Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Bugüne kadar kamu kurumlarındaki FETÖ yapılanmasıyla ilgili önemli bir temizlik yapılmıştır ancak örgütün çok güçlü bir kripto yapılanmasının olduğunu da biliyoruz. Şimdi artık, kripto örgüt elemanlarının deşifre edilmesi ve açığa çıkarılması için yoğun bir çaba içerisindeyiz." dedi.
Canikli, TBMM Genel Kurulunda görüşülen, OHAL'in 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, sözlerine, "Milletimize, 24 Haziran'daki demokrasi bayramının, düğününün hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sandık her zaman demokrasilerde bayramdır, biz öyle görürüz, öyle inanırız, öyle hareket ederiz." diyerek başladı.
Canikli, 24 Haziran'ı yeniden milletle buluşmak, bir araya gelmek ve onun talimatını almak için uygun bir platform olarak gördüklerini söyledi.
Türkiye'nin çok zor ve çetin bir coğrafyada yer aldığını belirten Canikli, içinde bulunulan dönemde meydana gelen hadiselerin bu coğrafyanın çetin şartlarını daha da ağırlaştırdığını vurguladı.
Nurettin Canikli, şöyle devam etti:
"Proje bellidir, bölgenin daha kolay yönetilebilmesi için siyasi sınırlar yeniden dizayn edilmeye çalışılmaktadır. Bu çerçevede Türkiye de bu operasyonların merkezindedir. Açıkça ülkemizin yaklaşık dörtte biri, topraklarımızın yüzde 25'i başka bir siyasi yapılanmanın içine dahil edilmekte ve talep edilmektedir. Bu heves ve planlar gizli de değildir, artık gizliliği kalmamıştır, her şey açık olarak oynanmaktadır. Türk milleti bugüne kadar bu amaca yönelik saldırılara destansı şekilde karşı koymasını bilmiştir, dur diyebilmiştir. Bu durum küresel proje sahiplerini, senaristlerini kızdırmakta ve hırçınlaştırmaktadır. Son dönemde bunların ve yerli iş birlikçilerinin dengesiz ve saldırgan yaklaşımlarını başka türlü izah etmek mümkün değildir. Bu amaç için proje örgütler vekaleten kullanılmaktadır. Sınırlarımızın dışında PKK/PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütleri devletin hükümranlık haklarını zafiyete uğratmak amacıyla saldırmaktadırlar ve her geçen gün saldırılarını artırmaktadırlar. İçeriden ise PKK, FETÖ ve DEAŞ aynı amaç için ülkemizin kaos ortamına sürüklenmesi, istikrarın ortadan kaldırılması için acımasızca saldırmaktadırlar. Bu örgütler; PKK, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri tarihin gördüğü en kanlı terör örgütleridir. Üçünün de hedefi ülkenin toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığıdır."
Canikli, bugün itibarıyla, bu örgütlerin hepsinin aynı küresel güçler tarafından yönetildiği ve kumanda edildiği konusunda, ellerinde çok daha ayrıntılı, çok daha fazla bilgi ve emarenin mevcut olduğunu söyledi.
PKK terör örgütü ve teröristlerin müttefikler Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda, Danimarka ve diğerleri tarafından açıkça korunduğunu ve kollandığını ifade eden Canikli, "Aynı şekilde PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD ve YPG de bir başka müttefikimiz ABD ile ortaklık yapabilmekte, tüm uyarı ve ikazlarımıza rağmen, eninde sonunda Türkiye'ye karşı yöneltileceğini bile bile binlerce TIR ve uçak dolusu mühimmat, silah, araç ve gereç bu terör örgütlerine verilebilmektedir." dedi.
Nurettin Canikli, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe teşebbüslerinin faili, FETÖ'nün elebaşının ABD'de barındığını, örgütü oradan yönetmeye devam ettiğini, finansal kaynaklara ulaşabildiğini, koruma altına alınabildiğini anlattı.
Milli Savunma Bakanı Canikli, DEAŞ'ın da PYD, YPG ve PKK ile ilişkilerinin, Suriye ve Irak'taki fotoğrafın bu örgütün de özel tasarım bir örgüt olduğunu çok net bir şekilde gösterdiğini dile getirdi.
- "İmkan ve kabiliyetlerimiz her geçen gün artmaktadır"
Türk milletinin bu kanlı örgütlerinin saldırılarına karşı durabildiğini ve onların emellerini gerçekleştirmelerini engellediğini vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:
"Bugün ulaştığımız kapasite, imkan ve kabiliyetimiz bu anlamda dünden daha fazladır, dünden daha güçlüdür. Ve bundan sonraki terör örgütlerinin ve destekçilerinin saldırılarını defedebilecek imkan ve kabiliyete sahibiz elhamdülillah. Savunma alanı başta olmak üzere, imkan ve kabiliyetlerimiz her geçen gün de artmaktadır. Terör örgütleri ve onların destekçileri ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarına devam edeceklerdir. Elde ettiğimiz sayısız istihbari bilgi bunu göstermektedir. PKK, PYD, YPG terör örgütlerinin Suriye'deki varlığı devam etmektedir. Zeytin Dalı Operasyonu'yla 911 kilometrelik Suriye sınırımızın yaklaşık 500 kilometrelik bölümü terör örgütlerinden temizlenmiştir ancak halen temizlenmesi gereken 400 kilometrelik bir bölüm daha mevcuttur. Bu temizliğin de yapılması gerekir. Bu temizlik yapılmadığı sürece Türkiye kendisini hiçbir zaman güven içerisinde hissedemez."
- "DEAŞ'a nefes aldırılmıyor"
Terör örgütü PKK'nın yurt içindeki varlıklarına çok büyük darbe indirildiğini ancak örgütün yurt içindeki saldırılarına devam ettiğini belirten Canikli, DEAŞ terör örgütüne de yurt içinde güvenlik güçleri tarafından nefes aldırılmadığını söyledi. Canikli, "Ancak buna rağmen, özellikle bireysel, uyuyan hücreler vasıtasıyla DEAŞ terör örgütünün eylem yapma potansiyeli bulunmaktadır." dedi.
FETÖ'yle yapılan mücadelede de bugün itibarıyla kritik bir seviyeye gelindiğine dikkati çeken Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu örgüt yapılanma ve eylem yöntemleri itibarıyla diğer örgütlerden çok farklıdır. FETÖ örgütü özellikle güvenlikle ve yargıyla ilgili kurumlara büyük ölçüde sızma yapabilmiş, bu yapılara giriş mekanizmasını belirli dönemlerde tamamen kontrol edebilir hale gelmiştir. Zannedildiğinin aksine, bu süreç yeni başlamamış, 1980'li yıllardan itibaren bu örgütün bilinçli olarak korunup kollandığını bugün itibarıyla tespit etmiş bulunuyoruz. Kuleli Askeri Lisesi ve diğer askeri lise dokümanlarının, imha edilemeyen dokümanlarının ele geçirilmesinden sonra bu belgelere göre FETÖ örgütünün elemanları o zaman askeri liselerde ve sonrasında yine, belirli güçler tarafından ve son derece sistematik bir şekilde korunmuş kollanmıştır. 1984, hatta 1983'lü yıllardan itibaren bunların çok net bir şekilde belgeleri elimizdedir.
Bugüne kadar kamu kurumlarındaki FETÖ yapılanmasıyla ilgili önemli bir temizlik yapılmıştır ancak örgütün çok güçlü bir kripto yapılanmasının olduğunu da biliyoruz. Özellikle güvenlikle ilgili kurumlarda gizlilik ve kripto örgütlenme esas yapılanmadır örgüt tarafından. Bugüne kadar örgüt mensuplarından bir şekilde iz bırakanlar, bir şekilde örgütün kurumlarıyla iltisak ve irtibatı tespit edilenlerin kamudan ihracı gerçekleştirildi. Şimdi artık kripto örgüt elemanlarının deşifre edilmesi ve açığa çıkarılması için yoğun bir çaba içerisindeyiz."
(Bitti)