Roma (AA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema, bugün İtalya'nın başkenti Roma'da katıldıkları Üçünçü Türkiye-İtalya Forumunda ortak bir basın toplantısı düzenledi.
İtalya Dışişleri Bakanlığı binası Farnesina Sarayında ikili bir görüşme yapan bakanlar, daha sonra da Villa Miani'de düzenlenen foruma katılarak birer konuşma yaptılar.
Gül, Villa Miani'de düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki tartışmalarla ilgili olarak, "Türkiye için önemli olan AB'yle üyelik müzakerelerini başarılı biçimde tamamlamaktır. Bu, Türkiye'nin transformasyonudur. Bu, herkesin yararınadır" dedi.
Türkiye'nin AB üyeliğinin hemen gerçekleşecek bir mesele olmadığına dikkati çeken Gül, şunları söyledi:
"Avrupa ülkelerinin çoğunda kafaların karışık olduğunu görüyorum. Şunu hatırlatmak istiyorum. 3 Ekim 2005'te müzakereler başladı. Müzakerelerin hedefi de bellidir. Tarama faslı tüm fasıllarda tamamlandı. Bir fasılda da fiili müzakere için açılım yapıldı ve kapatıldı. Diğer pek çok fasılda da Türkiye pozisyon kağıdını hazırladı ve gönderdi. Burada önemli olan müzakere sürecini tamamlamaktır."
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik ekonomik izolasyonun sona erdirilmesi konusunda AB'nin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini Gül, şunları söyledi:
"Biz limanlarımızı açabiliriz. Ama AB'nin bu konuda verdiği bir söz var. Kuzey Kıbrıs Türklerine ambargo devam ederse, ben böyle bir şeyi nasıl yapabilirim? Demokratik bir ülkede bunu yapamazsınız."
İtalya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı D'Alema ise basın toplantısında yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin AB üyeliğini Avrupa'nın da yararına bir gelişme olarak gördüklerini söyledi.
D'Alema, basın toplantısının Türkiye hakkındaki ilerleme raporunun yayımlandığı güne rastlamış olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"İlerleme raporu konusunda benim Türk dostlarıma çağrım şudur: Türk dostlarımız, ilerleme raporunuz abartılı bir kaygı kaynağı haline getirmemelidirler. Türkiye ilerleme raporunda olumlu noktalar bulunabileceği gibi eleştiriler ve uyarılar da yer alabilir. Ancak bu durum, Brüksel'le ilişkiler çerçevesinde normal bir olgudur."