Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başladığı ilk günden bu yana bölgedeki huzuru ve barışı tekrar sağlamak için çabalayan Türkiye'nin stratejik gücü, Batılı ülkeleri, Türkiye ile işbirliği için harekete geçirdi. Suriye'de PKK/PYD'ye yönelik operasyonlar, S-400 süreci ve Libya konusu gibi gelişmeler sonrası uygulanan ambargolar birer birer kalkmaya başladı. Türkiye'ye yaptırımların öncüsü olan ABD, bu konuda da ilk adımı attı. Arından İngiltere de benzer kararlar alırken, diğer ülkeler de sıraya girdi. İşte sıcak gelişmenin detayları...
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’nin Batılı müttefikleriyle ilişkilerde yaşanan hızlı onarım süreci, ilk olarak savunma sanayii iş birliğinde karşılığını buldu. Yeni ittifak arayışlarına sahne olan ve dünya düzeyinin yeniden şekillenmeye başladığı bir dönemde Türkiye’ye uzun yıllardır uygulanan ambargolar teker teker kaldırılmaya başlandı. Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakerelerdeki başarıyla birlikte ambargo ve kısıtlama uygulayanlar bu kez iş birliği için sıraya girdi.
Bu doğrultuda ilk adımı ABD attı. Ülkemize yönelik yaptırımlara öncülük eden ABD yönetimi, Türkiye’nin yeni tip F-16 satın alım ve mevcut F-16’ların modernizasyonu teklifinin onaylanmasını öneren mektubu Kongre’ye sundu. Müzakereler olumlu seyir izliyor. Milli Savunma Bakanlığı ile Pentagon nezdinde başlatılan F-35 konulu müzakerelerin de önümüzdeki süreçte yeniden canlanması ve Türk askeri heyetin Washington’a davet edilmeleri bekleniyor.
ABD’nin yaptırımlarını esneten bu adımın ardından en ileri adım ise İngiltere’den geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiliz Dışişleri Bakanı Liz Truss’la bir araya geldiği NATO Dışişleri Bakanları toplantısı sonrası, İngiltere’nin Türkiye’ye uyguladığı ihracat kısıtlamalarını kaldırdığını açıkladı. Çavuşoğlu, “Savunma sanayisinde, gerek savaş uçağı gerekse savaş gemisi ve uçak gemisi dahil önemli projelerde iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz” dedi. İngiltere ile Türkiye, ihracat kısıtlamaları öncesi TFX Milli Muharip Uçağın motoru konusunda birlikte çalışıyordu.
Fransa-İtalya ortaklığındaki SAMP-T uzun menzilli hava savunma sisteminin Türkiye ile ortak üretimi projesi de iki hafta önce Fransa Savunma Bakanlığı heyetinin Ankara’yı ziyaretiyle yeniden canlandırılmıştı. Bakan Çavuşoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile görüşmesinde konuyu görüştüklerini belirtirken, “Önümüzdeki süreçte dışişleri bakanları ve savunma bakanları düzeyinde, liderler düzeyinde üçlü toplantının hazırlığını yapmak için bir araya gelme konusunda mutabık kaldık” açıklaması yaptı.
Yenişafak'ın haberine göre, Savunma kısıtlamalarını kaldıran ülkelere önümüzdeki süreçte Kanada’nın da eklenmesi bekleniyor. NATO Dışişleri Bakanları toplantısında Kanadalı mevkidaşı Melanie Joly ile de bir araya gelen Çavuşoğlu, bir mektup teatisiyle kısıtlama sorununu aşma konusunda mutabık kaldıklarını söylemişti. Karabağ savaşında Bayraktar İHA/SİHA’ların görüntüleme sistemleri için mercek ihtiyacının karşılanması reddedilmişti. Türkiye, bunun üzerine sistemi kendi imkanlarıyla üretmişti.
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin barış yanlısı tutumu ve stratejik konumunun getirdiği bölgesel gücünün görülmesi ardından başta ABD olmak üzere Batılı müttefiklerimizden, sorunlu konularda “Türkiye’yi daha iyi anlıyoruz” mesajları gelmeye başlamıştı. NATO Olağanüstü Liderler Zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Batılı ülke liderleriyle gerçekleştirdiği görüşmelerde alınan kararlar ardından savunma ambargoları tek tek kaldırılmaya başladı. NATO üyelerinin karşı karşıya kaldığı güvenlik sınamalarına karşı Batılı ülkelerin Türkiye ile savunma iş birliğini derinleştirme arayışı, yeni dünya düzeninin çalışıldığı bir süreçte olası ittifak arayışlarına da işaret ediyor. Kısıtlamaların aşılarak iş birliği sürecinin hızlandırılması yönünde ilerleyen Türkiye ile NATO müttefikleri arasındaki yumuşamanın NATO’nun gelecek 10 yılına yön verecek Stratejik Konsepti’nin şekillendiği bir süreçte gelmesi de gelecek 10 yılda Türkiye’nin konumunu ve NATO içindeki kritik rolünü öne çıkarıyor.
Türkiye’ye yönelik uygulanan savunma sanayii ambargo ve kısıtlamaları kaldıran ülkelere önümüzdeki günlerde yenilerinin eklenmesi bekleniyor. Türkiye’ye yönelik açık ambargo ve kısıtlamalar yanında Batılı ülkelerin çoğu gizli ambargolar uygulamış ve Türkiye’nin talep ettiği mal ve hizmetler konusunda geciktirici, erteleyici politikalar gütmüşlerdi.
Türkiye’ye ambargo uygulama nedenleri arasında Rusya’dan S-400 sistemi satın alımı, PKK/YPG’ye karşı Suriye kuzeyinde başlatılan operasyonlar, Libya’da Milli Mutabakat Hükümeti davetiyle üstlenilen askeri danışmanlık misyonu, Karabağ’da Azerbaycan ile güçlü dayanışma göstergesi olarak Türk SİHA’ların Ermeni ordusuna karşı getirdiği başarının etkileri bulunuyordu. Bu ambargolar karşısında Türkiye, milli savunma sanayiini geliştirmiş ve savunma üreticisi ve ihracatçısı ülkeler ligine çıkmıştı.
Türkiye ile NATO müttefikleri arasında önümüzdeki süreçte artması beklenen iş birliği alanları arasında enerji de bulunuyor. Ukrayna savaşının gündeme getirdiği enerji güvenliği sorununu aşmak üzere yeni planlamalarda Türkiye, konumuyla öne çıkıyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İngiliz meslektaşı Truss ile görüşmesi ardından, “Özellikle enerji alanında da iş birliğimizi geliştirme konusunda (Erdoğan-Johnson görüşmesinde) alınan kararların takibini bugün kendisiyle yaptık” açıklamasında bulundu. Yine ABD ile kurulan Stratejik Mekanizma kapsamında ilk görüşmeler ticaret konu başlığında yapılırken, görüşmelerde bulunmak üzere hafta başında Ankara’ya gelen ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Marisa Lago’nun ilk mesajı iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji güvenliğinde Türkiye-ABD iş birliğine yönelik olmuştu.