Öğretmenler alanlara inmeye hazırlanıyor

ANKARA (İHA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Özcan, hükümetle anlaşmaya varılan, imza altına alınan memur maaş artışı ve seyyanen zamla ilgili kazanılan haklar konusunda bugüne kadar bir çalışma yapılmayarak konuya açıklık getirilmemesini eleştirip, aksi takdirde öğretmenlerin alanlara ineceğini sinyalini verdi ve hükümete, "Ya ödersiniz, ya ödersiniz" dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, son günlerde tartışma konusu haline gelen seyyanen zamlardan öğretmenlerin yararlanamayacağına ilişkin söylentilere tepki göstererek, hükümete eleştiri bombardımanına tuttu. Özcan, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümlerine göre yapılan 2005 yılı toplu görüşmeleri sonucunda, 2006 yılında kamu görevlilerine sağlanacak mali ve sosyal haklara ilişkin mutabakata varılan konularda belirsizlik sürmekte olduğunu bildirdi. Genel zamma ilaveten çeşitli haklarla ek ödeme almayan kurumlarda çalışan yaklaşık 1 milyon 337 bin memura, Ocak ayından itibaren 40 YTL ve Temmuz ayından itibaren ise bu meblağa 40 YTL ilave edilerek, 80 YTL denge tazminatı ödenmesi kararlaştırıldığını hatırlatan Özcan, sendika üyesi olan memurlara da sendika aidatlarından kaynaklanan kayıplarını telafi amacıyla aylık 5 YTL ilave ödeme yapılması konusunda anlaşma sağlandığını kaydetti.

Reklam
Reklam

"Ancak hükümet anlaşmaya varılan ve imza altına alınan söz konusu haklarla ilgili bugüne kadar bir çalışma yapmamış, konuya açıklık getirmemiştir" diyen Özcan, iktidarın bankalara, büyük sermaye kuruluşlarına, para babalarına desteğini esirgemediğini sıra memura gelince musluğun suyunu kapatmakta olduğunu ileri sürdü.
"Çalışan deyince nedense eli cebine gitmeyen iktidar, alay edercesine yaptığı 3 kuruşluk zamla memuru uyutmaya çalışmaktadır" açıklamasını yapan Özcan, her platformda haksızlıklara göğüs geren, eğitim çalışanının gözü, kulağı olan Türk Eğitim-Sen'in hükümetin eğitim çalışanını elma şekeriyle oyalama taktiğine sessiz kalmayacağının altını çizdi. Özcan, hükümete yönelik taleplerini şöyle dile getirdi:
"Bizim talebimiz; mutabakat hükümlerine uygun davranılarak, söz konusu ücretlerin ödenmesidir. Bugüne kadar birçok kere sırtına binilen, üvey evlat muamelesi gören, hakkı defalarca gasp edilen eğitim çalışanları, bu kez hakkını söke söke alacaktır. Türkiye monarşiyle değil, demokrasiyle yönetilmektedir. Dolayısıyla hiç kimse altına imza attığı metni yok sayamaz, metnin muhtevasına, ruhuna aykırı hareket edemez. Bu gerçekler göz önüne alınarak, hükümet, ivedilikle toplu görüşmelerde karara varılan ücretleri çalışanına ödemelidir. Şayet hükümet, memurunun parasının üzerine yatmayı planlıyorsa, hiç heveslenmemelidir. Çünkü hakkımız olan ücretler ödenmezse meydanlar çalışanların sesiyle inleyecektir. Eğitim çalışanları, Türkiye'nin her karışının eylem alanına dönüşmesinden çekinmeyecektir. Bilinmelidir ki, mutabakat metninde varılan kararların yok sayılması, milyonlarca kamu çalışanıyla karşı karşıya gelmek demektir. Hükümet bunu göze alıyorsa bildiği yolda ilerlemelidir, göze almıyorsa zaten dize gelecektir."

Reklam
Reklam