On Kasım'da Ata'yı yeniden anarken!

Eski şehirden Kütahya ya giderken İstanbul yolunun Kütahya yolunla birleştiği kavşak noktasında yola cepheli bir fabrika var. 

Eski şehirden Kütahya ya giderken İstanbul yolunun Kütahya yolunla birleştiği kavşak noktasında yola cepheli bir fabrika var. Size kısaca bu fabrikadan bahsetmek istiyorum; Bu fabrikada üç adet yüksek fırın var burada yüksek ısıda Manyezit, topraklarından ve diğer elementlerinden ayrılıyor beş tonluk çuvallara ile Gemlik limanına gönderiliyor buradan direkt Avrupa ya çoğunlukla Yunanistan limanına mal indiriliyor işlendikten sonra satışa arz ediliyor bu maden ilaç sektöründe çok kullanıyor en basit örneği tüm mide ilaçlarının ana maddesi manyezittir.

Reklam
Reklam

Bu fabrikanın 300 metre alt tarafında bir köy var, zaten fabrika yeri bu köyün ortak malı Bahsettiğimiz köyün adı Kümbet köyü. Benim dedelerim bu köye Bulgaristan’dan göçmen gelmişler O Yıllarda Bulgaristan’da ün yapmış bir Türk olan Tatar Mehmet’in torunun torunuyum ben bu kadar kendime pay çıkarmama kızmasınız inşallah. Neyse , ninem sağ iken anlatılırdı ; oğlum Yunan kaçarken bizim köyden geçti , ben çocuktum çeşme başında oynuyordum , korkunç silah sesleri gelmeye başladı köşe başından hızla çıkıp bir sürü Yunan askeri doluştu köye ,herkes kaçmaya başladı ben çocukluk korkarak bakıp kaldım, Bizim evin ahırından askerler çıktı ,Yunan askeri belli bizimkilere benzemiyor bizim tavuklarımızın kafalarını koparıp kanını içiyorlar ,hayvanı da ölünce öylece ne atıyorlar çok aceleci olduğunu hemen arkasından Türk askeri gelince niye acele ettiklerini anladım. Biri benim yanıma su içmeye geldi çok korktum, korkma Türk kızı! dedi Türkçe biliyordu sonra su içip gitti hemen arkasından Türk askerleri geldi ve onları kovalamaya devem ettiler ;bu hikayeyi en az bana 20 defa anlatmıştır ninem ,diğer kardeşlerime de aynı şekilde, gördüğü ve muhabbet ettiği gençlere de anlattığını toplayıp üst üste koyarsak 500 defa dinlemişimdir.

Reklam
Reklam

Eskişehir Ticaret odasında meclis üyesi iken mücavir alan sınırı ruhsat komisyon üyesi idim. Buraya ruhsat almak istemişler bir sabah komisyon üyeleri ile doluştuk midibüse doğru bu fabrikaya gittik çok güzel karşıladılar, tüm tesisi inceledik, daha sonra yönetim odasına geldiğimizde kuruluş evraklarına baktım sahibi Akdeniz ltd şti ancak şirket sahipleri Yunanlı iş adamı Türkiye de Akdeniz isimli bir şirket kurup bunun üzerinden satın almışlar fabrikayı . Egede ada bırakmayıp burnumuzun dibine kadar alan Yunanlı Kıbrıs ile la birlikte demek ki Akdeniz i hayal ediyorlar ki şirketin ismini Akdeniz yapmışlar diye düşündüm .

Asabım bozuldu dışarı çıktım, tepe olduğu için Kümbet köyü ayaklarımın altında çeşme başı da gözüküyor . Ninemin 500 defa anlattığı olayı bire bir yaşadım nereden nereye silahla zorlan ülkenden atılan Yunanlılar 4 milyona silahsız mücadelesiz işte köyüme geri gelmiş , benim için çok acı bir olay. ,Ninem kahramanlık hikayesini, bu günleri görse böbürlene, böbürlene 500 defa anlatır mıydı ?sanmam Kahramanlık hikayesi nin sonuna biz bu köydeki fabrikayı özelleştirme uğruna Yunana sattık demek çok ağır olurdu . Hikayede kahramanlık hikayesi değil kırmızı başlıklı kız masalı olurdu.

Reklam
Reklam

ATAM olsa idi satabilirler miydi? Sanmıyorum , ATAM onları özelleştirip halka arz ederdi.

Saygılarımla ÜNAL ELASLAN

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz