Doç. Dr. Kalafat, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Her Yönüyle Deprem" sempozyumunda, "Türkiye'de depremlerin izlenmesi ve deprem oluş düzenleri" konusunda sunum yaptı.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna işaret eden Kalafat, deprem tehlikesinin farkında olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.
Kalafat, Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek bir depremin çevresindeki 7 ili etkileyeceğine dikkati çekti. Depremin ardından tsunamilerin oluşabileceği uyarısında bulunan Kalafat, "Marmara'da büyük bir deprem olduktan sonra denizin kenarına gidilmemesi gerektiğini kesinlikle bilmemiz gerek." dedi.
Kalafat, Marmara'da beklenen tsunamilerin heyelan kaynaklı olduğunu dile getirdi.
Depremin büyüklüğünün 7'nin üzerinde olacağını öngördüklerini anlatan Kalafat, şunları kaydetti:
"Marmara Denizi'nin dibinde 3 çukur var, yaklaşık 900-1200 metre civarında. Üzerinde 15-20 metreye yakın alüvyonlar var. Bunlar depremin sarsıntısıyla sallanacak, o heyelan kütleleri denize akacak ve dolayısıyla tsunami oluşacak. Bu tsunamiden korunmak için seyretmek yerine kıyılardan uzaklaşmak lazım.
2011'de Japonya'daki depremin ardından meydana gelen tsunamide Sendai Körfezi'ndeki ölenlerin çoğu yaşlı insanlar. Orada tsunamiye karşın 10 metrelik taşkın duvarları yapılmış ancak tsunami dalgaları 32 metreyi aştı. Orada beklenen 7,5 büyüklüğünde bir depremdi, fakat 9 büyüklüğünde bir deprem oldu. İstanbul'da 7'nin üzerinde bir büyüklükte deprem olacak, bu kesin. Ortalama 7,2 bir deprem bekleniyor, belli hata payları olabilir. Dolayısıyla oluşabilecek bir tsunamiye karşı sahilden uzaklaşmamız lazım, yüksek yerlere gitmemiz gerekli." (AA)