Ölümsüzlük... Ebedi yaşam... Sonsuza kadar yaşayan ruh... İnsanoğlunun yüz yıllardır süren ve bitmeyen arayışı. 200 yıldır da çok çeşitli tıbbi yöntemlerle bu arayışa bir karşılık bulmaya çalışıldı. Bu yöntemler insan ömrünü iki katına çıkarsa da ölümsüzlüğe hala bir formül bulunamadı. Şimdi ‘Russia-2045’ projesindeki bilim adamları bir enerji olduklarına inandıkları ruhu sağlıklı bir bedene transfer ederek ölümsüzlüğü sağlayacaklarını iddia ediyor. Biz de projenin başındaki Dmitriy İtskov’u Moskova’daki merkezlerinde bulduk ve amaçlarını sorduk.
Engin bir ruha sahip olduğuna inanan insanoğlu tarih boyunca cılız beden sorununa çözüm aradı. Mayalar’dan Eski Mısır’a kadar bu arayış sürdü. Ortaçağ kimyagerlerinden günümüz bilim adamlarına kadar ‘ömrü nasıl uzatabiliriz’, meselesi hep güncel kaldı.
Yaklaşık iki yıl önce Rusya’da, kendilerini ‘Ölümsüzlük şirketi’ olarak tanıtan bir grup Rus bilim adamı ‘Russia-2045’ projesiyle ortaya çıktı. Bu çalışma grubu en geç 2045 yılına kadar insan ruhunun yerini tam olarak tespit edeceklerini ve bu ruhu kopyalayarak yapay bedene taşıyacakları iddia ediyor.
Geçen günlerde ‘Russia-2045’ üyeleriyle Rus Ortodoks Kilisesi arasında ciddi bir fikir düellosunun yaşanması üzerine ‘ölümsüzlük şirketi’nin izini sürmeye başladık. Birkaç günlük araştırma sonunda ‘Russia-2045’ projesinin merkezini bulduk. Şirketin başındaki Dmitriy İtskov (30) ile konuştuk.
TIP ÖLÜME ÇARE BULAMADI
İtskov, 20. yüzyıl boyunca ölümsüzlüğün veya en azından insan ömrünün uzatılmasının tıpta arandığını söyleyip ölümsüz insan projesinin bugüne kadar yapılmış benzeri çalışmalardan farklı olacağını anlatıyor: “Rus profesör Vladimir Skulachev’in insan bedenindeki hücrelerin oksitlenmesini durdurma yöntemi beklenen sonucu vermedi. 1990’da keşfedilen ‘telomeraz’ fermenti insan hücrelerini hızlı ve yaşlanmadan çoğaltıyordu. Fakat bu yöntemle kanser hücreleri de hızla çoğalmaya başladı. Geçen yüzyılın ortalarında dondurularak muhafaza edilmiş hasta bedenlerde onarımı imkansız hasarlar tespit edildi. Kök hücre sayesinde gençleşme yöntemi de sonuç vermedi. Tüm bu çalışmalar sonucunda 200 yıl önce ortalama 40 yıl olan insan ömrü günümüzde 80 yıla yükseltilebildi. Tıbbi çalışmalara bakarak insan ömrünün gelecekte 10-20 yıl daha uzatılabileceğini söyleyebiliriz. Ancak ölümsüzlükten bahsetmek kesinlikle mümkün değil.”
İtskov’a göre, Russia-2045 projesi tıptan çok farklı bir yoldan ilerleyecek. Hatta bu projede neşter ve kan söz konusu olmayacak. Ölümsüz ruha sibernetik teknoloji ve cyborg ile ulaşılacak. Ruhun hasta bedenden ayrılışını gönüllü ve cazip bir prosedür haline getirecekler. Ruhu daha sağlıklı bir ortama geçmeye davet edecekler.
PROJEDE 25 BİLİM ADAMI VAR
Aşırı iddialı ölümsüz insan projesine hangi cesaretle başladığını sorunca, “İnsanın ölümsüz hale getirilebileceğine inandığım için bu işe giriştim” yanıtı alıyoruz. ‘Russia-2045’ projesine başlamadan önce Rusya’da ve dünyada bir dizi uzmanla görüşmüş, 25 Rus bilim adamını projeye davet etmiş: “Geçenlerde Rusya’nın Çelyabinsk şehrinde yaşayan profesör Vyaçeslav Ryabinin’i projemize davet ettim. Ryabinin, en karmaşık organlardan karaciğerin yerini alan dünyanın en mükemmel makinesini icat eden kişi.”
‘Russia-2045’ projesinde İtskov’un çalışma arkadaşlarından biri de Dr. Aleksander Bolonkin. Rus bilim adamı Bolonkin, elektronik ölümsüz insan fikrini ilk kez 20 yıl önce ortaya atmış. 1990’da Rusya Bilimler Akademisi’ne e-insan düşüncesini sunmuş, destek bulamayınca ABD’ye göç etmiş. Elektronik insan yaratma düşüncesi ABD hükümetinden de destek almış.
BEYNİN ŞİFRELERİNİ ÇÖZECEĞİZ
İtskov, sibernetik teknolojiyi seçme sebeplerini de anlatıyor: “Canlı cansız yapı bir arada hayatımıza girecek. İlk önce çok daha kaliteli işitme cihazları, ardından yapay retina... Sonra beyinden komuta alan mekanik ayak, kol ve eller eskilerin yerini alacak. Beyne monte edilecek minyatür işlemciler yakın bir gelecekte Parkinson hastalığını yenmeye yarayacak. Biyomekanik cyborg’lar sadece hastalara hizmet etmeyecek. Örneğin insanın bedenen bulunması mümkün olmayan ortamlara beyniyle kontrol ettiği cyborglar gönderilecek. Japonya’daki radyasyon saçan nükleer santral gibi, uzayın keşfi gibi alanlarda yakında bu akıllı robotlar kullanılmaya başlanacak.”
Ama Russia-2045 grubunun asıl hedefi beyin. Beynin şifrelerini çözerek ruhun gizliği olduğu yeri bulmak en büyük amaçları: “Bizim grup, insan ruhunun iddia edildiği gibi 21 gram olduğuna inanmıyor. Biz ruhun bir madde olduğuna değil, bilgi taşıma özelliğine sahip bir tür enerji olduğuna inanıyoruz. Bunu kanıtladığımızda insan beynini kopyalayarak ilk e-insanı yaratmış olacağız.”
ÖLÜMSÜZ İNSANI STEVEN SEAGAL DA DESTEKLİYOR
Geçenlerde Rus Ortodoks Kilisesi’nin tepkisini çektik. Kilisenin neden kızdığını tahmin ediyoruz. İnsanı ölümden kurtaracak çalışmalar ilerledikçe düne kadar geçerli bir dizi dogma belki de yıkılacak. Bu durum kilisenin pek hoşuna gitmiyor. Hele Rus Ortodoks Kilisesi’nden saygıdeğer rahip Feofan Kryukov bizimle işbirliği yapmayı kabul edince yıldırımları iyice üzerimize çektik. Tıpkı Ortaçağ’da Kopernik örneğindeki gibi... Ama bir yanağımıza tokat yesek de öbür yanağımızı dönmeye hazırız. Aslında, ölümsüz insan projesinde tüm dinlerle diyaloğa hazırız. Bu projedeki tüm çalışmaların topluma açık yapılacağını ilan ettik. Dünyadan destek de alıyoruz. Örneğin iki gün önce ünlü aktör Steven Seagal bizim projeye desteğini açıkladı. Yakında ‘Russia-2045’ ölümsüz insan projesi uluslararası boyut kazanacak.
AVATAR’DAN E-İNSANA AŞAMALAR
Dmitriy İtskov’un başında bulunduğu ölümsüz insan çılgın projesinin aşamaları:
2015: Hollywood filminden ödünç alınmış adıyla Avatar ortaya çıkacak. İnsan beyninin gönderdiği sinyallerle komuta edilebilecek bu cyborg filmdeki örnekten farklı olarak biyolojik değil, tamamen biyonik olacak.
2020: Yapay bedene ölümcül bir hastanın beyninin gönüllü olarak aktarım deneyi gerçekleşecek.
2030: Beynin kopyalanması mümkün olacak. Ruhu içinde gizlediği sanılan beyin tamamen sayısal data bilgiye dönüştürülecek.
2045: İlk e-insan yaratılacak.
PROJENİN MUHALİFLERİ DE VAR
Yapay şuur yaratmak bile imkansız
Ölümsüz insan projesinin hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyeceğini iddia edenler de var. Bunlardan biri Rusya Teknik Bilimler Doktoru Pavel Voronin. Voronin’e göre bırakın ruhun bilgisayara aktarılmasını, yapay şuur yaratmak bile yakın ve uzak gelecekte prensip olarak mümkün değil. “İnsan beyninde yaklaşık 200 milyar nöron yani sinir hücresi bulunuyor. Bu hücrelerin içindeki bilgi birikim modeli ve yapısı kabloyla dışa aktarılabilecek türden değil. Hücreye dokunulduğu an hem hücrenin kendisi hem içindeki bilgi yok olmaya mahkum” diyor. İnsan beyninde bir santimetrekarelik sinir hücresi alanındaki bilgi akışının yapay modele dönüştürülmesi için Voronin’e göre Avrupa’daki tüm bilgisayarların bir ay boyunca birbirine bağlı çalışması gerekiyor.