ANKARA (İHA) - Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), TÜPRAŞ hisselerinin yüzde 14.76'sının satışında şaibeler olduğu yönündeki haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ifade ederek, özelleştirme karşıtlığının saldırıya dönüşmesi ve kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışılması karşısında ÖİB'nin devlet sorumluluğunun bilincini koruyacağı kaydedildi.
ÖİB, TÜPRAŞ hisselerinin yüzde 14.76'sının İMKB'de satışına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. ÖİB portföyünde bulunan TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'sına tekabül eden toplam 36 milyon 969 bin 698 YTL nominal değerli hisse senetlerinin satış sürecinin 28 Şubat 2005 tarihinde başladığının belirtildiği açıklamada, satış işleminin İMKB Toptan Satışlar Pazarı Kuruluş ve İşleyiş Esasları Genelgesi çerçevesinde belirlenen fiyat ve usullere göre yapıldığı bildirildi. Bu çerçevede satış işleminin 4 Mart 2005 tarihinde gerçekleştirildiğinin bildirildiği açıklamada, takas işleminin 8 Mart 2005 tarihinde Takasbank A.Ş. bünyesinde tamamlandığı ve satış tutarı olan 569 milyon 333 bin 349 YTL'nin ÖİB hesaplarına aynı gün intikal ettiği bildirildi.
Petrol-İş sendikası tarafından, TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76 oranındaki kamu hissesinden yüzde 14.76 oranındaki hissesinin İMKB Toptan Satışlar Pazarı'nda 3 Mart 2005 tarihinde satılmasına ilişkin ÖİB kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin 6 Mayıs 2005 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği belirtildi. Bu karar karşı Petrol-İŞ tarafından yapılan itirazın da Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin 25 Mayıs 2005 tarihli kararı ile reddedildiğinin belirtildiği açıklamada, ikinci kez açılan davanın da reddedildiği ve davanın esastan görülmesine devam edildiği kaydedildi. Söz konusu dava kapsamında, Petrol-İş sendikası vekilinin Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) başvuruda bulunarak, ÖYK'nın 7 Ocak 2005 tarihli kararının, Kurul'un 'Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği'nde yer alan 'kamu kurumları ile özel sektör kuruluşlarınca ortaklığı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecek karar alınması ya da açıklama yapılması' hükmü uyarınca kamuya açıklanması gereken özel bir durum olduğu, ancak ÖİB' tarafından bu konuda kamuya bir açıklama yapılmaması sebebiyle söz konusu mevzuat hükmünün ihlal edildiği iddiası ile ÖİB ve yetkilileri hakkında Kurul tarafından işlem yapılmasını talep ettiği de belirtildi. Açıklamada, SPK tarafından İdare yetkililerin hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek görülmediği belirtildi.
Konu ile ilgili tartışmaların, basında ve kamuoyunda çok değişik yönlerden ele alınmakla birlikte üç husus öne çıktığının kaydedildiği açıklamada, bunlardan birincisinin, işleme ilişkin olarak kamuoyunun zamanında bilgilendirilmediği iddiası olduğu belirtildi. İşlemin bütün aşamalarının, SPK ve İMKB'ye bildirildiği ve bültenlerde yayınlandığının ifade edildiği açıklamada, "Ancak yetkilendirmeye ve limit belirlemeye ilişkin 7 ocak 2005 tarihli ÖYK kararının kamuoyuna açıklanmadığı iddiası sanki kamuoyundan gizlenen bir işlem yapıldığı izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. Oysa 1994 yılından beri alının ÖYK kararları kamuoyuna açıklanması gereken nitelikte kararlar olmayıp, 4046 sayılı kanunun 3 maddesinin son fıkrası hükmü gereğince tamamen ÖİB ile özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) arasındaki, özelleştirme programında bulunan şirketlerden hisseleri borsada işlem görenlerinin onaylanması hususunda limit yetkisi belirlemeye matuf bir karar niteliğindedir. Bu kararda hiç bir şirketle ilgili özel bir düzenleme bulunmamakta ve işlem yapma yükümlülüğü de getirilmemektedir" denildi.
ÖİB'nin bu şirketlerin hisselerinin borsada alım satımına ilişkin işlemlere başlayabilmesi için bu yönde bir yetki devrine ihtiyacının bulunmadığının da belirtildiği açıklamada, hisseleri borsada işlem gören özelleştirme programındaki bir şirket için daha önce alınmış ve bu şirketlerin özelleştirme stratejilerini (hangi yöntemle özelleştirileceğini) belirleyen bin ÖYK kararının mevcut olduğu kaydedildi. Açıklamada, "TÜPRAŞ'ın hisselerinin borsada sermaye piyasaları ve İMKB mevzuatı çerçevesinde ÖİB tarafından satışına olanak veren 1995 ve 1999 tarihli iki adet ÖYK kararı bulunmaktadır. Dolayısıyla, ÖYK tarafından her yıl rutin olarak tesis edilen bir yetki devri kararları, anılan şirket hisselerinin borsada alım satımına başlayabilmek için değil, borsa usul ve esasları dahilinde gerçekleştirilen işlemleri (İMKB bülteninde kamuoyuna açıklaması dahil) müteakiben alım satıma ilişkin nihai devir işlemlerinin onaylanması için gerekli olan bir karar niteliğindedir" ifadelerine yer verildi.
İkinci konunun ise, alıcının kimliği olduğu belirtilen açıklamada, satış işleminin yapıldığı esnada Global Menkul Değerler A.Ş. tarafından adına hareket ettikleri yatırım fonlarının listesini İMKB Başkanlığına ve ÖİB'ye bildirildiği belirtilerek, İMKB başkanlığının bu yatırım fonlarının listesini 3 Mart 2005 tarihli bültende yayınlayarak onay verdiği kaydedildi. 'İdaremizde söz konusu alıcıların Ofer Grubu olduğuna dair bir bilgi mevcut değildir" denilen açıklamada, söz konusu yatırım fonlarındaki bu alım için kullanılan fonların Ofer Grubu'na ait olabileceği gibi, herhangi bir başka yatırımcıya ait olması ihtimalinin de her zaman öz konusu olduğu ifade edildi. işlem sonrasında bazı basın organlarında Tempelton, Marc Mobius gibi isimlerin de öne çıktığı belirtilerek, TÜPRAŞ'ın borsada işlem gören hisselerinin hamiline yazılı hisse senedi olması sebebiyle satışa konu hisselere şu anda kimin veya hangi şirketin sahip olduğunun bilinmediği kaydedildi.
Kamuoyunda tartışılan üçüncü konunun da Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından ÖİB'ye verilen yetkiden sadece Global Menkul Değerler A.Ş.'nin haberinin olduğu ve bu suretle satış işleminin başka alıcılarla pazarlık yapılmadan gerçekleştirildiğine dair iddialar olduğu belirtildi. Bu iddiaların gerçekle bağdaşmadığının ifade edildiği açıklamada şunlar kaydedildi:
"İdare tarafından, TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76 oranındaki kamu payının özelleştirme stratejisinin belirlenmesi çalışmaları çerçevesinde, Ocak 2005 ayı içerisinde (yani yüzde 14.76 oranındaki hissenin satışından iki ay önce) yüzde 51 oranındaki hissenin blok satış yoluyla özelleştirilmesi öncesinde yüzde 14.76 oranındaki hissesinin İMKB Toptan Satış Pazarı'nda satışının yapılması halinde piyasada yeterli talep toplanıp toplanamayacağı konusunda İdare tarafından yetkili aracı kurumu vasıtası ile bir piyasa araştırması yaptırılmıştır. Bu aşamada istenilen düzeyde (yüzde 14.76'yı karşılayacak düzeyde) ve fiyatta talep toplanılamadığından satış işlemi gerçekleştirilememiştir. Bununla birlikte, söz konusu piyasa araştırması neticesinde yur içindeki ve yurt dışındaki aracı kurumlar ve fonlar tarafından İdare'nin böyle bir stratejisi olduğu öğrenilmiştir. Dolayısıyla Global Menkul Değerler A.Ş.'nin bu şekilde yapılacak bir satış işleminden Türkiye'de ve yurt dışında yerleşik diğer aracı kurum ve fonlardan farklı bir zamanda bilgi sahibi olması söz konusu değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere, Global Menkul Değerler A.Ş.'nin yurt dışında yerleşik kurumsal yatırımcılara TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76 oranındaki hissesinin satışını yapmak üzere İdare'ye yaptığı başvuru, gerek talep edilen hisse oranı olarak istenilen düzeye ulaşmış olması, gerekse teklif edilen fiyatın İMKB mevzuatı ile belirlenen sınırlar içerisinde olması nedeni ile İdare'ce uygun bulunmuş ve satış gerçekleştirilmiştir."
Açıklamada, özelleştirme politikasının mesnetsiz ve önyargılı iddia ve ithamlarla yıpratılmaya çalışıldığı da belirtilerek, Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımcı ilgisinin ve talebinin yersiz yakıştırmalarla uzaklaştırılmaya çalışılmasının hangi amaca hizmet ettiğinin iyi düşünülmesi gerektiği ifade edildi. Bütün kamuoyu ihalelerinde olduğu gibi özelleştirme ihalelerinin de yayımlanan ilanlarla kamuoyuna duyurulduğunun belirtildiği açıklamada, özelleştirme karşıtlığının saldırıya dönüşmesi ve kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışılması karşısında ÖİB'nin devlet sorumluluğunun bilincini koruyacağı ve kamu menfaatleri ve haklarını hukuk zemininde korumaya devam edeceği kaydedildi.