Çocuğun ailesinden ilk defa ayrılarak, sosyal iletişim ve etkileşiminin arttığı en önemli dönem olan ilkokul döneminde, ruhsal ve bilişsel gelişimleri kadar büyüme ve gelişmelerinin desteklenmesi de büyük önem taşımaktadır.
Ankara Özel Yüzüncüyıl Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Özge Naile Kazan, çocuğun yeni bir güne başlarken, bütün gece açlıktan sonra gerekli enerjiyi kazanabilmesi için kahvaltı yapması, büyüme ve gelişmesinin desteklenmesinde büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Kahvaltı yapmayan çocuğun fiziksel ve zihinsel faaliyetleri, özellikle dikkat ve öğrenme yeteneğinin azaldığına dikkat çeken Kazan, "Bu konuda yapılan araştırmalar, kahvaltı alışkanlığı olan çocukların sınıf içerisindeki başarı oranlarının daha yüksek olduğunu ve problem çözme-kavrama yeteneklerinin daha çabuk geliştiğini ortaya koymaktadır. Dengeli bir kahvaltı öğününün oluşturulmasında aileye büyük görev düşmektedir. Çocukların birçoğu alışkın olmadıkları yiyecekleri tüketmeleri konusunda sorun yaşayabilir ve çevresindeki kişilerin beslenme alışkanlıklarından kolayca etkilenebilirler. Bu nedenle ailedeki bireylerin kahvaltı yapma alışkanlıklarının olması ve yiyecek seçimlerine özen göstermeleri, çocukların beslenme alışkanlıklarını büyük ölçüde etkilemektedir. İlkokul çağındaki çocukların kahvaltı menüsünde süt, yumurta, peynir gibi kemik gelişimleri için gerekli kalsiyum ve protein açısından zengin, doğal hayvansal gıdaların bulunması gerekmektedir. Enerji verici doğal gıdalardan bal, reçel, pekmez tüketmeleri önerilmektedir. Çocukların kahvaltıda aynı yiyecekleri yemekten sıkılabilecekleri göz ardı edilmemeli, değişik tariflerle (omlet, tost, menemen, krep vb.) kahvaltı menüsü zenginleştirilmelidir. Okul çağı çocuklarının birçoğu arkadaşlarının beslenme alışkanlıkları ve reklamların etkisiyle beslenme konusunda kontrolü kaybetmekte ve yanlış beslenme alışkanlıklarına sahip olabilmektedirler. Bu nedenle ailenin, okul yönetiminin ve özellikleri öğretmenlerinin beslenme konusunda eğitilmeleri önemlidir" dedi.
Öğle yemeği veren okullarda menülerün, çocukların gereksinimlerine uygun bir şekilde hazırlanması gerektiğini belirten Kazan, "Böylelikle çocuğun besleyici değeri düşük ve sağlıksız yiyecekleri tercih etme riski ortadan kaldırılmış olacaktır. Çocuklarda gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın korunabilmesi için ana öğünlerin atlanmaması ve ara öğün yapma alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir. Okulda ve evde açlık hissedildiğinde, sağlıklı ve besleyici değeri yüksek atıştırmalıklar tüketmelidirler. Örneğin; süt, yoğurt, ayran, kefir, ekmek arası peynir, ev yapımı kek-poğaça, taze ya da kuru meyve, ceviz, sütlü tatlı gibi yiyecekler fiziksel ve zihinsel gelişimlerini destekleyecektir. Bu dönemde şeker ve şekerli yiyecekler, cips, gazlı içecekler gibi sağlıksız enerji kaynaklarından mümkün olduğunca uzak tutulmalıdırlar. Bu yiyecekler okul çağı çocuklarında sıkça görülen yetersiz beslenme (zayıflık), vitamin-mineral eksiklikleri, obezite (şişmanlık), anemi (kansızlık) ve diş çürüğü gibi sağlık problemlerine neden olmaktadır" dedi.
Kazan, okul çağı çocuklarının günlük tüketimlerinde bulunması gereken yiyecek grupları şöyle sıraladı:
"- Et, balık, tavuk, yumurta, peynir, kurubaklagil gibi proteinden zengin bir yiyecek
- En az 1 öğün pişmiş ya da çiğ sebze (salata-söğüş)
- En az 2 su bardağı süt grubu (süt, yoğurt, ayran, cacık, kefir)
- En az 2-3 adet (porsiyon) meyveden oluşmaktadır.
- Ayrıca küçük bir avuç ceviz, badem ya da fındık enerji ve yağ asidi içeriği açısından gelişimlerini destekleyecektir".
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz