Öncelik reel sektörün yaşamını devam ettirmesidir

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, küresel krizin yaşandığı bir dönemde öncelik sırasının değiştiğini ifade ederek "Geçmişte enflasyon gibi öncelik olan bir çok faktör öncelik sırasını kaybetmiştir. Bugün öncelik reel sektörün yaşamını devam ettirmesidir, ihracatçının yeni pazarlara girmesidir" dedi.

Beylikdüzü TÜYAP'ta düzenlenen 21. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA) açılışında konuşan Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 1994 yılında ve 2001 yılında kriz yaşadığını hatırlatarak bugün yaşanan krizde hiç kimsenin tecrübe sahibi olmadığını ifade etti.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin krizden etkilendiğini ifade eden Çağlayan "Türkiye gümrük duvarlarını açmasaydı belki bu krizden daha az etkilenirdi. Ancak Türkiye dünya ülkesi, küresel bir oyuncudur. Dünyanın 17. Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisidir. Kriz olmasına rağmen Türkiye'nin 780 milyar dolar GSMH'ya ulaştı. Kişi başına milli gelirin 10 bin 500 dolara yaklaştı. Bunlar Türk özel sektörünün dinamizmi sayesinde oldu" dedi.

Çağlayan, Amerika'ya ve Avrupa'ya yapılan 132 milyar dolarlık toplam ihracatın yüzde 90'ını sanayi mamüllerinin oluşturduğunu belirterek "Bundan gurur ve şeref duyuyoruz. Türk sanayisinin dünya piyasasındaki teknolojiyle beraber nereye geldiğinin göstergesidir. Kolay değil dünya'ya mal satmak. Her babayiğidin harcı değildir. Dünya da böylesine rekabetin yaşandığı bir dönemde bunlarla rekabet etmek kolay değil" şeklinde konmuştu.

Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizin mal sattığınız Avrupa ve ABD pazarları çökmüş, Amerika başta olmak üzere Avrupa'da onlarca banka batmış. Finans dünyası çökmüş. Bugün Avrupa 2009 yılında kendisine küçülmeyi hedef haline getirmiş. Böylesi bir ortamda Türkiye de tek bir banka bile batmamış tek bir bankanın fonu bile batmamış. Burnu bile kanamadı. Merkez bankası 24 saat dolar basıyor. Bugün Avrupa Merkez Bankası euro basıyor. Tabii ki böylesine bir ortamda bizim alacağımız tedbirlerde doları, euro'yu basamayacağımıza göre bütçe açığı vermek durumundayız. Bunda utanılacak bir şey yok. Geçmişte enflasyon gibi öncelik olan bir çok faktör öncelik sırasını kaybetmiştir. Bugün öncelik reel sektörün yaşamını devam ettirmesidir, ihracatçının yeni pazarlara girmesidir, benim istihdam ettiğim milyonlarca çalışanın işini aşını kaybetmemesidir. Bugün öncelik iş piyasasına katılan 700 bin insana iş bulma meselesidir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Çağlayan, şu ana kadar 5 paket açıklandığını, bu 5 pakette toplam 36 milyar dolarlık bir finansman ortaya çıktığını çalışmaların devam ettiğini, kredi garanti fonuna hazinenin 1 milyarlık bir kaynak aktaracağını kaydetti.

Yeni bir yatırım teşvik sistemi hazırladıklarına ve Bakanlar Kuruluna sunulacağına bildiren Çağlayan, burada yüksek rekabet gücü, yüksek katma değer ve yüksek teknoloji olmak üzere 3Y'ye önem verdiklerini ifade etti.

Fuara alanını gezerken gazetecilerin sorularını Bakan Zafer Çağlayan ihracattaki düşüşe ilişkin bir soruya karşılık, Türkiye'nin 132 milyar dolar ihracat yaptığını ve bunun ağırlıklı olarak Avrupa ve ABD'ye yapıldığını ifade ederek, " Bizim ihracat yaptığımız pazarlara sıkıntı yaşanıyor. Bizim ihracatımızın daralması kadar normal bir şey olabilir mi? Şu ana ne yapıyoruz? Bir taraftan iç pazar bir taraftan da yeni pazar arayışları noktasında ihracatçılarımıza gerek Eximbank gerek KOSGEB noktasında çok önemli destekler veriyoruz. Tekrar ifade ediyorum ki geçen yıl ki GSMH'ye baktığınızda yüzde 25 ihracat yüzde 75 iç pazar var. Yani ihracatımızı yapmış olduğumuz pazarlarda daralma yaşayacağız" dedi.

Reklam
Reklam

Yeni teşvik sistemiyle ilgili soruya Çağlayan "Bu ay zannediyorum ki bakanlar kurulunda görüşülecek. Bakanlar Kurulunda sunumunu yaparız. Bakanlar Kurulundaki sunumdan sonra sayın Başbakanımızın, bakan arkadaşlarımızın konu üzerindeki görüşlerinin netleşmesiyle yeni teşvik sistemini açıklayacağız. Bekleyin hep beraber sonuçlarını göreceğiz. Çünkü daha üzerinde tartışılacak konular var. 4 bölgeye ayırıyoruz. Birbirinden farklı teşvik yoğunluğu olan 4 bölge olacak. Sektörlerimiz yüksek katma değere, yüksek teknoloji ve yüksek rekabet gücüne sahip sektörler olacak. Bir de proje bazlı dediğimiz, Türkiye için hayatiyet arz eden, istihdamıyla, teknolojisiyle yabancı sermayesiyle, sektörlerin yatırım cinslerine, miktarlarına göre farklılık arz eden bir yapımız olacak" şeklinde konuştu.