Dunn&Dunn Öğrenme Stilleri Modeli, “herkes öğrenebilir” ilkesinden yola çıkıyor ve öğrencilerin akademik başarılarını artırarak yaşam boyu öğrenme becerisine sahip, sosyal yaşamda mutlu bireyler olmalarını hedefliyor. Bu modelin dünyadaki 34. merkezi olan Bilfen Okulları, 10 Mart 2012 Cumartesi günü düzenlenen, öğrenme stilleri modelinde yaşanan yenilikler ile gelişmelerin masaya yatırılacağı sempozyumda, akademisyenler ve eğitimcileri ağırlıyor. Bu modelin uygulandığın eğitim kurumlarında yarattığı katkıların da paylaşılacağı sempozyumun konuşmacıları:
-Prof. Dr. Ziya Selçuk /Eski M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı
-Susan M. Rundle / Uluslararası Öğrenme Stilleri Birliği Eğitmeni
-Dr. Louis Favre / Uluslararası Öğrenme Stilleri Birliği Eğitmeni
Bu yola baş koydular, 5 yılda örnek kurum oldular
“Herkes öğrenebilir ancak herkes aynı şekilde öğrenemez!” düşüncesiyle hareket eden Bilfen Okulları, Uluslararası Öğrenme Stilleri Ağı(International Learning Styles Network)’nın 34. merkezi, Türkiye’de ise ilk ve tek öğrenme stilleri merkezidir. 1960’lı yıllarda Prof. Dr. Rita Dunn tarafından geliştirilen ve günümüzde 800’den fazla araştırmayla desteklenmiş bu model, öğrenmeyi etkileyen tüm etkenleri içeren, en kapsamlı öğrenme stilleri modelidir. Bu model ile 2007 yılında tanışan Bilfen Okulları, teorinin kurucusu ve uygulayıcısı olan Prof. Dr. Rita Dunn’ı Türkiye’ye davet ederek, ‘Uluslararası Öğrenme Stilleri Merkezi’ olma serüvenini başlattı. Kısa sürede kaydettiği ilerleme ve uygulamaları ile okul, uluslararası camiada örnek gösterilen bir eğitim kurumu haline geldi.
Dinleyerek, dokunarak, görerek, hareket ederek öğreniyorlar
Bilfen Okulları’nda her öğrenciye, kendini değerlendirebileceği yaş olgunluğuna ulaştığında, kültürel adaptasyonu ve çevirisi Prof. Dr. Ziya Selçuk’un danışmanlığında gerçekleştirilen Öğrenme Stili Envanteri (ELSA veya LSCY) uygulanıyor. Sonuçları; öğretmenlerine ışık tuttuğu gibi ev ortamında da anne babaların, ‘çocuklarının en iyi öğrenebileceği ortamı’ sağlamaları açısından da değerlendirilerek paylaşılıyor. Yapılan bilimsel değerlendirmelerle hem öğrencisinin öğrenmedeki ihtiyaçlarını fark eden hem de kendi stilinin farkında olan öğretmenler, müfredattaki konulara uygun olarak hazırladıkları ders içeriklerini ve eğitim yöntemlerini öğrenme stillerine uygun olarak şekillendiriyorlar. Klasik eğitim sistemlerinde başarısızlığa mahkûm edilen dokunsal ve kinestetik öğrenciler için ise dokunsal materyaller, yer oyunları, kinestetik aktiviteler, küçük grup teknikleri uygulanıyor. Bilfen Eğitim Kurumlarında öğrenme sadece sınıflarla sınırlı değil. “Duvarsız Eğitim” ilkesinden hareketle öğrenciler, okullarının her köşesinde, koridorunda, duvarında bilgilerini pekiştirebilecekleri işitsel, görsel, kinestetik ve dokunsal tercihlere uygun hazırlanan projeleri kullanılıyor.
Keyifli öğrenme başarıyı da artırıyor
Öğrenme bu kadar keyifli hale geldiği için ve öğrenci de kendisini yetkin hissettiği için bilgi de daha kalıcı oluyor. Öğrencilerin, öğrenme tercihleri dikkate alındığında kendilerini daha başarılı gördükleri ve okula karşı olumlu tutumlar sergiledikleri araştırmalarla ortaya konuluyor. Her öğrencinin bir değer olduğuna inanan Bilfen Okulları, “Uluslararası Öğrenme Stilleri Merkezi” olmanın sorumluluğuyla, çevresindeki devlet okullarında da bu sistemi uygulayarak, öğrencilere ve eğitimcilere destek oluyor.