Söz konusu gelişmeler sonrası Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir'den açıklama geldi. "Maddi gerçeğin ortaya çıkması, müvekkil aile nezdindeki soru işaretlerinin giderilmesi, kamu vicdanının rahatlaması ve adaletin tecelli etmesi için fethi kabir işleminin yapılması gerekir" diyen Avukat Epözdemir, yeniden dosyaya dilekçe sunacaklarını ve fethi kabir taleplerini yenileyeceklerini duyurdu.
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklama söz konusu taleplerine dayanak olan gerekçeleri açıklayan Epözdemir; Garipoğlu'nun intihar notu bırakmamış olmasına, intihardan önce ailesiyle yaptığı son görüşmeye, 33 psikolog görüşmesinde intihara ilişkin hiçbir tıbbi ve bilimsel tespitin olmadığına, kendisine yazılan antidepresanı da iptal ettiği ve kullanmadığına dikkat çekti.
Av. Dr. Epözdemir'in açıklamaları şöyle;
"Malumunuz olduğu üzere 03.03.2009 tarihinde canavarca hisle ve eziyet çektirilerek katledilen Münevver Karabulut cinayetine ilişkin, hükümlü Cem Garipoğlu ile ilgili hukuki süreç hâlihazırda devam etmektedir. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına ikame ettiğimiz şikâyetimiz neticesinde yürüyen soruşturmada C.M.K m. 87/4 uyarınca fethi kabir talebimizi dermeyan etmiştik. Başsavcılık makamı tarafından adli tıp görüntü ve kayıtlarının dökümünün yapılması ve bu kapsamda bilirkişi raporu tanzim edilmesi üzerine, dosya tekemmül etmiş olup evleviyetle fethi kabir işlemi yapılmalıdır.
Bu talebimize dayanak olan temel gerekçeler şunlardır;
1) 5’i münferiden öldürücü 29 bıçak kesisi ile ve ölmeden önce testere kullanılmak suretiyle hunharca ve vahşice kızları katledilen müvekkil aileye başsağlığı dilemek yerine, Garipoğlu ailesi tarafından hiçbir nedamet göstermeden kanlı kanepede çekilen mutlu aile fotoğraflarının paylaşılması, Münevver Karabulut’un ölüm yıl dönümünde kutlama ve partiler yapılması, bilgisayarda Cem Garipoğlu dahil aile üyeleriyle oyunlar oynanması ve paylaşımlar yapılması karşısında bu insanın insan olma vasfına aykırı cinayete kıymet ve kutsiyet atfedilmesi
2) Hayatın olağan akışı, mantık ve fizik kuralları uyarınca, bir kimsenin intihar etmesi halinde geride bir intihar notu bırakması gerekirken, her nasılsa intihar ettiği iddia edilen Cem Garipoğlu tarafından böyle bir not bırakılmamış olması
3) Dosya içeriği ile sabit olduğu üzere, Hükümlü Cem Garipoğlu bir gün önce ailesiyle açık görüş yapmış ve ailesine intihar şile ilgili hiçbir atıf yapmaması
4) İnfaz koruma memurlarınca, koğuş içerisinde yapılan incelemelerde intihara ilişkin olarak herhangi bir not veya bulguya ulaşılamaması
5) Cem Garipoğlu’nun cezaevinde bulunduğu sürede yapmış olduğu 33 psikolog görüşmesinde intihara ilişkin hiçbir tıbbi ve bilimsel tespitin olmadığı, psikolog görüşmelerinde böyle bir yaklaşımın olmadığı ve intihar etmesinin kendisinden beklenmediğine ilişkin bilimsel tespitler
6) Cem Garipoğlu’nun vefat etmeden önce herhangi bir antidepresan kullanmıyor olması ve kendisine yazılan antidepresanı da iptal ettiği ve kullanmadığı
gibi hususlar bir arada düşünüldüğünde, maddi gerçeğin ortaya çıkması, müvekkil aile nezdindeki soru işaretlerinin giderilmesi, kamu vicdanının rahatlaması ve adaletin tecelli etmesi için fethi kabir işleminin yapılması gerekir. Bu kapsamda yarın itibariyle yeniden dosyaya dilekçe sunulacak ve esasa ilişkin beyanlarımız ve bu talebimiz yenilenecektir. En kısa sürede maddi gerçeğin ortaya çıkmasını ve adaletin tecelli etmesini umuyoruz."