Diyarbakır'ın sembollerinden biri olan On Gözlü Köprü, manzarası ve ambiyansıyla oldukça etkileyici bir yer. Diyarbakır gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazlarından Dicle Köprüsü'ne gidildiğinde burayla özdeşleşen Suzan Suzi türküsü geliyor akıllara.
Diyarbakır'ın güneybatısında, Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı yer alıyor. Bu Kırklardağı'nın arkasında Kırklar Ziyareti bulunuyor. Çocuğu olmayanlar, buraya gelip dilek diliyorlarmış. Bir Süryani zengin ailenin de hiç çocukları olmuyormuş. Kadın, Kırklar Ziyareti'ne gelip dilek dilemiş, adak adamış. Bir kızı doğmuş. Adını Suzi (Suzan) koymuşlar. Her yıl doğum gününde, annesi onu süsler, giydirir ve Kırklar'a götürerek, bir kurban kestirirmiş. Suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel bir genç kız olmuş. Müslüman komşularının oğlu Adil'le, birbirlerine aşık olmuşlar. Yine bir doğum yıl dönümünde, annesi Suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar Ziyareti'ne göndermiş. Arkalarından habersizce Adil de gelmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi, Adil'le beraber, dağın arkasına dolanmışlar ve orada sevişmişler. Kırklar Ziyareti, bu beraberliği bağışlamamış ve ziyaret Suzi'yi çarpmış. Kız On Gözlü Köprü'nün orada, Dicle'de boğularak ölmüş. Suzi'nin ölümünden sonra, Adil de aklını yitirmiş. Adil ve Suzi'nin yaşadığı dram da dilerden dile türkü olarak taşınmış.
On Gözlü Köprü, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Dicle Nehri üzerinde yer alıyor. On Gözlü Köprü ismini köprünün on açıklığa sahip olmasından dolayı alıyor. Diyarbakır şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olan köprü On Gözlü Köprü, Dicle Köprüsü, Silvan Köprüsü ve Mervani Köprüsü olarak dört ayrı isimle de biliniyor.
Köprünün ilk yapım tarihi ile ilgili farklı türde görüşler bulunuyor. Yapım yılı olarak bilinen en yakın ve doğru tarih, köprü üzerinde yer alan kitabeden anlaşılıyor. Kitabeye göre köprü Mervaniler döneminde 1065 yılında yaptırılmış.
Dicle Köprüsü'nün tarihçesi hakkında bazı kaynaklarda 6.yüzyılda I.Anastasias döneminde yapıldığı bilgisi mevcut. Köprü zaman içerisinde şehri kuşatan ordular tarafından yıkılmış, daha sonra da yeniden onarım aşamalarından geçmiş. Diyarbakır'ın son defa Bizans İmparatoru Juannes Tzimisces tarafından 974 yılında kuşatılması sırasında köprünün yıktırıldığı bilinmekte. Daha sonra Emevi Halifesi Hişam Döneminde Köprü tekrar onarım görmüş. Köprünün güneybatı bölümünde ilk üç gözdeyer alan kitabeye göre köprü, 1065-1067 yıllarında Mervaniler tarafından Nizamüddin Nasr döneminde yapıldığını diğer kısımlarının da onarıldığı anlaşılıyor.
Çokça yıkılmış ve onarılmış olduğu düşünülerek köprü zemininde antik döneme ait zemin kalıntılarının olduğu düşünülüyor. On Gözlü Köprü'nün boyu 178 metre, köprünün genişliği 7-8 metre uzunluğunda. Köprünün korkulukları kesme olarak hazırlanmış, yan yana dizilerek bağlanmış üçgen çatı şekilli taşlar ile örtülü. Yapının kitabesi, köprünün güney yüzünde ve ilk üç göz arasında yer alıyor. Kitabenin sonunda aynı hizada bazalt taş üzerine işlenmiş, bir çerçeve içinde, sağa dönük bir aslan kabartması mevcut. Dicle nehri yatağının geniş olması sebebiyle köprü boyu uzun tutulmuş ve böylece düz bir döşeme oluşturulmuş.
On gözlü köprünün etrafında bulunan kafelerde köprü manzarası eşliğinde bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Diyarbakır'a yolunuz düşerse burayı kesinlikle ziyaret edin.