Okur’dan İlginç İtiraf

Bir üniversitenin programına katılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Daire Başkanı İbrahim Okur, “Ben...

Bir üniversitenin programına katılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Daire Başkanı İbrahim Okur, “Ben tesadüfen hakim, savcı oldum. İdealim avukat olmaktı. İlkokuldan itibaren hukukçu ve avukat olmayı çok istemiştim. Fakültede, 1. sınıfta tanışıp aşık olduğum kızla evlenebilmek için hakim oldum. Birlikte Hakimlik Sınavı’nı kazandık” diye konuştu.

“Hakimlik ve Savcılık Mesleği” konulu söyleşiye katılan Okur, “Dünyaya yeniden gelsem ve ne olmak istediğimi sorsalar, yine hukukçu olmak istediğimi söylerdim” dedi. Hukuk fakültesindeyken aşık olduğu sınıf arkadaşıyla evlendiğini belirten İbrahim Okur, “Ailenin tek erkek çocuğuydum. O da ailesinin tek kızıydı. Onlar İzmir’de, biz Konya’da yaşıyorduk. Nerede yaşayacağımıza karar veremedik. Tarafsız bir saha olsun istedik. ‘Devlet nereye gönderiyorsa orada yaşayalım’ dedik. Hakimlik sınavlarına girdik. Birlikte kazandık. Meslekte 20’nci yılımı doldurdum. 28 yıl önce sizin oturduğunuz sıralarda oturuyorduk. O zamanlar yargı bu kadar Türkiye’nin gündeminde değildi. Herkes ilçesindeki hakim, savcıyı bilir, saygı duyardı” dedi.

Reklam
Reklam

Hakimlik ve savcılık mesleğinin iyi anlaşılması gerektiğini belirten Okur, “Ne iş yapar hakim ve savcı? Savcıyı kamuoyu biraz daha yakından tanır. Olaya ilk müdahale eden, suç şüphesini öğrendiği anda ilk harekete geçen kişi savcıdır. Sanırım Ergenekon soruşturması başladıktan sonra Zekeriya Öz’ün ismiyle savcılık biraz daha tanınır hale geldi. Biraz daha prestijli hale geldi” dedi.

Hukukçular arasında hakimliğin savcılığa göre daha çok tercih edildiğini belirten Okur, “Bunun sebebi savcının iddia eden, hakimin karar veren olmasıdır. Karar verdiği için daha caziptir” diye konuştu.

“HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU AYRILMALI”

Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında savcının kürsüdeki yerinden ve buradan indirilmesinden bahsedildiğini belirten İbrahim Okur, “Raporlarda, ‘Savcı, hakimlerle aynı hizada oturmamalı, daha aşağıda oturmalıdır’ der. Bu sorunu çözmez. Hakim ve savcıyı aynı statüde tutmaya devam ederseniz sadece kürsüdeki yerlerini değiştirerek bunu çözemezsiniz. Pek çok Avrupa ülkesinde ve ABD’de savcılık farklı bir müessesedir, savunmayla denktir. Bizde karar ile denk pozisyonda. Anayasa’ya bakarsanız 138, 139 ve 140. maddeye. Hepsi hakimlik ve savcılığı birlikte düzenler. Benim kişisel kanaatim şudur ki, Türkiye, Hakimler Kurulu ile Savcılar Kurulu’nu ayırmalıdır. Bu sayede savcılık da güçlenecek diye düşünüyorum. Türkiye’de ceza yargılaması için söylüyorum. Şu anda savunmanın etkinliğinden herhalde söz edemeyiz. Sistem bunu zorluyor” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: