"Okullarda sadece Almanca konuşulmalı”

Almanya’da entegrasyon çalışmaları ile öne çıkan Hessen Eyaleti’nin Başbakanı Ronald Koch, entegrasyon çalışmalarında en büyük zorluğu dilin oluşturduğunu belirtti.

Hessen Eyaleti’nin Başbakanı Ronald Koch, entegrasyon çalışmalarında en büyük zorluğu dilin oluşturduğunu belirterek, “Okullarda Almanca konuşmalarını istedik. Okulda ortak bir dil olması gerekir. Yasal olarak zorlayamıyoruz, zorlamayız da” şeklinde konuştu. Okullarda din eğitiminin de Almanca verilmesinin “ön şart” olduğunu söyleyen Koch, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin de, “imtiyazlı ortaklık”la da sonuçlanabilecek bir süreç olması gerektiğini vurguladı.

İktidardaki Hıristiyan Demokrat Partisi (CDU) Başkan Yardımcısı da olan Ronald Koch, bir grup Türk gazetecisinin sorularını yanıtlarken, entegrasyon çalışmalarında en büyük zorluğu dilin oluşturduğunu, göçmen ailelerinin çocuklarının Almanca’yı iyi bilmesinin, gelecekleri açısından, entegrasyonları açısından büyük önem taşıdığını belirterek “Bu bizim üzerinde çalıştığımız kilit konudur” dedi. Bu konuda çok büyük bir para harcadıklarını söyleyen Koch, Türk otoriteleri ile birlikte çalıştıklarını da söyledi.

Reklam
Reklam

Göçmenler ile ilgili olarak İşsizlik ve daha küçük bir derecede namus cinayetlerinin de sorun oluşturduğunu kaydeden Koch, okullarda göçmen ailelerinin çocuklarının ders dışında da ana dillerini konuşmasına getirilen sınırlamalara ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:

“Onlardan bunu istedik. Elbette ki hiç kimseyi zorla Almanca konuşmasına mecbur edemeyiz. Okullarda Almanca konuşmalarını istedik. Aksine büyük bir sorun olur. Örneğin Frankurt’ta öğrencilerin 50-60’sı veya 70’si Türk kökenli olan okullar var. Okulda ortak bir dil olmalı. Yasal olarak zorlayamıyoruz, zorlamayız da” Ronald Koch, bu konuda Türk Konsolosluklarının katkısının, Türk hükümetinin desteğinin de taşıdığı öneme de vurgu yaptı.

-DİN EĞİTİMİNE ÖN KOŞULLAR-

Bu arada, Hessen Başbakanı, din eğitimi konusunu değerlendirirken dini grupların aynı dine mensup çocuklara okullarda din eğitimini vermesine izin verdiklerini belirterek bu konuda Aleviler ile bir anlaşmanın bulunduğunu söyledi. Müslüman insanlarının çoğu için de bir anlaşma istediklerini ifade eden Koch ama bu konuda anlaşmayı imzalayacak mutahap sorununun yaşandığını belirterek “ortaklara ihtiyacımız var” ifadesini de kullandı.

Reklam
Reklam

Roland Koch, “Ortak” bulmaya yardımcı olunması konusunda Türk hükümeti ile görüşmeler yaptıklarını belirtirken de “Ancak gerekli bazı ön koşullar var” dedi ve bunların arasında derslerin Almanca verilmesini, Alman anayasası kurallarına göre gerçekleşmesini ve insanların dininin kayıtlı olmasını saydı. Koch, bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüşmeler yaptıklarını da söyledi.

-TÜRBAN MESELESİ-

Hessen eyaletinde devlet memurlarına getirilen türban yasağına değinirken de Koch, bunu yapan “Ne ilk ne de tek” eyalet olduklarını vurguladı. Koch, “Devlet için çalışan insanlara, dinin sembollerini kullanması tamamen yasak. Haç dahil, türban da. Burada bir dini ayrımcılık yok. Anayasa, hükümetin nötr olduğu hükmünü içeriyor” şeklinde konuştu. Koch “Ancak biz, üniversitede izin verilip verilmesi konusunu tartışmıyoruz” sözlerine ekledi

-“İMTİYAZLI ORTAKLIĞA DA İMKAN VERİLMELİ"

Hıristiyan Demokrat Ronald Koch, partisinin CDU’nun Türkiye’nin AB üyeliği karşıtlığının entegrasyon çabalarını ne ölçüde etkilediği sorusuna “Genel olarak değil ama bazen evet” karşılığını verdi. Kendisinin CDU’nun Başkan Yardımcısı olduğuna, partinin programını çok iyi bildiğine dikkat çekerken CDU ile Liberal Partisi tarafından oluşturulan koalisyon hükümetin protokolünü de anımsatan Koch, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“Entegrasyon sürecinin sonucunun tam üyelik olması konusunda daha şüpheli olduğumuz bir gerçek. Yeni hükümet protokolünde müzakere sürecinin devam etmesi konusunda mutabık kaldık. Almanya, AB Dönem Başkanlığı sırasında da yeni başlıkları açabildi. Ancak bunun ucu açık ve imtiyazlı ortaklıkla sonuçlanabilecek bir süreç olması gerektiğini de açıkça söyledik.”

Kendisinin bu konunun çok açık bir biçimde konuşulması gerektiğini, “müzakere sürecinin sonucu konusunda hayaller yaratılmaması gerektiğini savunan Koch, “Biz Türkiye ile çok yakın bir ilişki istediklerini, ekonomik açıdan AB ile tamamen entegre olan bir Türkiye’yi istiyoruz. Askeri açıdan tam entegreyiz” dedi.