Öğretmenin, Öğrencilere Akrep Yedirdiği Iddiası

Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ, Merkez Onikişubat İlçesi'ne bağlı Dereboğazı Mahallesi'ndeki Yenioba Şehit Mustafa El İlkokulu'nda 1'inci ve 3'üncü sınıflara birlikte ders veren D.A., iddiaya göre geçen Çarşamba günü okulda bulduğu akrebi öldürdükten sonra sınıftaki sobanın üzerinde pişirdi. D.A., sobada pişirdiği akrebi küçük parçalara bölerek etrafından toplanan öğrencilere verdi. Bazı öğrenciler akrepten yerken, bazıları ise tadına baktıktan sonra yemeyip çöpe attı.
D.A.'nın akrep yedirdiği iddia edilen çocuklardan 3'üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki H.E., akrebi kendisinin gördüğünü söyledi. Öğretmenin kendisine bulaşık yıkattığını da öne süren H.E., "Öğretmen onu öldürdü. Karnını aldı sobanın üzerinde pişirdi. Bize yedirdi. Akrebi bıçakla kesip değnekle aldı" dedi.
Aynı yaştaki C.D. ise "Biz ödev yapıyorduk H. de tava yıkamaya gidiyordu. H. montunu alırken sıranın altında akrep görmüş. Öğretmene söyledi öğretmen de 'Ben onu yerim' dedi. Sonra ayaklarını, kuyruğunu kesip sobanın üzerinde akrebi pişirip yedi. Yiyen arkadaşlarımız da oldu" diye konuştu.
1'inci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki S.G. de öğretmenin kendisine de akrep verdiğini ancak kendisinin çöpe atığını söyledi.
"DUYUNCA OKULA GÖNDERMEDİM"
H.E.'nin annesi Nejla E. ise olayın yaşandığı gün kızının okuldan geç geldiğini belirterek, "Niye geç geldin?' diye sordum. 'Yumurta yedik' dedi. Daha sonra suya gönderdim, 'Okul tarafına ambulans gitti' dedi kızım. Ben de bir halam var onu aradım, 'Öğretmen çocuklarınıza akrep yedirmiş' dedi. Ben de kızıma sordum o da 'Yedirdi' dedi. Öyle söyleyince ben de çocuğumu okula göndermedim" dedi.
"ÇOCUĞUMUZUN EMİN ELLERDE OLMASINI İSTİYORUM"
H.E.'nin babası Ayhan E. de olayı ilk olarak eşinden duyduğu ifade ederek şunları söyledi.
"Kızım öğretmenin akrebi yemesini istediğini, onu da geri tükürdüğünü söyledi. 3-4 öğrenci daha yemiş. Biz de kızımızı okula göndermeme kararı aldık. Hoca okuldan gidene kadar çocuğu okula göndermeyeceğim. Yoksa hayati tehlikesi olabilir. Çocuğumuzun emin ellerde olmasını istiyorum. Öğretmen hakkında da şikayetçi olacağım, bir dilekçe hazırladım Milli Eğitime vereceğim. Gerekirse savcılığa da intikal ettireceğim. Gerekli girişimlerde bulunacağım."
"ÇOCUKLAR İSTEMİŞ"
Okul Aile Birliği Başkanı ve S.G.'nin babası Abdülhamit G. de konuyla ilgili öğretmenle görüşeceğini anlatarak, "Kızımdan duydum ve ondan anlatmasını istedim. 'Baba bir akrep buldu, sobanın üzerinde kızarttı, biz de etrafında toplandık' dedi. Çocuklar da istemiş 'Hocam biraz da bana ver' diye. 'Baba bana çok ufak bir şey verdi, aldım ama yemedim çöpe attım' dedi. 'Yiyen oldu mu?' diye sordum bazı arkadaşlarının aldığını ama yemediğini, öğretmenin de yediğini söyledi. Bu gibi bir durum olmuş ama ne derece doğru, biz öğretmenle de görüşmedik. Öğretmenle de bir görüşüp ona göre bir değerlendirme yapacaktık" diye konuştu.
"ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ"
Okulun müdür yetkili sınıf öğretmeni Mustafa İspir de, derste olduğu için iddia edilen olayı görmediğini savunarak , "Okula gelen bazı velilerden duydum. Bölge, akrep ve yılanın çok olduğu bir bölge. İddiaları öğretmene sordum ve kendisi akrebi öldürdüğünü söyledi" dedi.
Öğrencilere akrep yedirdiği öne sürülen D.A. ise iddialarla ilgili bir açıklama yapmayacağını, gerekli açıklamayı ilgili yerlere yapacağını söyledi.
"MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ"
İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt da iddialarla ilgili bir velinin milli eğitime şikayet dilekçesi verdiğini ve bunun üzerine soruşturma başlatıldığını kaydetti. Akkurt, şunları söyledi:
"Ben vatandaşın dilekçesini havale ettim. Hemen müfettiş görevlendirip konuyla ilgili olarak soruşturma başlattık. Bu soruşturma süreci başlayıp ilk ifadeler alınmadan bunlarla ilgili olarak bir şey söylemek pek mümkün değil. Çünkü herkesin hukukunu korumak gibi bir durumumuz da var. Eğer bu soruşturma süreci başladığında kişiyle ilgili olarak bu iddia somut halde ortaya çıkarsa biz bununla ilgili olarak kanunun bize vermiş olduğu yetkiye dayanarak bunu en ağır şekilde cezalandırırız. Ama iddialar doğru değilse de o kişinin de hukukunu korumak gibi bir mecburiyetimiz var."