Öğretmenlere Yapılan Saldırı Protesto Edildi

Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde, öğretmenlere yapılan saldırılar nedeniyle Eğitim Bir Sen tarafından basın açıklaması yapıldı.

Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde, öğretmenlere yapılan saldırılar nedeniyle Eğitim Bir Sen tarafından basın açıklaması yapıldı.

Eğitim Bir Sen Ceylanpınar Temsilciliği, öğretmenlere yapılan saldırıları ve Milli Eğitim Bakanlığının konuya olan ilgisizliğini ilk derse girmeyerek protesto etti. İlçe yönetimi ve üyelerin bir kısmı, Ceylanpınar'ın en eski okullarından olan Ceylan İlköğretim Okulu'nun önünde bir basın açıklaması yaparak öğretmenlere yapılan kötü muamelenin sona ermesini istediler.

Eğitim Bir Sen Ceylanpınar başkanı Mustafa Turan yaptığı açıklamada, "Eğitimciler olarak şimdiye kadar birçok konuda eylem, etkinlik yaptık ve sesimizi yükselttik. Bazen ekonomik bazen toplumsal bazen de sosyal sorunlara dikkat çektik. Fakat bugün burada son derece önemli bir sorunu gündeme taşımak, genelde eğitim çalışanlarını, özelde öğretmenleri değersizleştiren, hedef tahtasına oturtan uygulamalara dur demek, meslektaşlarımızın hayatına kasteden saldırıları kınamak ve protesto etmek için toplandık.

Reklam
Reklam

Geride bıraktığımız iki hafta içerisinde basına yansıyanları dikkate alırsak 8 tane öğretmenimiz saldırıya uğramış ve bazıları ölümden dönmüştür. Üzülerek ifade etmeliyiz ki şiddet, toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Her tarafı cennet olan ülkede neredeyse cinnet toplumuna doğru yol alıyoruz. Aklını ve duygularını yönetemeyenler şiddeti seçiyor, gerekli tepki verilmediği, failler bedelini ödemediği için şiddet sıradan bir olaymış gibi toplum tarafından kanıksanıyor. Masum bir hak arama yöntemi gibi yaygınlaşıyor. Halbuki şiddetin masumu değil mağduru vardır. Mağdur bazen doktor, bazen öğretmen, bazen kadın, bazen çocuktur. Geçtiğimiz günlerde bir doktorumuz, hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanmış ve ne yazık ki hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden doktor kadar geride bıraktıkları da mağdur olmuşlardır. Toplumsal sorun haline gelen konularda mutlaka toplumsal tavırlar ve ortak çözümler olmalıdır. Tavır, bazen meslektaşlarından, bazen sivil toplum örgütlerinden, halktan, bazen de yetkililerden gelmelidir. Bu açıdan bakıldığında doktor cinayeti ile ilgili Sağlık Bakanı'nın duruşunu takdirle karşıladığımızı buradan ifade etmek isteriz. 'Sağlık çalışanlarına yapılmış saldırıyı kendime yapılmış sayarım' diye maiyetindekileri önemseyen ve yalnız bırakmayan, duygudaşlık örneği sergileyen bir bakanı ne yazık ki öğretmenler olarak biz göremedik. Öğretmenlerle ilgili kurduğu bütün cümlelerin, eğitimcilerle arasının daha da açılmasını sağlaması için, insanın özel gayret sarf etmesi gerekir.

Reklam
Reklam

Yada yaptığı uygulamaların, izlediği politikaların özenle seçilmiş olması gerekir. Tıpkı Milli Eğitim Bakanlığında hayata geçirilen 'Alo 147' hattı gibi. Tıpkı bütçesiz okulları mecbur olmadıkları halde ayakta tutmak için özveri ile çırpınan okul yöneticilerini 'Bağış Genelgesi' ile töhmet altında bırakmak ve tamamına soruşturma açıp kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak, disiplin cezalarıyla küstürmek gibi. Ve yine, hiçbir öğretmen 3 ay tatil yapmadığı halde, işin iç yüzünü bilmeyen sokaktaki insanın kurduğu cümleyi birinci ağızdan kurmak gibi. Bütün bu yaşananlar öğretmenlerin saygınlığını zedeleyen ve öğretmenlik mesleğini sıradanlaştıran uygulamalardır. Buradan bütün yetkilileri uyarıyoruz. Toplumda öğretmenin itibarı aşınırsa, herkesin itibarı aşınır. Öğretmene saygısızlık olursa anneye de babaya da saygısızlık olur. Öğretmenin felaketinden topluma asla saadet çıkmaz. Başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere bu konuda herkesi duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Bugün yaşadığımız sorunlar geçmişte belirlenen eğitim politikalarının doğal sonucu olduğu gibi, bugün uyguladığımız politikalar ise geleceğin sorunlarını belirleyecektir" denildi.

Reklam
Reklam

Toplumsal kalkınmanın da çürümenin de eğitimden geçtiğinin belirtildiği açıklamada, "En iyi eğitim öğretirken eğiten eğitimdir. Eğitim müfredatında öğretmeyi değil, eğitmeyi hedefleyecek şekilde 'değerler eğitimini' önemseyen toplumlar, geleceği belirleyeceklerdir. Akıllı tahtalarla sınıfları donatmak, daha kolay öğrenen, daha zeki çocuklar yetiştirebilecektir ama daha ahlaklı nesil yetiştirmek, değerler eğitimini önemseyen bir eğitim müfredatıyla olacaktır. Bu konuda iyi bir müfredatın tek başına yetmeyeceğini, öğretmenlerin özverisi gerektiğini biliyoruz. Öğretmenlik mesleği bu açıdan son derece önemlidir. Bunun içindir ki Hz. Ali, 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' demiştir. Biz, kandil gibi kendini tüketip etrafa aydınlık vermeye çalışan öğretmenler olarak, kimseden kırk yıl köle olmasını beklemiyoruz. Ama en azından saygı bekliyoruz" ifadelerinde bulunuldu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: