Sinemanın kült filmlerinden bir sayılan The Exorcist filmi, küçük bir kızın ona musallat olan şeytandan kurtarılmasını anlatır.
Film kadar, çekim sırasında olan olaylar da ayrı bir korku filmi senaryosu gibidir.
Filmin çekimleri sırasında iki kere dekorlar yanarken, ışıkçı ve görüntü asistanı ölmüştür.
Roman Polanski tarafından yönetilmiş, 1968 yapımı bir gerilim filmidir.
Film bir tarikat tarafından büyülenerek, şeytani bir çocuğa hamile kalan ve korkunç şeyler yaşayan Rosemary'nin başından geçenleri anlatıyor.
Film gösterime girdikten kısa bir süre sonra yönetmen Roman Polanski'nin karısı Sharon Tate ve yanında bulunan 3 arkadaşı, evde hunharca öldürülmüş olarak bulundu.
Cinayeti işleyenler, kendisine sapık bir tarikat kurmuş olan Charles Manson ve müritleriydi.
Korkunç şekilde öldürülen bir adamın, tekrar dirilip katilleriyle hesaplaşmasını anlatan film, ismini kahramanı mezarından kaldırılan kara bir kargadan alıyordu.
Çekimler sırasında Brandon Lee hayatını kaybetti. Sebebi ise çok garipti.
Bir çatışma sahnesinde kullanılan kuru sıkı silahtan kazara çıkan kurşunla, bel kemiğinden vurulan oyuncu hayatını kaybetti.
Bir eskimo savaşçısının büyük kent yaşamına uyum sağlama çabalarını konu alan Atuk adlı film, o kadar lanetliydiki bitirilemedi.
Filmin kahramınını oynamak isteyen John Belushi, bu hayalini gerçekleştiremeden 1982 yılında aşırı dozda uyuşturucudan öldü.
Rol, Sam Kinison'a verilmişti; ancak geçirdiği bir motosiklet kazasında hayatını kaybetti.
Aynı rolün önerildiği John Candy ise senaryoyu aldıktan çok kısa süre sonra, kalp krizinden öldü.
Poltergeist, üç çocuklu ve mutlu bir ailenin en küçük çocuklarının hayaletlerle iletişim kurmasını konu alan bir film.
Filmin küçük oyunculardan Heather O'Rourke'un, henüz 12 yaşında septik şoka girerek hayata veda etmesiyle lanet başlıyor.
Filmde, onun kız kardeşini canlandıran Dominique Dunne, erkek arkadaşı tarafından öldürülürken, kötü ruh rolündeki Julian Beck, mide kanserinden kurtulamayarak can verdi.
İyi ruh rolünü üstlenen Will Sampson ise kalp nakli ameliyatına girdikten sonra yaşamını yitirdi.
Film, adamın düşük yapan karısından bunu saklayıp, başka bir çocuğu sahiplenmesiyle başlar.
Çocuk yani Damien, 5 yaşına geldiğinde, adam evine ne tür bir şeytan aldığını anlayacaktır.
Daha film çekilmeye başlamadan, filmde babayı oynayan oyuncunun öz oğlu intihar etti. Bu ise lanetin daha başlangıcıydı.
Film çekimi için giderken hem Gregory Peck’in uçağına, hem de senarist ve yapımcının uçaklarına yıldırım düştü. Ardından kaldıkları otelin önüne, IRA tarafından konulan bir bomba patladı.
Moğolların ünlü komutanı Cengiz Han'ı anlatan film, tam bir faciaya sahne olmuştur.
220 kişilik film ekibinden 91'inin, filmden sonra kanser olduğu ortaya çıktı. Büyük bir şanssızlık eseri nükleer silah denemeleri yapılan Nevada Çölü'nde çekilen film sonucu, radyasyona maruz kalan ekipten 45'i hayatını kaybetti.
Çekimlerden kısa süre sonra ölenler arasında, John Wayne'de vardı.