Ölen Eşinin Borcunu Ödemek Zorunda Bırakıldığı Iddiası

VEDAT YÜCEBAŞ - Kanser hastalığı nedeniyle 2012 yılında vefat eden eşinin üç bankadan çektiği tüketici kredilerinin kalan borçlarını ödemek zorunda

VEDAT YÜCEBAŞ - Kanser hastalığı nedeniyle 2012 yılında vefat eden eşinin üç bankadan çektiği tüketici kredilerinin kalan borçlarını ödemek zorunda bırakıldığını öne süren Sibel Kuloğlu mensubu olan eşinin vefatının ardından kendisi ve çocuğu için "dul ve yetim" aylığı bağlandığını, kendisinin çalışmadığını vurgulayan Kuloğlu, bir yandan ailesini geçindirmeye diğer taraftan kredi taksitlerini ödemeye çalıştığını bildirdi. Bankalara, "Eşimden resmi sağlık raporu istediniz mi?" diye sorduğunda, "Kendisine, 'Yakın zamanda ciddi bir rahatsızlık geçirdiniz mi' diye sorduk ve şifahen 'hayır' yanıtı aldık. Sözlü beyan üzerine krediyi verdik" yanıtıyla karşılaştığını anlatan Kuloğlu, "Herhangi bir belge veya yazılı beyan olmaksızın borç üzerime kaldı" ifadesini kullandı. Mağdur edildiğini ileri süren Kuloğlu, şöyle devam etti: "Eşim, hayat sigortasının ücretini ödedi. Eşimden herhangi bir belge istenmedi. Sağlık raporu tarzında bir şey istenmedi. El yazısıyla bir bildirimi olmadı. Sadece sözlü beyanı var. Ne ıslak imza ne sağlık raporu var. Borcun bir kısmı ödendi, bir kısmı da daha ödenmeye devam ediyor. Bankalara ne kadar ödediysem hem ana paranın hem de faizinin iade edilmesini istiyorum." - "Parayı ödetmek için binbir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar" TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz ise son yıllarda özellikle bankalarla ilgili konut ve tüketici kredileriyle ilgili yoğun şikayetler aldıklarını kaydetti. Tüketici Hakem Heyetlerine 2013 yılında yapılan 443 bin şikayetin 265 bininin, bankaların tüketicilerden tahsil ettiği 65 kalem kesintiyle ilgili olduğu bilgisini veren Yılmaz, bunların başında tüketici kredileri ve kredi kartı aidatlarının geldiğini, bankadan kredi çeken ancak daha sonra vefat eden kişilerin hayat sigortaları bulunmasına rağmen borçlarının varislerine ödetilmesi konusunda da ciddi şikayetler almaya başladıklarını bildirdi. Yılmaz, Tüketici Kanununa göre sözleşmenin yazılı yapılmasının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Bu sözleşmede bulunması gereken temel unsurları, tüketici kanunu yasal güvence altına almıştır. Bankalar, tüketiciye bir kredi verdiği zaman geliri üzerinden, buna bağlı diğer belgeleri talep etmektedir. Bankalar tüketici kredisi verdikten, sözleşme imzaladıktan, alınması gereken belgeleri aldıktan sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle tüketiciyi hiçbir şekilde mağdur etme hakkına sahip değildir. Tüketicinin hayat sigortası yaptırma zorunluluğu yoktur. Buna rağmen bankalar tüketiciye hayat sigortası yapıyor. Yapılan sigorta gereğince bu ödemeleri tüketicinin ölümünden sonra sigortanın yüklenmesi gerekmektedir. Bankalar, tüketiciden sigorta poliçeleri üzerinden prim almasına rağmen hastalık nedeniyle ölüm gerçekleştikten sonra bu parayı ödetmek için binbir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar." Sibel Kuloğlu'na yüklenen borç için iki bankaya ihtarname gönderdiklerini dile getiren Yılmaz, olumsuz yanıt gelmesi halinde hukuki süreç başlatılacağını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz