SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, olası bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 50'yi geçebileceğini düşünmediğini belirterek, "Hiç kimse farkında değil. Ama Tayyip Erdoğan'ın oy kaybındaki en ciddi faktörlerden biri belediye başkanlarını görevden alması olacak. O adamları 15 sene milletin karşısına çıkarıp oy istemişsiniz. Sonra açıklamadığınız bir sebeple görevden alıyorsunuz. Vatandaş merak etmez mi sebebini? Bu çok büyük bir hata. Sandığa mutlaka yansıyacaktır" ded. Bayrakçı, Meral Akşener'in dengeleri değiştirebileceğini düşündüğünü söyleyerek, "Sadece bizim yaptığımız anketlere değil, diğer anketlere de bakıyorum; Hep yüzde 9-10 civarında. Süreç ilerledikçe oyları artacaktır" diye konuştu.
SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, Sözcü'den Nil Soysal'ın sorularını yanıtladı. Bayrakçı'ya sorulan sorular ve yanıtları şöyle:
ORTAMI GÖZLEYECEKLER
2018'de erken seçim var mı, yok mu, herkes bunu merak ediyor.
Aslında birkaç ay önce erken seçim beklentisi daha çoktu. Hükümet; “Erken seçim olmayacak” diye peş peşe açıklamalar yapınca, erken seçim beklentisini rafa kaldırdı. Şimdi tekrardan böyle bir beklenti var insanlarda. Ama ben en başından beri bir erken genel seçim ya da yerel seçim olmayacağını düşünenlerdenim. 2019'un Mart'ında yerel seçimler olacak, kasımda da Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri olacak. İki seçim arasında 7 aylık bir süre var. Cumhurbaşkanı bu sürede ortamı gözlemlemek isteyebilir. Belediye seçimlerini bir çeşit en kapsamlı anket olarak görebilir. İkinci sebep de; iktidar puan kaybı içinde olduğunu biliyor ve bu nedenle erken seçimi zaten istemez.
OHAL ŞAİBEYE NEDEN OLUR
OHAL uzatılmaya devam ederse, Türkiye peş peşe gerçekleşecek üç seçime OHAL altında gidecek. Bu sandığa nasıl yansır?
Ciddi tepki olur. OHAL altında “Hadi referandum yapalım” olabilir de OHAL'i genel seçimlere kadar taşırsanız, o küçük değil, büyük şaibe olur! O büyük şaibeyi şu anda AKP istemiyor. AKP'nin hem yurtdışına, hem yurtiçine karşı en büyük sıkıntısı, tek adam rejimi ve diktatörlük yakıştırmaları. “Biz tek adam rejimi değiliz, diktatörlük değiliz. Biz demokrasi ile buradayız”ı kabul ettirebilmek istiyorlar. Cumhurbaşkanı da konuşmalarında mutlaka diktatör olmadığına dair birkaç cümleyi araya sıkıştırıyor.
TERS SONUÇ ÇIKABİLİR
16 Nisan referandumundan bugüne yaşanan gelişmeler iktidar partisinin oy oranını etkiledi mi?
Bazı konularda olumlu, bazı konularda olumsuz yansımaları var partiye. Olumlu yansımalar biraz puan artıracak gibi oluyor. Fakat olumsuzlar da birikiyor… O olumsuz birikmelerle, tıpkı depremlere neden olan fay hatlarının birden bire boşalması gibi bir boşalma olabilir. Bu seçimde son derece ters bir sonuç çıkabilir.
Herkesin merak ettiği bir soru da; İYİ Parti'nin dengeleri değiştirip, değiştirmeyeceği…
Meral Akşener'in dengeleri değiştirebileceğini düşünüyorum. Sadece bizim yaptığımız anketlere değil, diğer anketlere de bakıyorum; Hep yüzde 9-10 civarında. Süreç ilerledikçe oyları artacaktır.
KADERİ EKONOMİ BELİRLER
Genel seçimin kaderini ne belirleyecek peki?
Türkiye'de de, dünyanın pek çok yerinde de hep bir numara ekonomi olmuştur. Ekonomik sebeplerle iktidardan devrilen çok kuvvetli siyasi güçler gördü Türkiye. ABD gibi, Almanya gibi Türkiye'ye kızan ülkeler çoğaldıkça, Türkiye yalnızlaştıkça ekonomi zarar görmeye başladı. Şimdi kalkınma hızının yüzde 11 filan çıkması çok ilginç değil. Çünkü şu anda TÜİK'in bir başkanı yok biliyorsunuz. TÜİK'in bu hesapları yapmadığı yerde Maliye Bakanlığı'ndan çıkan bir yüzde bu! Kalkınma hızını bir de TÜİK hesaplasın bakalım. Türkiye yüzde 11 büyüdü mü, büyümedi mi? Gerçek nedir? Enflasyon yüzde 10'u geçmiş. Üç apartmandan birisi ya kiralık, ya satılık. Esnaf kan ağlıyor. Her şeye rağmen çok iyi dayandı Türkiye.
RAKİBİ YÜZDE 55 ALABİLİR
Cumhurbaşkanlığı seçimi için şu anda adaylığını net bildiğimiz iki isim var: Tayyip Erdoğan ve Meral Akşener. Bugün sandıklar kurulsa oy oranları ne olur?
Bu sorunuza CHP'nin adayını bilmeden cevap vermek zor. Ama şunu söyleyebilirim; CHP eğer uygun bir aday bulursa, ki bu Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi de olabilir. Ya da bir başka isim çıkabilir. HDP'nin de kendi adayını göstermesi kaydıyla, her ne kadar MHP AKP'ye destek verecek olsa da, Tayyip Erdoğan'ın birinci turda yüzde 50'yi geçebileceğini ben hiç düşünmüyorum. Birinci turda Tayyip Erdoğan yüzde 45 alsa, ki bu yüzde 44'de olabilir, hatta yüzde 40 bile olabilir. Rakipleri de yüzde 10-15-20 diye dizilseler bile, ikinci turda Tayyip Erdoğan'ın bu kez yüzde 50,5 – 51'i bulabileceğini de düşünmüyorum. 51-52'yi karşısındaki aday bulabilir! Çünkü Tayyip Erdoğan'ın ikinci turda ilave gelecek 6-7 puanı yok! İkinci turda o yine 44-45'ini alır ama herkes rakibine oy verir. Rakibi kim olursa olsun, Erdoğan karşıtları ona oy vereceği için yüzde 55'i bile alabilir.
YÜZDE 51 HANDİKABI
Yani Tayyip Erdoğan'ın oyu ilk turda kesinleşecek…
Bana göre Tayyip Erdoğan birinci turda en yüksek oyunu alacak. O da hiçbir şekilde yüzde 51 olmuyor. Zaten CHP ile MHP'nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP'nin Selahattin Demirtaş'ı aday gösterdiği seçimde bile birinci turda yüzde 51 alabildi Tayyip Erdoğan. Şimdi karşısında CHP'nin adayı ve Meral Akşener gibi dişli rakipler var. Öyle yüzde 51 çantada değil bu sefer. Ekonomik sıkıntılar üst üste ekleniyor. Tayyip Erdoğan'ın bu seçim işi çok zor. Kendi kendine fuzuli anayasa değişikliği yapıp, bir 51 handikabı koydu. Halbuki böyle bir değişiklik olmasa, yüzde 33 bile alsalar en azından koalisyon ortağı olurlardı.
ÇOK BÜYÜK HATA OLDU
Erdoğan'ın oylarının azalmasındaki en önemli faktör ne olur?
Hiç kimse farkında değil. Ama Tayyip Erdoğan'ın oy kaybındaki en ciddi faktörlerden biri belediye başkanlarını görevden alması olacak. O adamları 15 sene milletin karşısına çıkarıp oy istemişsiniz. Sonra açıklamadığınız bir sebeple görevden alıyorsunuz. Vatandaş merak etmez mi sebebini? Bu çok büyük bir hata. Sandığa mutlaka yansıyacaktır.
HALK 17/25 İLE İBRALAŞMADI
7 Haziran seçimlerinde AKP'nin oyları düşmüştü. Bu 17/25 Aralık etkisi olarak yorumlandı. Zarrab'ın itirafları sonrasında bu 17/25 etkisi yeniden sandığa yansır mı?
17/25 kapandı gibi duruyor. Aslında bu doğru değil. AKP'nin kendi seçmeni de dahil vatandaş o konuyla henüz ibralaşmadı! 17/25'in FETÖ'nün eseri olduğunu biliyorlar. Ama 3 bakan rüşvet yedi mi, yemedi mi? Vatandaş kafasında bu konuyu düşünüyor.
TEK ADAMLIK GÖRÜNTÜSÜ ONLARA SIKINTI GETİRECEK
Bir hata da SÖZCÜ davası gibi. Çünkü hiç nedensiz, delilsiz muhalif bir gazete susturulmaya çalışıldı. Vatandaş bunu böyle gördü. Bu konuda araştırmanız var mı?
SÖZCÜ'nün özelliği nedir vatandaşın gözünde? Atatürkçü, milliyetçi, laik bir gazete. Ama daha da önemli özelliği; hükümetin karşısında sesini yüksek sesle çıkarabilen, tirajı yarım milyona yaklaşmış olan en büyük gazete. Siz adeta muhalefetin temsilcisi olan bir gazetenin üstüne gidiyorsunuz. Patronuna ifadeye yönelik yakalama kararı çıkarıyorsunuz! Neredeyse gazeteyi kapatacaklardı. Aradan aylar geçti, tek bir delil bile olmadığı halde davayı hâlâ düşürmediler. Bu da seçimde hem AKP için, hem de Tayyip Erdoğan için büyük dezavantajdır. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu ve buna benzer icraatlarla oluşan tek adamlık görüntüsü onlara sıkıntı getirecek. Anketlerde de görüyoruz bunu. Özellikle Tayyip Erdoğan'a çok büyük sıkıntı getirecek..
Ola ki Tayyip Erdoğan kazandı Cumhurbaşkanlığı seçimini. Meclis'te ise partisi çoğunluğu bulamadı. O zaman ne olur?
600 milletvekilinin 200'ünü AKP kazandı diyelim. Tayyip Erdoğan takır takır Türkiye'yi yönetir. Meclis'e ihtiyacı yok ki. Milletin “Evet” dediği sistem, bu sistem. Meclis bu sistemde havagazı. Sadece yüksek maaşlı 600 adamdan ibaret! Hatta milletvekillerinden bakan yapmak zorunda da değil. Mesela Tayyip Erdoğan terzisini, kasabını, eczacısını, teyzesinin oğlunu getirip, hükümeti kurar.