Ölen genç 5 kişiye umut oldu

Antalya'da ailesiyle yaşarken geçtiğimiz günlerde şiddetli baş ağrısı şikayetiyle başvurduğu Medical Park Hastanesi'nde beyin kanaması geçirdiği belirlenen ve hemen tedaviye alınan Cihan Bektaş, müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

Hayatının baharında yaşama veda eden gencin organları ailesi tarafından bağışlandı. Organ bağışı kararı üzerine Cihan Bektaş'ın kalbi, karaciğeri, iki böbreği ve pankreası, Akdeniz Üniversitesi ile Medical Park Antalya Hastanesi 'nde beş hastaya nakledildi. Bektaş'ın korneaları da iki hastaya nakledilmek üzere kornea bankasına alındı.

Ölen gencin kalbi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 51 yaşındaki turizmci Muharrem Arıkel'e nakledilirken, Medical Park Hastanesi Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi de karaciğeri Ahmet Bozduğan (48), iki böbreği Orhan Aydilek (49) ve Mehmet Kahraman (45), pankreası da gazeteci İsmet Solak'ın kızı Zeynep Öyküm Solak'a (31) nakletti.

Başarıyla gerçekleşen ameliyatların ardından yeni hayatlarına ''merhaba'' diyen ve servislerine alınan dört hasta, AA muhabirinin da izlediği buluşmayla Zeynep Öyküm Solak'ın odasında bir araya geldi.

14 SAAT SÜREN MARATON
Dört hastayı yalnız bırakmayan Medical Park Hastanesi Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cihan Bektaş'ın 48 saat önce beyin ölümünün gerçekleşmesi ve organlarının bağışlanmasıyla başlayan maratonda, dört hastaya yapılan nakil ameliyatlarının 14 saat sürdüğünü bildirdi.

Başarıyla gerçekleşen nakiller sonucu dört hastasının sağlığına yeniden kavuşmasının mutluluğunu yaşadığını belirten Demirbaş, şöyle konuştu:

''Cihan Bektaş'ın karaciğeri, karaciğer sirozu nedeniyle nakil bekleyen Ahmet Bozduğan'a, pankreası diyabet nedeniyle bir böbreğini de yitiren ve annesinden aldığımız böbreği yaklaşık 6 ay önce naklettiğimiz Zeynep Öyküm Solak'a, böbrekleri de kronik böbrek yetmezliği olan Mehmet Kahraman ve Orhan Aydilek'e nakledildi. 14 saat süren ameliyat maratonu ile tüm hastalarımız ayakta. Sağlık durumları gayet iyi, umarım bundan sonra da komplikasyon gelişmez. Organ bağışının ne olduğunu bu dört insanımızın yüzünde herhalde bütün Türkiye görecektir. 19 yaşındaki gencimiz bir kahramandır. Bu dört insanın hayatını, son nefesini verdikten sonra kurtarmıştır. Cihan Bektaş'ın ailesine de müteşekkiriz.''

ÖLÜMÜN ÜZÜNTÜSÜNÜ, YAŞAMIN SEVİNCİNİ BİR ARADA YAŞIYORLAR
El ele tutuşarak organ nakliyle yeniden tutundukları hayatlarında ortak bir mutluluğu paylaşan dört hasta ise, Cihan Bektaş'ın 19 yaşında yaşama vedasının burukluğunu da yaşıyor.

Henüz 10 yaşındayken diyabet hastalığı ortaya çıkan, 21 yıldır insülin kullanan ve bir böbreğini enfeksiyon nedeniyle kaybetmesi üzerine, annesinden nakledilen böbrekle hastalıkla mücadelesini yılmadan sürdüren Zeynep Öyküm Solak, Cihan Bektaş'ın pankreasın nakledilmesiyle ilk kez 24 saatini insülin kullanmadan geçirdiğini anlattı.

Türkiye Diyabet Vakfı'nda çalışan ve kendisi gibi şeker hastası çocuklar için mücadelesini sürdüren Solak, organ naklinin mutluluğunu da kendisine yıllardır hen an yanında olan ve destek veren babası Gazeteci-Yazar İsmet Solak ve annesi Fatma Solak'la paylaştı.

Kızının kronik diyabet hastası olması nedeniyle Türkiye Diyabet Vakfı'nın kurucuları arasında yer alan ve halen vakfın Ankara Şubesi ikinci başkanlığını yürüten Gazeteci İsmet Solak da, AA muhabirine, 21 yıldır sürdürdükleri mücadele ile bugün yaşadıkları mutluluğu anlattı.

''BİZİM İÇİN HEM DRAM HEM DESTAN''
Kızının 10 yaşında diyabet hastalığına yakalanmasıyla ailelerinde hiç bilmedikleri bir hastalıkla karşı karşıya kaldıklarını, Zeynep Öyküm Solak'ın çocukluğundan başlayarak 21 yıldır insülin kullandığını dile getiren baba Solak, kazının hastalığın bütün çilesini çektiğini söyledi.

İsmet Solak, cenazesine gittiği ve ailesiyle tanıştığı 19 yaşında Cihan Bektaş'ın organıyla sağlığına kavuşan kızıyla ilgili duygularını şu sözlerle anlattı:

''Kızım 24 saatten beri artık dışarıdan insülin almıyor. Nakledilen pankreası insülin üretiyor. Bu bizim için hem dram, hem destan. 19 yaşındaki bir gencin ölümü ve bu kadar insana hayat vermesi de destandır. Cihan Bektaş'ın cenazesine gittim. Cihan, yeni çalışmaya başlamış, yürüyerek hastaneye gitmiş, beynindeki baloncuğun patlaması nedeniyle yaşamını yitirmiş. Babası 40 yaşında. Yani benim oğlum yaşında. Kızım şimdi, yeni doğuyor hayata. Cihan'ın annesi de çok aydın kadın. Oğlu ölünce doktorlara, 'benim oğlum kara toprak oluyor, fidanım yeşermeden kara toprak olacak, hiç olmazsa genç insanlara yeniden filizlenme imkanı tanısın' demiş. Daha ne diyeyim? Bu çocuğa ve bu aileye minnet duyuyoruz. O aile artık benim de ailem. Ölen çocuk 5 kişiye hayat verdi. İnanılmaz bir şey...''

ORGAN NAKLİ KENTİ

Türkiye'de organ bağışını yaygınlaştırılması gerektiğini, Antalya'nın da turizm kenti olmasının yanı sıra Prof. Dr. Alper Demirbaş'ın varlığı nedeniyle ''organ nakli kenti'' olduğunu ifade eden Solak, ''Alper Hoca dünya çapında uzmandır. Antalya Alper hoca sayesinde organ nakli kenti haline geldi'' dedi.

Diyabet hastalığının yaygınlığına dikkati çeken, son dönemde Sağlık Bakanlığının özel hastaneleri de devreye sokarak hastalıkla mücadelesinin önemini vurgulayan Solak, ''Bir çok hasta şekeri olduğunu bilmiyor. Bu rahatsızlıkla mücadele ulusal bir sağlık politikasıdır. Sağlık Bakanlığı da çok iyi mücadele yürütüyor. Bu hastalığa karşı bilinci daha fazla yaygınlaştırmalıyız'' dedi.

KARACİĞER NAKLEDİLEN BUZDOĞAN
Karaciğer nakli yapılan Aksu ilçesindeki Cihadiye İlköğretim Okulu beden eğitimi öğretmeni Ahmet Bozduğan da, Cihan Bektaş'ın ailesine başsağlığı dileyerek, organ bağışı için teşekkür etti.

Ölen bir gencin organıyla sağlığına kavuşmasının psikolojik etkilerini yaşadığını anlatan Bozduğan, ''Bu hep beni etkileyecektir. Hastalıktan kurtulma azminin ne olduğunu bu örnekle gördüm. Hayatta her şey insanının karşısına çıkabiliyor. 'Olmaz' dediler, her şey olabiliyor. Gencin ailesine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu bağış olmasaydı hala bekliyor olacaktık. Bunu yaşamak çok özel'' diye konuştu.

Böbrek nakli yapılan Orhan Aydilek de kronik böbrek rahatsızlığı nedeniyle 17 yaşında böbrek nakli olduğunu ancak yıllar sonra böbreği kullanamaz hale gelmesiyle yeniden organ nakli beklemeye başladığını anlattı. Yıllar sonra yeniden yapılan böbrek nakliyle bir kez daha hayata döndüğünü dile getiren Aydilek, ''Cihan Bektaş'ın ailesinden Allah razı olsun. Kendimi çok iyi hissediyorum'' dedi.

Cihan Bektaş'ın böbreğiyle yaşama yeniden tutunan Mehmet Kahraman da, ''Organları bağışlayanlardan Allah razı olsun'' diyerek, organ bağışının önemini dile getirdi.