OMÜ’de Güvercin Göğsü Hastalığına Ameliyatlı Tedavi

Samsun'da güvercin göğsü hastası çocuk, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde geçirdiği ameliyatla sağlığına kavuştu. Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Başoğlu başkanlığında, Yrd. Doç. Dr. Yasemin Büyükkarabacak ve Yrd. Doç. Dr. Ayşen Taslak Şengül tarafından gerçekleştirilen ameliyat sonrasında 13 yaşındaki erkek hastanın göğsü normal görünümüne kavuştu. Yrd. Doç. Dr. Büyükkarabacak, güvercin göğsü tedavisinde göğüs kemiği üstüne çelik bir aparat yerleştirilerek göğsün düzeltildiğini belirterek, "Kaburgaların göğüs kemiğine bağlandığı kıkırdak bölgelerin gelişim dengesizliği ve aşırı büyümesi ile göğüs duvarı deformiteleri oluşur. En sık olarak Kunduracı Göğsü denilen tiplerde şekil bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Her iki durumunda tedavi cerrahi olarak yapılır” dedi. Tedavide düşük komplikasyon oranları bulunduğu için ameliyatların özellikle okulların tatil olduğu yaz aylarında yapıldığına işaret eden Büyükkarabacak, şunları kaydetti: "Bu ameliyatlar Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde öğretim üyelerimiz tarafından sıkça ve güvenle uygulanmaktadır. Hastalarımız böylelikle eğitimlerine ara vermeden devam edebilmektedirler. Ancak hastaların operasyon sonrası 1 yıl boyunca göğüne darbe almamaları gerektiğinden bu süre içinde beden eğitimi dersleri için raporlu sayılmaktadırlar. Göğüs kafesinin normal şekli yaşa ve bireylerin yapılarına göre değişiklik gösterebilir. Göğüs duvarı deformitelerinin etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Kaburgaların göğüs kemiğine bağlandığı kıkırdak bölgelerin gelişim dengesizliği ve aşırı büyümesi ve beraberinde göğüs kemiğinin arkaya doğru çekilmesinin ya da öne doğru itilmesinin, deformitelerin oluşmasında ana unsur olduğu kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak en sık olarak Kunduracı Göğsü ve Güvercin Göğsü denilen tiplerde şekil bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Genetik defekt saptanamamışsa da %37 oranında ailevi öykü bildirilmiştir. Hastalığın belirtilerinin nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı ve efor kapasitesinin düşük olması olduğunu ifade eden Büyükkarabacak, belirtilerin şekil bozukluğunun derecesi ile ilgili olduğunu ve genellikle büyümenin hızlı olduğu erken ergenlik döneminde ortaya çıktığını, hastaların çoğunun ise bu şikayetlerden çok, görüntülerinden rahatsız olduklarını vurguladı.