Rafet El Roman ile düet yaptığı “Aşk-ı Virane” şarkısıyla ünlenen Yusuf Güney, şarkılarından çok aşk hayatıyla gündeme geldi. Adı önce Ece Erken, ardından İzel ve son olarak da Almeida Abazi ile anıldı. “Bu haberlerin hepsi yalan” diyen genç şarkıcı, çareyi kendini eve hapsetmekte buldu! İşte Sinem Vural'ın söyleşisi:
Aşk hayatınız bu ara biraz karışık galiba...
Sormayın... Aşk hayatımla ilgili haberler, Ece Erken ile başladı. Yakın arkadaşım olduğu için, sahne aldığım yere beni izlemeye geldi. Bana destek olmak için hemen hemen her gece gelmeye başlayınca, “Aralarında kesin aşk var” deyip yazdılar. Üstelik Ece evli! Ne cüretle yazdılar bilmiyorum... Sonunda çıktım, “Kardeşim o benim” dedim ve konuyu zorla kapattık. Hemen arkasından, eski kız arkadaşımla çekilmiş fotoğraflar çıktı meydana. Ardından da “İzel ile Yusuf aşk yaşıyor” diye yazdılar.
[**
Siz neden sinirleniyorsunuz? Erkekler değildir ki zan altında kalan...
İşte sorun ben değilim zaten, onların hayatları... Neticede erkek kısmı “Çapkınım, hovardayım” der, devam eder. Ama aşk yaşadığımı söyledikleri kişi, benim ‘abla’ dediğim insan! 24 yaşındayım, benden beş yaş büyük birine bile abla, abi derim. “İzel Abla’yla niye böyle bir şey yazdınız” deyince, “40 yaşında kadınla beni nasıl yazarsınız” demiş oldum. Bir de belgeleri olsa tamam diyeceğim, benim albüm fotoğrafımın yanına onun fotoğrafını koyup haber yapıyorlar!
*****
Almeda Abazi aşkı nereden çıktı peki?
“Beni İzel Abla’yla yazmayın, yazacaksanız Beyonce ile, Mariah Carey ile Almeda Abazi ile yazın” dedim. ısimleri sıraladım ama diğerleri unutuldu, Abazi yazıldı! Ben onun da basında çıkan sözleri söylemediğini, yönlendirildiğini düşünüyorum. “17 yaşındayım, benim bir ailem var, onun laflarından çok rahatsız oldum” demiş güya. Yuh! Kendisiyle hiçbir diyaloğum yok. Ne bir kere gördüm ne de birinden numarasını istedim...
[**
Hoşlanmıyordunuz yani...
Hoşlansam böyle mi söylerim? Telefon numarasını bulur, arar konuşurum. Tanışmadık bile diyorum. Ben ne çekiyorsam, bu dilimden çekiyorum! Bu nedenle bir röportajımın başlığı “Kamyon şoförüydüm” diye çıktı. Şakayı ciddiye aldılar yani. İngiltere’de pazarlama müdürüydüm halbuki. Nasıl konuşmam gerektiğini kafama vura vura anlatıyorlar.
Hatanız yalnız olmak sanırım...
Bulacağım bir gün bir tane. Takacağım koluma, Reina’ya da Sortie’ye de gidip fotoğraf çektireceğim. O zaman rahat bırakırlar herhalde.
*****
Bu haberlerden sonra hayatınıza daha bir özen göstermeye başlamışsınızdır...
Albüm çıkalı daha yeni bir sene oldu. 7-8 aydır bu ülkedeyim, düzeni bilmiyorum. Ama artık o kadar dikkat ediyorum ki, ev kuşu oldum. Daha 24 yaşındayım ama bir şey yapamıyorum. Neden? Hayranlarım yanlış düşünmesin, üzülmesin, “şöhrete kapıldı, kendini kaybetti” demesin diye...
[**
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünmediniz mi?
Bu işe başladığımda bana da güzellerle yakalanmamı önerdiler ama “Böyle olmaz” dedim. Burada olmazsa zaten gider Londra’da işimi yapmaya devam ederim. Orada durumum da iyi. Keyfim yerinde olur.