LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, önceliklerinin Kıbrıs'ta bir uzlaşma, uzlaşmanın temelinin de 2 halkı simgeleyen 2 egemen idarenin varlığı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, "AB'ye girebilmemiz için AB'nin bu gerçeği kabul etmesi, bizimle direkt temasa geçmesi, ekonomimizi Rumların ekonomisine ulaştıracak girişimlerde bizimle işbirliği yapması, bizi Rum cumhuriyetine tabi etmemesi gerekmektedir" dedi. Denktaş, Rumların "Kıbrıs Cumhuriyeti" dedikleri idarenin 1963'te darmadağın edildiğini belirterek, bu cumhuriyetin sınırlarının da Ledra Palace'a kadar olduğunu ifade etti. Denktaş, Kıbrıs için yapılan anayasa çalışmalarının Kıbrıs Türkü'nün egemenlik hakkını tanıyıp tanımadığının önemli olduğuna işaret ederek, "Etmiyorsa, hiçbir yere varılmaz. Bu cemaat, yeni bir kağıt üzerinde anlaşma yapıp, geleceğini pamuk ipliğine asmaz. Bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bugün Baro Konseyi heyetiyle görüşmesi sırasında, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides'in, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin dağıtılmasına yol açacak çözümü kabul etmeyeceğiz" sözünü yanıtladı. "Bu, masada bizim karşılaştığımız duvardır" diyerek düşüncelerini açıklamaya başlayan Denktaş, Kasulides'in bu sözünün anlamının "Meşru Kıbrıs hükümeti olarak 39 yıldır biz varız ve sizin de cumhuriyetiniziz. Şimdi birlikte anayasa yazacağız, size çok güzel haklar vereceğiz, ama bunlar anayasal hak olacak, 1960 anayasasında olduğu gibi. Yırtıp attığımızda bunu siz gene varın 'ortaklık hakkımız vardır' diye uğraşın" olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, kendilerinin ne söylediğini açıklarken de şöyle konuştu:
"Kıbrıs Cumhuriyeti 1960'ta uluslararası anlaşmalarla kuruldu ve bu cumhuriyetin bağımsızlığında, toprak bütünlüğünde, egemenliğinde hissedardık. Bunu kaale almadan bizi yok etmek için yaptıklarından sonra ada ikiye bölünmüştür. İki halk, iki halkın kendi bölgesinde yaşayacağı, 1977-79 anlaşmalarıyla kabul edilmiştir. O zaman bunun adına federasyon dedik ama 16 yıl, evvela Kiprianu, sonra Vasiliu'yla görüştükten sonra, Rumların federasyon istemedikleri ve istemeyecekleri anlaşılmıştır. Federasyon sözü altında yatan, yine kendilerine çoğunluk hakkı verecek, üniter bir devlet olduğu artık meydana çıkmıştır. Önceliği AB'ye girmeye veriyorlar. Çünkü AB 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adı altında Rumları bütün Kıbrıs'ın meşru hükümeti saymıştır ve bu avantajdan vazgeçmek istemiyorlar. Biz bunu kabul etmedik, etmiyoruz, etmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kasulides'in "Kıbrıs Cumhuriyeti" dediği cumhuriyetin 1963'te dağıtıldığını, darmadağın edildiğini kaydederek, bugün uluslararası anlaşmalarla meydana gelen ortaklık cumhuriyetinin olmadığını söyledi.
"HUDUTLARI LEDRA PALACE'A KADAR" Rumların, "Kıbrıs Cumhuriyeti" ünvanını alıp kaçarak ve bu ünvan altında Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkma oyunuyla bir yere varamadıklarını ve yine varamayacaklarını ifade eden Denktaş, "Kıbrıs cumhuriyeti dediği cumhuriyet, hudutları Ledra Palace'ta duran, daha ileriye gitmeyen cumhuriyettir. Bunu dağıtmamak kendilerinin bileceği iştir. Biz bu cumhuriyetin içinde yokuz. 39 yıldır Kıbrıs Türkleri bu cumhuriyetin içinde olmamıştır ve Kıbrıs Türkleri kendi devletlerini kurmak mecburiyetinde bırakılmıştır" diye konuştu.
Denktaş, Kıbrıs'ta 2 cumhuriyet, 2 egemenlik, 2 halk, 2 idarede yaşayan insanlar ve 2 demokrasi bulunduğunu belirterek, Kasulides'in "AB'nin tanıdığı biziz" diyerek Kıbrıslı Türkleri arkasında sürükleyip mahkum etmeye çalıştığını, bu oyuna gelmeyeceklerini söyledi.
"AB BİZİMLE TEMASA GEÇSİN"
"Önceliğimiz uzlaşmadır, uzlaşmanın temeli de 2 halkın varlığın simgeleyen 2 egemen idarenin varlığıdır" diyen Denktaş, AB'ye girişin şartlarını şöyle sıraladı:
"AB'ye girebilmemiz için AB'nin bu gerçeği kabul etmesi, bizimle direkt temasa geçmesi, ekonomimizi Rumların ekonomisine ulaştıracak girişimlerde bizimle işbirliği yapması, bizi Rum cumhuriyetine tabi etmemesi gerekmektedir. Türkiye'nin Kıbrıs üzerinde hakları vardır, bunlar jeopolitiktir. Aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin geleceği açısından var oluş hakkıdır. Bu hakların kaale alınmayacağı bir girişimi bütün Kıbrıs Türkleri reddeder. Çünkü Türkiye'siz Kıbrıs Türkü Kıbrıs'ta çok az ömürlü olur."
Kasulides'in bu açıklamasının 6 Eylül'de Paris'te BM Genel Sekreteri ile yapacakları görüşmeyi etkileme amacı taşıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Denktaş, Genel Sekreter'in böyle bir oyuna gelmeyeceği inancında olduğunu söyledi. Halka seslenen Denktaş, Rum liderliğinin Türk garantisinin etkisiz hale gelmesi için AB üyeliğine öncelik verdiğine işaret ederek, iki kesimliliğin ortadan kalkmasına yardımcı olacak AB normlarından yararlanarak kuzeyi yeniden Rumlarla doldurmak oyunu oynandığını belirtti. Denktaş, "Gözümüzü açalım, oynanan oyunu görelim, ona göre kendimize gelelim" çağrısında bulundu.
ANAYASA ÇALIŞMASI... "NİYE OLMASIN?" Rum basınında, Lord Hannay yönetiminde Belçika ve İsviçreli uzmanların anayasa konusunda çalışma yaptıklarına dair haberler yer aldığını hatırlatan bir gazeteciyi yanıtlayan Cumhurbaşkanı Denktaş, şöyle dedi:
"Muhtemeldir, olabilir, niye olmasın? Bizim çalıştığımız gibi çeşitli uzmanlarla, herkes çalışmış olabilir. Bütün mesele neyi öngörüyorlar bu çalışmayı yaparken? Kıbrıs Türkü'nün egemenlik hakkını tanıyor mu, tanımıyor mu? Kabul ediyor mu, etmiyor mu? Etmiyorsa, hiçbir yere varılmaz. Bu cemaat, yeni bir kağıt üzerinde anlaşma yapıp, geleceğini pamuk ipliğine asmaz. Bunu herkes böyle bilsin. Egemenlik esastır, bunun için canlar kaybedilmiştir, kan verilmiştir, emek sarf edilmiştir ve 1975'ten bu yana Kıbrıs Türkleri egemen bir halk olarak kendi kendilerini idare etmektedirler. Bunu unutacağız, böyle birşey olmadı, KKTC yoktur, egemen de değilsin.. E ne olacak? Kasulides'in dediği gibi anayasa yapacağız ve birleşeceğiz. Yok böyle avanta yok dünyada."