirildiğini belirterek, "Bu etiketlemede 'özel öğrenme bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna' sahip çocuklarımızın düşük olan benlik algılarını ve özgüvenlerini daha da düşürmekte, kendilerini kötü hissetmelerine yol açmaktadır. Bu nedenle bu tür öğrenme güçlüğü çeken çocuğu yargılamadan bir uzmana başvurulmalıdır" dedi. (İHA)