Ders kitaplarının çokluğu nedeniyle kendi ağırlıklarının yarısı kadar kitap ve defter taşımak zorunda bırakılan İlkokul öğrencileri, 2005-2006 eğitim-öğretim sezonunun ilk ayında sağlık problemi yaşamaya başladı. Ortalama 25-30 kilo ağırlığındaki ilkokul öğrencileri, kendi ağırlıklarının yarısı yada yarısından fazlası ağırlıkta kitap ve defter taşımak zorunda bırakılırken; hazırlık kitabı, yardımcı kitap, okuma kitabı ve defterler olmak üzere her gün 15 kilo ağırlığında çanta taşıyan öğrenciler, sınıflarına yorgun ve bitkin vaziyette düşüyorlar.
Öte yandan, yaklaşık 15 kilo ağırlığındaki kitap ve defter dolu çantasını taşıyamayan bazı öğrenciler, sınıflarına çantalarını yerlerde sürüyerek güçlükle getirirlerken, ağır bir yük altına giren bazı öğrencilerin ise şimdiden boyun, bel ve sırt ağrısı yaşadığı ileri sürüldü. Aşırı kitap ve defter yükü taşımaları sonucu bel ve sırt ağrısı çeken birçok öğrenciye, ailelerince sürekli doktor tedavisi yaptırılırken, uygulamadan oldukça rahatsız olan veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuya el atmasını istedi. Diğer yandan, öğrenci velileri çocuklarının bel fıtığı ve özellikle boylarının gelişememesi ihtimalinden dolayı büyük endişe duyuyor.
Çocukların aşırı yük taşımalarının sağlık açısından büyük sorunlar yaşatacağına değinen Kırşehir Devlet Hastanesi Çocuk Uzmanı Dr. Cahit Uzunbay, okulların açılmasıyla birlikte bel, sırt ve boyun ağrısı çeken çocukların hastanelere akın ettiğini belirtti. Dr. Uzunbay, "Çocukların taşıdıkları kitaplar oldukça ağır ve öyle ki, bazı zayıf çocukların taşıdığı kitaplar kendi ağırlıklarında. Okulların açılmasıyla birlikte birçok veli bel, sırt ve omuz ağrıları çeken çocuklarını tedavi ettirmek için hastanemize akın etti. İlkokul öğrencilerine bu yaşta bu kadar ağır çanta taşıtmak, sağlıkları için son derece zararlı. Gelişme çağında olan çocuklarımızın omurgaları ve eklemlerinde eğilmeleri başlamış olabilir. Aşırı kitap ve defter dolu çantalar çocukların kalça eklemlerini de eğiyor ki, bu son derece riskli. Çocukların ileriki yaşlarda tedavisi mümkün olamayacak kamburluk yaşamaları bu haliyle fazla uzak değil. Onun için de buna bir an önce çözüm bulunması gerekir. Aksi takdirde bir nesil kambur büyüyecek" dedi.