Ölümünün 5. yıldönümünde Usame Bin Ladin'in mirası

El Kaide lideri Usame Bin Ladin ABD'li komandolar tarafından beş yıl önce bugün öldürülmüştü. BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, Bin Ladin'in ölümünden sonra geriye nasıl bir miras bıraktığını inceledi.

"Dünya'nın en çok aranan teröristi" diye tanımlanan Usame Bin Ladin'in Pakistan'daki bir villada Amerikan komandoları tarafından köşeye sıkıştırılıp, öldürülmesinin bugün beşinci yıl dönümü.

Pakistan hükümetine haber verilmeden yapılan bu çok gizli operasyon ABD için hem intikam hem de 11 Eylül saldırıları defterinin artık kapanması anlamına geliyordu. Pakistan içinse ulusal bir aşağılanma ve utançtı.

Bin Ladin'in başkent İslamabad'dan 50 kilometre uzaklıkta ve Abbotabad'daki Pakistan Askeri Akademisi'nin burnunun dibindeki bir villada rahatça yaşadığı anlaşılmıştı.

Reklam
Reklam

Ancak Hollywood'un daha sonra Zero Dark Thirty filmiyle ele aldığı saldırıdan beş yıl sonra şiddet yüklü cihatçılık hala küresel bir fenomen.

Son 12 ada neredeyse her kıtada, Avrupa'da, Ortadoğu'da, Güneydoğu Asya'da ve Afrika'da cihatçı saldırılar düzenlendi. Peki, bunun ne kadarı Usame Bin Ladin'in mirası ve dünyada kalıcı bir etkisi olacaksa bu nasıl bir şekil alacak?

Asya Pasifik Vakfı'ndan Dr Sajjan Gohel "Bin Ladin kesinlikle bir miras bıraktı ama uluslar üstü bir terör projesi yaratma amaçlarını devralan IŞİD bir ölçüde onun önüne geçti" diyor.

Çoğu kişi için 1989-2011 arasındaki 22 yıllık Usame Bin Ladinli El Kaide dönemi bugünkü IŞİD'den çok farklı değil.

Her iki grup da İslam'ın dar görüşlü, hoşgörüsüz, kendi dünya görüşlerini benimsemeyen herkesi, hatta diğer Sünni Müslümanları bile mürted olarak gören bir versiyonunun taraftarı.

İkisi de intihar saldırılarını ve sivillerin toplu halde öldürülmesi taktiklerini benimsiyor ve Şeriatla uyumsuz olduğu gerekçesiyle demokrasi konseptini reddediyor.

Reklam
Reklam

Daha uzun vadeli strateji

Ama taraftarlarının Ebu Abdullah olarak andığı Usame Bin Ladin bugün hayatta olsaydı, çok büyük olasılıkla IŞİD'in eylemlerini ve zamanlamasını onaylamazdı.

Bin Ladin'in stratejisi sabırlı ve uzun vadeliydi. 11 Eylül ve diğer büyük saldırıların ABD ve Batı'yı demoralize edeceğini ve bu şekilde Ortadoğu'daki laik rejimlere desteklerini kesmelerini sağlayacağını umuyordu. Böylece cihatçılar yönetimleri ele geçirecek ve bir İslam halifeliğinin yolu açılacaktı.

Bunun belki de onyıllar sonra olacağını belki de ömrünün vefa etmeyeceğini düşünüyordu.

Ölümünden önce bile Usame Bin Ladin ve Pakistan'daki El Kaide liderliğinin, günümüzde IŞİD'e dönüşen El Kaide'nin Irak kolunun kullandığı aşırı şiddete karşı olduğuna dair işaretler vardı.

Dr Gohel "IŞİD ve Bin Ladin'in El Kaidesi farklı yönlere gitti. IŞİD kasten kadın ve çocuklar da dâhil Sünni Müslümanları öldürüyor. (IŞİD Suudi Arabistan'da Sünni ve Şiilerin öldürüldüğü cami saldırıları yapmıştı) Ayrıca suç faaliyetlerine ve insan kaçakçılığına giriştiler ve kadın militanlar alıyorlar. El Kaide buna karşıydı" diyor.

Reklam
Reklam

Bundan yıllar sonra tarihçiler büyük ihtimalle Bin Ladin'in ölümünün temsil ettiği örgüte ölümcül bir darbe vurduğu sonucuna varacaklar.

Selefi Dr Eymen El Zevahiri gözlüklü, renksiz, karizması olmayan Mısırlı bir ideolog.

Fazlasıyla uzun konuşmaları, sosyal medyayı ve interneti çok iyi kullanan bugünkü IŞİD militanları kuşağından çok farklı.

CIA'in Pakistan'ın aşiret bölgelerinde giriştiği insansız uçaklarla tartışmalı saldırıları Bin Ladin'in örgütünden geriye kalanları hep omuzlarının üzerinden geriye bakmak zorunda bıraktı ve Londra bombalamaları gibi bir saldırıya tekrarına girişme kapasitelerini kısıtladı.

El Kaide'nin Somali ve Yemen'deki bölgesel kolları da büyük oranda kendi kendilerine gelişti.

Dönüm noktası

Eski Amerikan Başkanı George W. Bush yönetiminde 2003'e dek terörle mücadelede en yetkili isim olan Richard Clarke, devamında yaşananlar ne olursa olsun Bin Ladin'in ölümünün bir dönüm noktası olduğunu söylüyor.

Clarke "Bence derhal bir propaganda etkisi oldu. Bin Ladin hayatta kaldıkça Amerikalılar güçsüz gözüktü ama daha uzun vadeli etkisi El Kaide'nin merkezi, karargâhı asla yeniden toparlanamadı. El Kaide artık uluslararası bir örgüt olarak varlığını sürdürmüyor" dedi.

Reklam
Reklam

Usame Bin Ladin gibi hedef alınabilecek tek bir ismi olmayan IŞİD, ABD için daha zor bir hedef.

Lideri Ebubekir El Bağdadi nadiren ortaya çıkıyor ve IŞİD büyük olasılıkla Bağdadi sonrasını da planladı.

Son dönemde ABD Başkan aday adayı IŞİD'i yok edeceğini söylüyor ama bunu nasıl yapacağından bahsetmiyor.

Aşırılık yanlısı İslamcıların şiddetini yenmek ya da en azından kontrol altına almak için küresel mücadele sürerken, Usame bin Ladin'in taraftarlarına göründüğü karizmatik bir figürün olmaması, beş yıl önceki ölümü gibi olayların gidişatını derinden etkileyecek tek bir olay büyük ihtimalle bir daha yaşanmayacak.