Yeşilçam emektarlarından ünlü oyuncu Eriş Akman, 2015’te Kara Sevda adlı TV dizisini izlerken, 1976’da Münir Özkul, Adile Naşit, Itır Esen ve Şevket Altuğ gibi usta oyuncularla birlikte rol aldığı Aile Şerefi adlı filmden sahnelerin kullanıldığını gördü. Dizinin 85 saniyelik bölümünde Aile Şerefi filmi konu edilirken, Eriş Akman’ın canlandırdığı Oktay karakteri 8 saniye kadar ekrana yansıdı. Dizi karakterleri repliklerinde “İfrit oluyorum bu adama”, “Mahvetti insanların hayatını deyyus”, “Kendisini her şeyin sahibi sanıyor” gibi yorumlar yaptı.
Eriş Akman da hayat verdiği kötü karakter ‘Oktay’ hakkında yapılan yorumlara içerleyerek mahkemeye başvurdu. Kendisine hakaret edildiği ve görüntülerinin izinsiz kullanıldığı iddiasıyla İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Akman, dizi ve filmin yapımcısı şirket ile yayınlandığı TV kanalına bin TL maddi, 50 bin TL manevi tazminat davası açtı. Resminden, yeteneğinden ve ününden haksız yararlanmak ve ticari kazanç sağlamak adına görüntülerinin yayınlandığını belirten Eriş Akman, kişilik haklarının zedelendiğini, onur ve haysiyetinin ihlal edildiğini öne sürdü.
"BAŞARIYI GÖSTERİR"
Gazete Habertürk'ten Hayati Arıgan'ın haberine göre; mahkeme, filmin kötü karakteri Oktay’a karşı izleyicinin yaptığı kötü yorumların oyuncunun karakteri yansıtmasındaki başarısını gösterdiğini belirterek, tazminat talebini reddetti.
Hâkim Şule Binnaz Aydın Yunus gerekçeli kararda şu ifadelere yer verdi: “Türk toplumunda halen dizi ve filmlerde rol alıp büründüğü karakteri başarıyla canlandıran oyunculara halkın duyduğu tepki, öfke ve beğeni yıllar geçse de izlerini sürdürmektedir. Tıpkı Erol Taş karakterinin yıllardır soyadı gibi taş kalpli, zalim, kötülük yapan bir karakter olarak bilinmesi nedeniyle toplum içinde kötülük yapan kişilere ‘Erol Taş gibi zalim, hain’ gibi sıfatlar yakıştırılıyor. Bu durum Erol Taş’ın aslında rol aldığı karakterleri ne kadar başarı ile temsil ettiğinin bir göstergesi olup onun o kişinin gerçekte hain, zalim olduğunu şeklinde yorumlanmaz. Bu oyuncunun kişiliğine yönelik bir saldırı değildir.”