İSTANBUL (İHA) - İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nın düzenlediği operasyonda yakalanan ve aralarında Okan Karacan'ın da bulunduğu 4'ü kadın 24 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar, Veysel Babayiğit, Abdülsemet Dursun, Hayrettin İtilmiş, Eşref Koral, Şener Karakaya, Faruk Güney, Cihan Sansarkan, Tahsin Yalman, Dilek Baş, Tijen Uğur, Emine Uludağ ile tutuksuz sanıklar Hürriyet Yıldız, Cengiz Acar ile Türkiye eski vücut şampiyonu Ahmet Özakın hazır bulundu. Tutuksuz sanık Okan Karacan duruşmaya katılmazken, tutuklu bulunan 9 sanık ise duruşmaya getirilmedi. Kimlik tespitinde işi sorulan tutuklu
sanıklardan Veysel Babayiğit, iki sayfalık yazılı savunmasını heyecanlandığı için okuyamadı.Ardından mahkeme başkanına savunmasını okuyan Veysel Babayiğit, işsiz olduğunu ancak herkese uyuşturucu verdiğini ve sattığını söyledi. Babayiğit, "Sosyeteye uyuşturucu satmaya başladım. İddianamede 15-16 yaşındaki çocuklara sattığım söyleniyor. Benim müşterilerim asla 30 yaşın altında olmadı. Mehmet Semet ortağımdı. Hacı lakaplı Yüksel ile birlikte sosyeteye kokain satmaya başladık . Honda marka araçla da uyuşturucu işleri yaptık. Sanıklardan Abdülsemet ise arkadaşımdır. Kendisi içicidir. Uyuşturucu satmadı.
Hürriyet Yıldız ise benden hem içmek hem de satmak için uyuşturucu alıyordu. Çoğu müşterilerimi Hürriyet Yıldız aracılığı ile tanıdım. Hürriyet evinde sürekli parti düzenlerdi. Benden uyuşturucuyu 60 YTL'ye alıyordu" diye konuşu.
Pişman olduğunu ve pişmanlıktan faydalanmak için samimi bir itirafta bulunacağını belirten Babayiğit, "Bana uyuşturucuyu temin eden Bahri Aslan'dır. İddia edildiği gibi uyuşturucuyu 16 yaş grubu çocuklara değil 30 yaş grubuna satıyordum" iddiasında bulundu.
Ardından mahkeme heyetine konuşan Veysel Babayiğit'in eniştesi Hayrettin İtilmiş ise Diyarbakır'dan geldikten sonra kayınbiraderi Veysel'in evinde kaldığını belirterek, "Burada bir süre kaldıktan sonra Veysel'e ne iş yaptığını sordum. Ağzı sıkı bir çocuktu. Bana kumar oynatılan kulüplere ve kumar oynayan insanlara faiziyle para verdiğini söyledi. Bir gün Veysel'in burnuna bir şey çektiğini gördüm. Ne olduğunu sorunca 'kokain. Sende alır mısın?' dedi. O an sitres işsizlik ve perişan çocuklarımın eğitimi için azıcık çektim. Hatta çekince hapşırdım hepsi etrafa dağıldı. Kalbim sıkıştı. Hastaneye gittim. Halbuki çekince korku tribine giriyormuşsun. Ayrıca yakalanmadan önce iki kez daha çektim. Çok pişmanım. Çocuklarıma iyi bir eğitim vermek için böyle bir şeye kalkıştım" diye konuştu.
Yalçın Dümer'in sevgilisi olduğunu ve kendisine evlilik vaadinde bulunduğunu öne süren tutuklu sanıklardan Dilek Baş, "Vaatleri vardı evlenecektik. Kokain kullanıyorum. Yalçın da uyuşturucu bağımlısıdır. Bir gün Yalçın beni arayarak kokain istedi. Ben o an için içmek istemedim. Ancak, ısrar edince, enişte lakaplı Hayrettin İtilmiş'i aradım 1 paket taş kokain istedim. Paket sayısı az olduğu için kabul etmedi. Paket sayısını ikiye çıkarınca kabul etti. Enişte lakaplı kişi kokainle geldikten sonra beni de alarak Yalçın Dümer'in yanına götürdü. Yalçın, ödeme için kredi kartını balkondan attı. Yalçın ile birlikte kokaini içtik. Yalçın, bir defasında ise aldığımız kokain için 250 YTL para verdi. Sanıklardan Hürriyet Yıldız'ın evinde çok kokain içtim. Hiçbir zaman satıcılık yapmadım. İçiciyim" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı "sen Yalçın'a aracılık yapmışsın" dedi. Baş da "Evet Yalçın'ın etkisinde kalarak yaptım" ifadesini kullandı.
Telefon görüşmelerinde kendisine 'Sevda' diye hitab edilen Dilek Baş, Hayrettin İtilmiş ile yaptığı "100 dolara iki ayran getirir misin, kredi kartına gaz alırsın?" şeklindeki konuşmayı ise "Kokaine ayran diyoruz?" diye açıkladı.
Mahkeme heyetine konuşmayla ilgili açıklama yapan Hayrettin İtilmiş, "Evet Yalçın kredi kartını vererek uyuşturucu istedi. Kullandığım zaman kartın limiti yoktu. Kartı Kırıp attım. Yalçın ile konuştuğumda 'O zaman borçlanayım. Sen uyuşturucuyu öyle getir' dedi. Ben de 'durumum yok deyip' borçlanma teklifini kabul etmedim. Biz para yerine kredi kartını alarak alışveriş yapıyoruz" diye konuştu.
Tutuksuz sanıklardan Hürriyet Yıldız ise mahkeme heyetine 'enişte' lakaplı Hayrettin İtilmiş ve 'Hacı' lakaplı kişiden kokain aldığını iddia ederek, ""Hayretin'i gördüm ancak 'hacı' ile sadece telefonda görüşüyordum. Kendilerinden içmek için taş kokain istiyordum. Miktar az olunca getirmiyorlardı. Beni uyuşturucuyu Beşiktaş'ta bir oyun kulübünde garson olarak çalışan sanıklardan Nevzat Üçkardeşler alıştırdı. Oyun oynamak için Beşiktaş oyun kulübüne gidiyordum. Burada garsonluk yapan, Nevzat, bira içtiğimiz zamanlar beni arkaya götürerek kokain veriyordu" dedi.
Yıldız kokain kendisine önce parasız verildiğini alıştıktan sonra para ile verilmeye başlandığını öne sürerek, "Bunlar var ya, ilk önce kaliteli kokain getiriyorlar daha sonra içerisine naftalin ve eroin gibi katkı maddeleri bulunan kokain getiriyorlar. Bu da bizi strese sokuyor. Bu kişiler jandarma aleyhinde ifade vermem için beni tehdit ettiler. Ben satıcı değilim, satıcı olsam neden müşterimi onlara vereyim. Troit kanseriyim. İçiciliğim yakalanmadan önceki son iki ayda arttı. Eşimin tedavi için bana
verdiği 10 bin doları operasyondan önceki 1.5 ay içinde bana uyuşturucu getiren bu kişilere verdim. Ayrıca İrfan Becerikli isimli sanıktan da 4-5 bin dolarlık uyuşturucu satın aldım" şeklinde konuştu.
İfade verirken başı dönen Hürriyet Yıldız'dan sonra söz alan Veysel Babayiğit, Yıldız'ın başının hasta olduğu için değil kokain içip duruşmaya geldiği için döndüğünü öne sürdü. Babayiğit, "Hürriyet Yıldız, içip, içip kafası iyi olunca benden 60 YTL'ye aldığı kokaini milletvekillerine 100 YTL'ye sattığını söylerdi" diye konuştu. Bunun üzerine Yıldız, Babayiğit'in kendisine iftira attığınslduğunu ve kendisine evlilik vaadinde bulunduğunu öne sı söyledi.
Mahkeme Heyeti Eşref Koraltan, Tijen Uğur ve Tahsin Yalman'ın tahliyesine Okan Karacan'ın duruşmada hazır bulundurulmasına, gelmediği taktirde hakkında yakalama emri çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.