"Öncelik reel ekonomi"

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, sanayinin, imalatçının ve özellikle de KOBİ'lerin büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, öncelikle rant ekonomisinden reel ekonomiye geçişle ilgili hazırlıklar yaptıklarını söyledi.

İhlas Holding Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'a yeni görevine atanması nedeniyle 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulundu. Coşkun'un makamında gerçekleşen ziyarette, İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Hakkı Aldoğan ile Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü Akif Bülbül de hazır bulundu. Elibol'un sorularını cevaplayan Coşkun, bakanlık çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Sanayinin ekonomi üzerindeki önemine işaret eden Coşkun, dünyada globelleşmenin hızla gelişmesine paralel olarak, ekonominin gelişmesinin motorunun da sanayi olduğunu ifade etti. Coşkun, Türkiye'nin gelişmesinde de sanayi fevkalede büyük bir rolü sahip olduğunu, ancak bunun geçmiş dönem koalisyon hükümetleri tarafından yerine getirilemediğini savundu. Bakanlığının görevlerini, Türkiye'nin sanayi politikalarını oluşturan, geliştiren, takip eden, verimli ve kaliteli üretimi gerçekleştiren, ticari hayatı düzenleyen ve teknolojik gelişmeleri takip edip, teknolojiyi kullanılabilir hale getirmek olarak sıralayan Coşkun, göreve geldiklerinde öncelikle sanayinin içinde bulunduğu sıkıntıları tespit ettiklerini söyledi.

Reklam
Reklam

Coşkun, modern bir İş Kanunu Yasası hazırlığı ihtiyacı ile karşı karşıya olduklarını, bununla ilgili bakanlık görüşünü Çalışma Bakanlığı'na kısa zamanda sunacaklarını belirtti. Uygulanan ekonomik programlarda IMF reçetelerine bağlı olarak, parasal politikaların öne çıktılmasıyla ekonominin adeta 'döviz, faiz ve borsa' üçgeni içinde bocalağını anlatan Coşkun, bunun sonucunda yatırımlar durduğunu, reel sektör de çöküntü yaşandığına işaret etti.

Reel faizlerin artmasıyla hazinenin 'borç sarmalından' kurtulamadığını, ülkenin borcun ana taksitleriyle beraber faizlerini de borçlanarak ödeme sürecine girdiğini ifade eden Coşkun, bütün bunlardan kurtulabilmek için uygulanan ekonomik modelin ise, kamu maliyesi politikalarıyla desteklenemediğini ve üretimle de bütünleşemediğinin görüldüğünü kaydetti.

Sanayinin, imalatçının ve özellikle de KOBİ'lerin fevkalade büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O bakımdan biz öncelikle rant ekonomisinden reel ekonomiye geçişle ilgili hazırlıkları yapıyoruz. Bu konuda arkadaşlarımız çalışıyorlar. Çok sıkıntıya düşmüş olan işletmeler var. Bunlar tekrar milli ekonomiye kazandırılması için neler yapılabilir onlar üzerinde çalışıyoruz. Eş zamanlı olarak KOSGEB kuruluşumuzda KOBİ'lerle ilgili özel bir program geliştiriyoruz".

Reklam
Reklam

Coşkun, yabancı yatırımda son yıllarda bir 'durgunluk' yaşandığını, özellikle de doğrudan yatırım yapacak olan yabancı sermayenin önünde engeller olduğunu söyledi. Yabancı sermaye akışı için gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Coşkun, siyasi istikrarsızlık, güven bunalımı ve bürokratik engellerin yabancı sermayenin gelmeyişinde önemli faktörler olduğunu bildirdi. Yerli ve yabancı sermayenin önünde bulunan bürokratik engelleri kaldıracaklarını vurgulayan Coşkun, bunun için tek bir merciden gerekli işlemlerin yapılabilmesini sağlayacaklarını söyledi. Coşkun, ülkenin enflasyon muhasebesinin olmayışının da yabancı sermayenin gelmeyişinde önemli rol oynadığını ifade etti. Bu çerçevede Bakanlığın bazı yetkilerini odalara devredeceklerini söyleyen Coşkun, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla artık her işin Ankara'dan halledildiği bir Türkiye'den, Anadolu'ya Trakya'ya yayılma politikası içindeyiz. Buna paralel olarak devletin israftan ve hantallıktan kurtulması için yerel yönetimler reformunu da İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlıyor. Sadece biz değil hükümet kararlı. Dediğim gibi yerel yönetim reformu göreceksiniz beklenenin çok üzerinde bir yasa olarak çıkacak. Biz bakanlık olarak hemen bazı görevlerimizi yetkimiz dahilinde devrettik zaten".

Reklam
Reklam

Coşkun, bir çok organize sanayi bölgesinin yarım kaldığını, uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle bu bölgelerdeki işletmelerin yüzde 60'na yakının kapandığını söyledi. Bu konuda çalışmaların devam ettiğini anlatan Çoşkun, ayrıca nitelikli endüstri bölgeleri için yapılan çalışmalarla ilgili takviminin de yakında açıklanacağını ifade etti.

Coşkun, KOBİ teknoloji yardımı için KOSGEB bünyesinde tekno-parklar geliştireceklerini ve teknoloji labaratuvarları kuracaklarını bildirdi. Yakın bir zamanda KOBİ borsalarını, buna eş zamanlı olarak ürün borsalarını geliştireceklerini belirten Coşkun, bu çerçevede 8 bakanlık personelinin Amerika'da staj yaptığını işaret etti. Türk halkını bezdiren bir tablo ile karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Coşkun, "Bu tablonun birincisi işsizlik, ikincisi hayat pahalılığı üçüncüsü de gelir dağılımındaki yozlaşma. Hedefimiz bunları halletmektir" dedi. Coşkun, Halkbankası'nı da bir KOBİ bankası haline getirmek istediklerini, bu çerçevede TOBB Başkanı ve TESK Başkanı ile görüşme yaptığını söyledi. Şu anda Halkbankası'nın Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı'na bağlı olduğunu hatırlatan Coşkun, "Bizim bu işin içine girmemizin sebebi esnaftan ve KOBİ'lerden sorumlu Bakan olduğumuz içindir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: