Okyanuslarda Oluşan 150 Kilometrelik Ölüm Bölgeleri

Ölüm Bölgeleri, okyanustaki oksijeni tükenmiş alanlara verilen ad. Balık ve yengeç gibi birçok deniz canlısı bu bölgelerde yaşayamıyor, sadece bazı mikroorganizmaların yaşamasına imkân sağlıyor. Aynı zamanda ölüm bölgelerinin çevresel etkileri balıkçılığı da tehdit edebiliyor zira düşük oksijen, avlanan balık miktarını azaltıyor.

Fotoğraf: Hokkaido

Ölüm Bölgeleri, genelde derelerin getirdiği yüksek miktardaki gübre ve kimyasal maddelerin okyanusa karıştığı alg patlamalarının sıkça görüldüğü nehir ağızlarında yer alan insan yaşamayan kıyılarda bulunuyor. Sudaki algler öldükçe okyanus tabanına çöker ve bakterilerce ayrıştırılır. Okyanus akıntıları bu oksijensiz suları açık denize sürükler ancak bugüne kadar açık denizde oksijensiz alan hiç keşfedilmemişti.

Alman ve Kanadalı bilimcilerin Biogeosciences dergisinde yayımladıkları makaleye göre Atlas Okyanusu’nun tropik sularında, Batı Afrika’nın birkaç yüz mil açıklarında aşırı düşük oksijenli bölgeler bulunuyor. Ölüm bölgelerindeki ölçümler bu alanların birçok deniz canlısı için yaşanamaz olduğuna ve Atlas Okyanusu’ndaki en düşük seviyelere işaret ediyor. Bu ölüm bölgeleri Atlas girdaplarınca oluşur ve batıya doğru hareket eder. Bir adaya denk geldiklerinde kitlesel balık ölümlerine neden olabilirler.

Reklam
Reklam

Girdap, sıvıların bir engelle karşılaştıklarında kendi etrafında dönen su kütleleri ve ters akıntılarına denir. Okyanusta yaygın olarak bulunurlar ve genişlikleri birkaç santimetreden yüzlerce kilometreye kadar değişebilir. Yeni keşfedilen ölüm bölgeleri okyanus girdaplarının etrafında bulunuyor. Girdaplardaki hızlı akan su, onu çevreleyen okyanus suyuyla oksijen alışverişini imkânsız kılarak buradaki oksijenin tükenmesine neden oluyor.

Keşfi yapan ekibin lideri Karstensen ölüm bölgelerinin eşsiz yapılar olduğunu belirtiyor ve ekliyor. “Yüz, yüz elli kilometre genişliğinde girdapları çalışma imkânı bulduk ve bunların derinliği yaklaşık yüz metreye kadar ulaşabiliyor. Hızlanarak çevresinden ayrılan girdabın ortasında izole, sığ bir su kütlesi oluşuyor. Bu su kütlesi on ila otuz metre arası olabiliyor. Bu bölgeler bitkisel gelişim için uygun ortam sağlayarak açık denizdeki alg patlamasını tetikliyor.” İlk bulgulara göre girdap merkezindeki oksijen tüketimi okyanusun diğer yerlerinden beş kat fazla ve bu da girdap merkezinde oksijenin hızlıca tükenmesine neden oluyor.

Reklam
Reklam

Bu girdaplar Batı Afrika çevresindeki akıntılarla oluşup dünyanın dönüş yönünden dolayı batıya doğru ilerliyor. Çalışmanın yapıldığı Batı Afrika kıyılarında dünyanın en hassas ekosistemlerinin yer aldığı Yeşil Burun Adaları yer alıyor. Bu girdaplardan birinin tesadüfen adaların kıyılarına ulaşması toplu balık ve canlı ölümleriyle beraber büyük bir çevre felaketine neden olabilir.