Gastronomi şehri Malatya’ya ait birbirinden lezzetli 15 çeşit yemek tadına bakanları mest ediyor. Kayısının başkenti olarak bilinen şehir bu tatları ile de dünyada tanınıyor.
Malatya’nın yanı sıra çevre illerin kültürlerinin de yansıdığı yemekler arasında kağıt kebabı, patlıcan tava, geleli kebap, patlıcan parmak kebabı, güveç, tereyağlı domatesli kebap, kuzu tandır, kaburga dolma ve kuzu dolma, Malatya tava, sac kavurma, iç pilavı, patlıcan oturtma, kuzu inci ve erişte pilavı yer alıyor. Yapımı oldukça meşakkatli olan yemekler tadının yanında görünümüyle de dışarıdan gelen her insanı kendine çekiyor.
Çoğu meşe odunu ateşinde neredeyse bir gün süren pişirmenin ardından insanların damak zevkine sunulan yemekler gurmeler tarafından herkese tavsiye ediliyor. Kayısının başkenti olarak bilinen Malatya’nın Türkiye ve dünyaya tanıtılmasında önemli rol oynayan yemekler, şehrin ziyaretçi sayısının artmasına da katkı sağlıyor.
Malatya’da lezzetli yemeklerin adresi olarak bilinen tarihi bir restoranın işletmeciliğini yapan Zeki Saygı ve ekibi, özellikle dışarıdan gelen insanların yemek için günler öncesinden siparişini verdiği ve sıraya girdiği Malatya yemeklerinin fırından sunuma uzanan uzun serüvenini anlattı.
Yemeklerdeki lezzetin sırrını paylaşan Saygı, her yemeğin birbirinden lezzetli ve sanatsal olduğunu ifade etti.
Kağıt kebabı başı çekiyor
Malatya yöresine ait yemeklerin başında kağıt kebabının geldiğini söyleyen Saygı, kağıt kebabı hakkında bilgiler vererek, “Kağıt kebabı kuzu etinden yapılır. Bir gün önceden fırına atıyoruz sabaha kadar pişiyor. Servis yapacağımız zaman yanına pilav koyuyoruz. Müşteriler isterse bunun yanına hem patlıcan tavadan hem de tereyağlı domatesli kebaptan koyup bir Malatya sofrası meydana getiriyoruz. Bu sadece Malatya’ya mahsus bir yemek. Yemeği meşe odununda alev olmadan dinlendire dinlendire pişiriyoruz” şeklinde konuştu.
En lezzetlilerinden birisi kaburga kebabı
İşletmenin yetkililerinden Kadir Saygı ise yemeklerinin tamamının fırında piştiğini belirterek, en lezzetli yemeklerinden birisinini kaburga kebabı olduğunu söyledi. Saygı, “Kaburga kebabı kuzunun pirzola tarağından yapılır. Yani kuzunun iç kaburga kısmıdır. Kaburganın kemikli tarafı olmazsa burada bu lezzeti alamazsın. Ete lezzeti veren kemiğin kendisidir. Bu yemek de 13 saat fırında pişer. Bu yemek sabah 10’da fırından çıkar çıkmaz tükenir” ifadelerini kullandı.
Kuzu tandırın sırrı ette
Tadılması gereken lezzetler arasında yer alan kuzu tandırdan da bahseden Saygı, tandır yemeğinde kuzunun sırt kısmının kullanıldığını ve bu ette sıfır yağ olduğunu dile getirdi.
Malatya’nın en eski yemeklerinden birisi patlıcan tava
Patlıcan tava ve domatesli tavanın, kaburga kebabı ve kuzu tandırın yanına katımlık olarak konulduğunu aktaran Saygı, patlıcan tavanın Malatya’nın en eski yemeklerinden olduğunu belirtti.
İç pilavı tam bir vitamin deposu
İç pilavının fırında meşe odununda pişen bir pilav olduğunu sözlerine ekleyen Saygı, “Bu pilav tüpte pişerse bu tadı alamazsınız. Pilavın içinde kuyruk yağı, kıkırdak, kıyma ve soğan var. Yani bu pilavda tamamen vitamin deposu var” diye konuştu.
Yemekle birlikte ustalar da pişiyor
Eşsiz yemeklerin lezzetli olmasında en büyük iş ise ustalara düşüyor. Yemeklere maharetli elleri ile lezzet katan ustalar uzun süren pişirme işleminde adeta yemekle birlikte pişiyor. Sürekli yemeklerin başında duran ustalar pişirmenin önemli bir aşama olduğu bilinciyle hareket ediyor.