Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, "Adli yargıdaki davaların üçte birinin tarafının kamu olduğu bir yargı sisteminde, yargının iş yükünün makul seviyeye düşmesi mümkün değildir." dedi.
TBMM Tören Salonunda, "Kamu Denetçiliği Kurumunun 6. Yılında Ombudsmanlığın Dünü Bugünü ve Yarını" konulu çalıştayın açılışı gerçekleştirildi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) önemine dikkati çekerek, bu kurumun kurulmasının, ülkede hukuk devleti ve insan haklarının gelişimi bakımından önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.
"Türkiye'de mahkeme ve hakim sayısının artırılması, hatta bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi iş yükü sorununu geçmişte halledemediği gibi bugün de tam olarak halledemeyecektir." diyen Cirit, iş yükü sorununun, hakim ve mahkeme sayısının artırılarak çözülecek bir mesele olmadığını, bu sorunun ancak mahkemelere intikal eden uyuşmazlık sayısının azaltılmasıyla çözülebileceğine işaret etti.
KDK'nin tavsiye kararlarının büyük önem taşıdığına işaret eden Cirit, kurumun faaliyetlerinin toplumda daha çok bilinemsi halinde çözüm kararlarına ilişkin sayıların daha da artacağına inandığını dile getirdi.
"Mevzuattaki düzenlemelerin yetersizliğinin de etkisiyle kamunun inisiyatif almaması sonucu vatandaş devlet ile davalı olmakta, buna bağlı olarak adli ve idari yargıda iş yükü de artmaktadır." ifadesini kullanan Cirit, kamunun yüzlerce kez haksız çıktığı davaların sonucu dikkate alınmadan aynı uyuşmazlıkların tekrar tekrar yeniden mahkemeler önüne getirildiğini belirtti.
Cirit, şu ifadeleri kullandı:
"Adli yargıdaki davaların üçte birinin tarafının kamu olduğu bir yargı sisteminde, yargının iş yükünün makul seviyeye düşmesi mümkün değildir. Ayrıca idari davaların tamamının davalısı kamu kuruluşlarıdır. İş süreçlerini uzatan, emek ve mesai kaybına yol açan bu uyuşmazlıkların mahkemelere intikal etmesinin önlenmesinde KDK önemli bir işlev görebilir. Bu tür uyuşmazlıkların mahkemelerde çözülmesi, devlete olan güveni zayıflatarak, bireylerin refah ve mutluluğunu azaltmaktadır. Devlet, vatandaşı ile olan uyuşmazlıkları çağdaş ve barışçıl bir şekilde çözmenin yollarını bulmalıdır."
- "Devlet yönetiminin bilgi kişilerin elinde olması gerekir"
Kamu görevinin, liyakat sahibi kişilere verilmesinin ve devlet yönetimindeki kritik rolünün, ilk çağlardan beri üzerinde önemle durulması gereken bir konu olduğunu belirten Cirit, "Erdem ilkelerinin yaşamsal sığınağı devlettir. Bir toplumda erdem ilkelerinin canlı kalabilmesi için devlet yönetiminin bilgi kişilerin elinde olması gerekir. Aksi halde o toplum kargaşaya sürüklenir." dedi.
Cirit, KDK'nin yaptığı araştırmalar ve tavsiyelerin, idarenin, şeffaflık ve hesap verebilirlik düzeyinin yükseltilmesinde büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Şeffaflık ve hesap verilebilirliğin en işlevsel sonucu ise liyakatlı kişilerin kamu görevine getirilmesidir. Liyakat kavramına öneminden dolayı hadislerde de yer verilmiştir. 'Kıyamet ne zaman kopacak?' sorusuna Hazreti Peygamber, 'İş, ehil olmayana verildi mi kıyameti bekle dur.' buyurmuşlardır." diye konuştu.
- "Bir anlamda 'halkın avukatlığını' yapıyoruz"
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç da KDK'nin Türkiye'nin en genç kurumlarından olduğunu hatırlatarak, kurumun, idarenin hizmet kalitesinin artırılması, iyi yönetim ilkelerinin gerçeklemesi, insan haklarının Türkiye'de daha kamil manada gelişmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, şeffaf, hesap verebilir, insan odaklı bir idarenin daha gelişmesi, insanın hak arama kültürünü yaygınlaştırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.
Bir anlamda "halkın avukatlığını" yaptıklarını ve idareye tavsiye kararlarıyla yol gösterdiklerini belirten Malkoç, "Özellikle toplumdaki hassas kurumların, çocukların, engellilerin, yaşlıların, kadınların hak ve adalet arayışında sesi olmaya gayret sarf ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
KDK'nin, kısa sürede önemli bir mesafe aldığını dile getiren Malkoç, bu noktaya gelmelerinde emeği geçen denetçilere teşekkür etti. Ülkenin 2023 hedeflerini yakalayacağına inandığını belirten Malkoç, KDK olarak bu anlamda da üzerlerine düşen görevi yapma çabasında olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, kamu hizmetlerinin artırılmasında KDK olarak gayret göstereceklerini söyleyen Malkoç, "Ombudsmanlık olarak hedefimiz, Türkiye'de iyi yönetim ilkelerinin tam ve kamil manada uygulanması ve bunun için çalışmak. Bunun yanı sıra da Türkiye'deki bütün kurumlara örnek olma çabasıdır." diye konuştu.
Gün boyu sürecek ve üç oturum şeklinde yapılacak çalıştayda "Ombudsmanlığın Tarihi Kökenleri ve Kamu Denetçiliği Kurumunun Kuruluş Süreci", "Kamu Denetçiliği Kurumunun 6 Yıllık Faaliyetleri ve Etkileri, Şikayet Alma ve Karar Verme Süreçleri" ile "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Kamu Denetçiliği Kurumunun Önemi ve Kamu Denetçiliği Kurumunun Gelecek Hedefleri" konuları ele alınacak.