"Önemli dönemece girdik"

TRABZON (İHA) - Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye'nin Kopenhag Zirvesi'nde müzakere tarihi konusundaki beklentilerini tam olarak karşılayamadığını, ancak önemli bir dönemece girdiğini belirtti.

Trabzon Zorlu Grand Otel'de düzenlenen 6. Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD) Zirvesi'nde konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özilhan, Türkiye'de işsizlik sorununu çözecek olan yatırımların önünde duvarların yükseldiğini belirtti. İşsizlik oranını düşürecek büyüme hızını yakalayabilmek için makro ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini ifade eden Özilhan, "İstikrar programının 3 temel ayağı titizlikle muhafaza edilir ve bunların gerekleri yerine getirilirse en geç 2 yıl içinde ekonomide kalıcı bir istikrar tesis edilebilir. İlk sırada kamu kesiminin borçlanma gereğini düşürme zorunluluğu yer almaktadır. Bunun için mutlaka ve mutlaka kamu kuruluşlarının ihtiyaçları ve büyüklükleri yeniden tanımlanarak bütçe ve idari yapıları buna göre düzenlenmelidir" dedi.

Reklam
Reklam

"KAMU REFORMU YAPILMALIDIR" Kapsamlı kamu reformu yapılması gerektiğini vurgulayan Özilhan, "Kamu reformu hayata geçirilmediği sürece, kamu harcamalarını kontrol altına almak mümkün olmaz. Ayrıca kamu eliyle yapılacak her türlü harcamanın, gerçekleştirilecek her yeni projenin sağlıklı kaynaklara sahip olmasına özen gösterilmesi gerekir. 2. olarak ekonomiyi şoklar karşısında dirençli kılabilmek için mevcut borç yükünün azaltılması zorunluluğu gelmektedir. 2002-2004 dönemi için öngörülen faiz dışı konsolide bütçe fazlası rakamları tutturulmadan iç ve dış borç stokunun GSMH'ya oranın azaltılması mümkün gözükmemektedir. Yani faiz dışı fazlanın titizlikle korunması gerekmektedir. 3. olarak istikrar programından hızlı ve sürdürülebilir bir büyümeye geçebilmek için enflasyonun düşürülmesi ve kontrol altında tutulması gelmektedir. TÜSİAD tarafından yapılan araştırma göstermektedir ki, enflasyonu örneğin yüzde 40'tan 20'ye indirmemiz uzun vadede yıllık büyüme hızımızı yaklaşık 2-3 puan artırabilecektir. Bu 3 ana gereklilik birarada ve tavizsiz yerine getirildiğinde Türkiye'nin düze çıkmaması için bir neden yoktur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Alınan kararların istikrarlı bir şekilde hemen uygulamaya geçilmesi gerektiğini de kaydeden Özilhan, "Tabii uygulamada kararlılık ve tutarlılık ile ekonominin merkezi olarak yönetimi burada kilit rol oynamaktadır. Hükümetin son dönemde sergilediği görüntü, birbirleriyle çelişen beyanlar, bu konuda endişemizi üzerimizden atmamızı engellemektedir" şeklinde konuştu.

İstihdam sağlamanın yolunun yüksek ve istikrarlı büyüme temposundan geçtiğini belirten Özilhan, tarım dışı işsizliği bugünkü düzeyi olan yüzde 13 seviyesinde tutmak için bile yılda yüzde 5'lik bir büyüme sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

"YÜKSEK MİKTARDA YABANCI SERMAYENİN GİRİŞİ SAĞLANMALIDIR" Yüksek miktarlarda yabancı sermaye girişinin sağlanması gerektiğini söyleyen Tuncay Özilhan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye'nin AB üyelik sürecinin önemi bu nedenle bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Türkiye Kopenhag Zirvesi'nde müzakere tarihi konusundaki beklentilerini tam olarak karşılayamamıştır. Ama üyelik sürece ile ilgili kesin ifadeler içeren Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'yi kendi geleceğinin bir parçası olarak gördüğünü resmi olarak teyit eden bir karar ortaya çıkarmıştır. AB'nin tarihinin en büyük genişlemesine kurumsal ve ekonomik etkilerini sindirmek için zamana ihtiyaç duyması doğaldır. Öte yandan Türkiye, üyeliği ile birlikte AB için dengeleri ciddi bir biçimde değiştirecek büyüklükte bir ülkedir. Nüfusumuz yaklaşık olarak yeni üye olan on ülkenin nüfusuna eşittir. Demografik ağırlık AB için güç dengelerinde tek kurumsal kriterdir. Bu nedenle bizim boyularımızdaki ülkelerin AB'ye girişi hep sancılı olmuştur. Türkiye AB ile ilişkilerinde belki de son önemli dönemece girmiştir. Bu tarihsel dönemecin yoldan çıkmadan alınabilmesi için kararlı ve direnç gereklidir. Bu bağlamda Avrupa politikamız duygusallıktan uzak, soğukkanlı, akılcı ve gerçekçi olmalıdır."

Reklam
Reklam