Ölmeden önce son fotoğraflar

Foto muhabir Bill Biggart, 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan ilk saldırıdan sonra fotoğraf çekmek için olay yerine koştu.

11 EYLÜL'Ü ÇEKMEK İSTEYEN MUHABİR

Foto muhabir Bill Biggart, 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan ilk saldırıdan sonra fotoğraf çekmek için olay yerine koştu.


Maalesef ikinci kulenin yıkılacağını bilmiyordu.


O birinci kuledeki felaketi çekerken, ikinci kule de yıkıldı ve Biggart'ın cesedine ve kamerasına 4 gün sonra ulaşıldı.


İçinde 150 fotoğraf vardı.


Kameranın kaydettiği en son fotoğrafta, saat 10.28'i gösteriyordu.


İkinci kule ise tam 10.30'ta yıkılmıştı.





İşte o fotoğraflar...



SON GÖRDÜĞÜ BU OLDU

Reklam
Reklam

Japonya'daki Ontake Yanardağı'nın patlaması sonucu hayatını kaybeden dağcılardan biri olan 59 yaşındaki Izumi Noguchi'nin fotoğraf makinası bulundu.


Talihsizdağcının ölmeden kısa süre önce hızla üzerine gelen toz ve gaz bulutlarını fotoğrafladığı görüldü.


Japon basını bu çarpıcı fotoğrafların yayınlanmasını Noguchi'nin eşi Hiromi'nin istediğini, "Bu fotoğrafların kocasının anısını yaşatacağını” söylediğini yazdı.


Noguchi'nin de bulunduğu faciada bedenleri bulunan 47 dağcının bir çoğunun, ‘patlama ile üzerilerine savrulan kayalar nedeniyle' can verdiklerinin anlaşıldığını açıkladılar.


ÖLMEDEN ÖNCE SON POZLAR

Soldan sağa Nicolai Thibeaux-Brignolle, Lyudmilla Dubinina, Semyon Zolotarev ve Zina Kolmogorova, ölmeden önce bu siyah beyaz fotoğraf karesinde mutlu ve rahat bir şekilde kameralara gülümsedi.


Maceraperest dokuz Rus gencin 1959'da Sibirya'daki Ural Dağı'na tırmanışlarının fotoğrafları. Yedi erkek ve iki kadından oluşan öğrenciler, aşırı soğuk ve sıfırın altındaki bir havada tırmanış yapmaya karar verdiler.

Reklam
Reklam

Ancak deneyimli dağcıların bu macerası, arkasında komplo teorileri bırakan ve tarihe Dyatlov Geçidi olarak geçen bir trajediye dönüştü.


Hepsi de son derece sağlıklı ve deneyimli dağcılar olan öğrenciler... Sibirya'nın keskin hava koşullarına dayanıklı giysi ve ekipmanın yanısıra, yanlarına fotoğraf makineleri ve günlüklerini alarak bu heyecanlı yolculuğa başladılar. Ancak tırmanıştan bir ay sonra yolculukları ölümle sonuçlandı. Üzerinden 54 yıl geçmesine rağmen gençlerin tırmanışının neden sonlandığını kimse bilimsel olarak yüzde yüz açıklayamıyor.


Arama-kurtarma ekipleri 26 Şubat 1959 günü, önce -24 derece sıcaklıkta yerle bir olmuş iki çadır buldu.


Birinci çadırın içinde yolculuğun geri kalanını tamamlamak için ekipman bulunuyordu. Ancak ikincisinde gençlere ait giysi ve ayakkabı vardı. Araştırmacı ekip, buradan ikinci çadırdaki gençlerin üzerlerinde giysi ve ayakkabı olmadan kendilerini çadırdan dışarı attığı izlenimini edindi. Ardından üç donmuş cesede ulaşıldı.


Çadırdan 1.5 km uzaklıkta bir nehirkenarında karın üzerinde sırtüstü yatarken bulundular. Önce grubun lideri olan 23 yaşındaki Igor Dyatlov'un cesedi teşhis edildi. Adı bu trajik olayaverilecekti. Ardından 10 santim yüksekliğindeki karın altında 22 yaşındaki Zina Kolmogorova'nın ve Rüstem Slobodin'in cesedine ulaşıldı. Cesetlerin hepsiyaklaşık 180 metre uzaklıkta bir hat üzerinde bulundu. Uzmanlar, gençlerin sıra halinde birbirini takip ederek çadıra ulaşmaya çalıştığı ancak başarılıolamadığı yorumunu yaptı.

Reklam
Reklam

İki ay sonraysa diğerlerine ulaşıldı. Bir mağaraya sığınan gençler, dört buçuk metre derinlikte karın altında bulundu. Bazılarının kemikleri kırılmıştı ve iç organlarında ciddi yaralanmalar söz konusuydu. Ama vücutlarının dışında ne bir kesik, ne de bir yara vardı. En ilginciyse Lyudmilla Dubinina'nın vücudunda görüldü. Genç kadının dili ve gözleri yoktu. Olayı soruşturan Lev Ivanov raporunda ölüm nedeni olarak "karşı konulamaz bilinmeyen temel bir neden" demekle yetindi.


Ancak çevresindekilere UFO'dan inen uzaylılar tarafından öldürüldüğünü söylüyordu. Soruşturma resmen kapandı. Trajedinin meydana geldiği bölgeye girilmesine 4 yıl boyunca izin verilmedi.Vahşi ayı saldırısı, çığ en kolay akla gelen ihtimaller oldu. Ancak doğrulayacak bir veriye ulaşılamadı. Belki de bir tehlike fark etmiş, çadırdan acele bir şekilde kaçmışlardı. Ancak yollarını kaybettiler ve hava koşullarına yenik düştüler. Araştırmacılar, deneyimli dağcıların herhangi bir şekilde korkmayacağını düşünerek onları korkutan şeyin çok büyük bir şey olduğu yorumunu yaptı.

Reklam
Reklam

ÇEKTİĞİ SON FOTOĞRAF BU MU OLDU?

Vahşi doğa fotoğrafçısı çadırında iken aniden bir bozayının saldırısına uğradı. Bu fotoğrafın onun çektiği son fotoğraf olduğu iddia edildiJapon fotoğrafçı Michio Hoshino 1996 yılında Rusya'nın Kamchatka kentinde vahşi doğayı fotoğrafladıktan sonra çadırına çekilmiş ardından bir bozayının saldırısına uğramıştı. Daha sonra bu fotoğrafın onun çektiği son kare olduğu iddia edildi.


Fakat ünlü fotoğrafçının yayınlanan biyografisinde böyle bir fotoğraftan bahsedilmiyor. Biyografide Hoshino'nun ayı tarafından ormana götürüldüğü fakat tüm aramalara rağmen bulunamadığı belirtiliyor. Bu nedenle bu fotoğrafın tamamen fotomontaj olduğu da iddia ediliyor.


Suriye'de iç savaşın gazeteci kurbanları arasına 17 yaşında bir fotoğrafçı eklendi.


Reuters adına çalışan foto muhabir Mulhem Barakat, önceki gün Halep’te Esad ordusu ile muhalifler arasında El Kindi Hastanesi civarında yoğunlaşan çatışmaları karelerine almaya çalışırken yaşamını yitirdi.


Mulhem ile birlikte çatışmaları bir halı fabrikasından izleyen adı açıklanmayan ağabeyi de yaşamını yitirdi.

Reklam
Reklam

Muhlem Mayıs ayından beri iç savaşı fotoğraflıyordu.


Mulhem, 17 yaşında olmasına rağmen yetenek sahibi olduğunu dünya basınında çıkan çok sayıda fotoğrafı ile kanıtlamıştı.


Öte yandan muhalifler “stratejik öneme sahip olduğunu” ileri sürdükle-ri El Kindi Hastanesi’nin denetimini ele geçirdiklerini duyurdu.


İşte Mulhem'in ölmeden önce çektiği son fotoğraflar.