'Kadir’ adını verdiği bebeği ve 3 yaşındaki oğlu ile eşinin mezarına giden Fatma Ötgüç, “Yavrunu göremeden gittin. Aynı sana benziyor, tıpkı sen. Saçı başı sensin Kadir’im. Sen kara toprakta neden yatıyorsun Kadir’im? Yavruların yetim kaldı” diye gözyaşı döktü.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait Karadon Yeni Servis Kuyusu’nda 17 Mayıs’ta meydana gelen grizu patlamasında, taşeron firma Yapıtek’te çalışan Kadir Ötgüç, 29 arkadaşı ile birlikte hayatını kaybetti. Çaycuma İlçesi’ne bağlı Coburlar Köyü’nde yaşayan ve eşi öldüğünde 8.5 aylık hamile olan Fatma Ötgüç, 3 Haziran perşembe günü Çaycuma Devlet Hastanesi’nde ikinci çocuğunu dünyaya getirdi. Hafta sonu hastaneden taburcu olan, köyde kayınpederi 65 yaşındaki Muhittin ve kayınvalidesi 68 yaşındaki Behice Ötgüç ile birlikte oturan Fatma Ötgüç, kundaktaki bebeği ile eşinin mezarını ziyaret etti.
YAVRULARIN YETİM KALDI
Kayınpederi, kayınvalidesi ve 3 yaşındaki oğlu Kerim’i de alarak mezar başına giden Fatma Ötgüç, “Kadir’im yanına geldik. Sen burada kara topraklarda yatıyorsun. Yavrunu göremeden gittin. Aynı sana benziyor, tıpkı sen. Saçı başı sensin Kadir’im. Sen kara toprakta neden yatıyorsun Kadir’im? Yavruların yetim kaldı. Hastanede herkesin kocası geldi, benim kocam gelmedi. Hep kapıya baktım kocam gelecek diye. Hastanede beni yalnız bırakmazdın” diyerek gözyaşı döktü.
OĞLUM EŞİME BENZEDİ, AMA O GÖREMEDİ
Kazanın meydana geldiği günün sabahı eşini işe gönderdiğini anlatan Fatma Ötgüç, “Giderken bana, ‘Ağır kaldırma, kendine dikkat et’ dedi. Dört gözle oğlumuzu bekliyordu. İlk oğlumuz Kerim, bana benziyor. Saçları açık renk. İkincisinin kendisine benzemesini isterdi. Ben de, eşime benzesin diye Allah’a çok dua ettim. Dualarım kabul oldu. Oğlum ona benzedi. Ama o göremeden gitti. Görseydi çok sevinirdi” dedi.
KENDİ ADINI KOYDURTMAMIŞ
Kazadan önce bebeğine eşinin ismini koymak istediğini söyleyen Fatma Ötgüç, “Eşimin ölen dedesinin adı Nuri idi. Bebeğime önce onun adını koymak istedim. O, ‘Ölmüşlerin adı konulmaz’ diyerek karşı çıktı. ‘Senin adını koyalım o zaman’ dedim. O koydurtmadı. Diğer oğlumuz Kerim ile uyumlu olsun diye Kerem koymak istedi. Ama nasip olmadı. Sanki öleceği içime düşmüş gibi onun ismini koymak istemişim” diyerek gözyaşı döktü.
Kazanın meydana geldiği TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’ndeki diğer kuyuda 25 yıl maden işçisi olarak çalıştıktan sonra 1989’da emekli olan Muhittin Ötgüç ise, 850 TL ücretle çalışan oğlunun şirketten 4 aylık alacağının bulunduğunu söyledi. Madenciliği iyi bildiğini, 1980’li yılların sonunda çalıştığı maden ocağında meydana gelen bir grizu patlamasında ocağın havalandırma işleminin yarım saatte tamamlandığını, içeriye girdiklerinde de 10 civarında madenciyi sağ olarak kurtardıklarını belirten Muhittin Ötgüç, “Çocuklarımızı ölüme terk ettiler. Karadon’dan girselerdi hemen, çocuklar sağ çıkacaklardı. Üst üsteymişler. Giysileriyle ağızlarını, burunlarını kapatmışlar. Çıkaranlar öyle söylüyor. Oraya zamanında girmediler. Girselerdi sağ çıkacaktı çocuklar” iddiasında bulundu.
5 çocuğundan birini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Muhittin Ötgüç, oğlunun daha önce inşaatlarda işçi olarak çalıştığını, daha sonra manavlık yaptığını, ancak işler iyi gitmeyince kapatıp 4 yıl önce Yapıtek firmasında işe başladığını söyledi. Madenciliği bildiği için oğlunun çalışmasını istemediğini, ancak işsiz kalınca girmek zorunda kaldığını anlatan Muhittin Ötgüç, “Keşke oraya girmeseydi, evde olsaydı. Çocukları yetim kaldı. Bunlar hep benim boynumda kaldı. Ben bakacağım” dedi.
DHA