Önemsiz diyerek geçmeyin! Mutlaka doktora başvurun

Yağ bezesi olarak bilinen lipom genellikle zararsız görülüyor. Toplumda sıklıkla görülen lipomların birçoğu zararsız olsa da bazı durumlarda tehlikeli durumlar meydana gelebiliyor. Sağlığınız için görülen lipomları göz ardı etmemeniz gerekiyor. Yağ bezeniz varsa mutlaka doktora başvurmalısınız.

Yağ bezeleri kol, bacak, sırt ya da vücudun başka yerlerinde görülebiliyor. Küçük bir yumru olan yağ bezeleri genellikle önemsiz olsa da bazen ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Neden olduğu belirlenemeyen yağ bezeleri hakkında bilinçli olmak gerekiyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş; basit bir yağ bezesi olarak görülen şişliklerin aslında kötü huylu tümör olabileceğini belirterek, kesin teşhis ve tedavi için mutlaka Ortopedik Onkoloji hekimine başvurulması gerektiğini söylüyor. Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, yağ bezesi hakkında bilinmesi gereken 5 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Reklam
Reklam

KENDİLİĞİNDEN KÜÇÜLMÜYOR

Çoklu yağ bezesi olan kişilerin üçte birinde ailesel yatkınlık görülürken, çoğu zaman yağ bezelerinin neden kaynaklandığı bilinmemektedir. Kilolu hastalarda daha sık karşılaşılırken, hızlı kilo alımı döneminde yağ bezesinin boyutu da büyüyebiliyor. Ancak kişinin kilo vermesiyle yağ bezelerinin boyutunda küçülme olmuyor.

ŞİKAYETE YOL AÇMAYABİLİYOR

Yağ bezeleri çoğunlukla hiçbir şikayete yol açmazken, çok büyük yağ bezeleri damar ve sinir basısına neden olarak ağrı, uyuşma ve karıncalanma şikayetlerine neden olabiliyor. Kolunuz, bacağınız ya da sırtınızdaki yağ bezesinin uzun zamandır var olması, küçük olması, ağrı yapmaması ve büyümemesi tümörün iyi huylu olduğu algısına neden olmasın! Zira bu yanlış inanış, tanı ve tedavide gecikmelere yol açıyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR

Kötü huylu yumuşak doku tümörleri, iyi huylu yumuşak doku tümörlerine göre çok daha nadir görülse de, bu şişlikler kötü huylu yumuşak doku tümörünün belirtisi de olabiliyor. Hastalar genelde yavaş büyüyen şişliğin son zamanlarda boyutunun hızlı artışı nedeniyle hekime başvuruyor. Özellikle derin yerleşimli, hızlı büyüyen, sert ve ağrılı şişlikler kötü huylu olması açısından ayrıca uyarıcı olmalıdır. Kesin teşhis ve tedavi için zaman kaybetmeden Ortopedik Onkoloji hekimine başvurulması gerekir.

Reklam
Reklam

KESİN TANI KONULMALI

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş “Buradaki en önemli nokta; mevcut şişliğin iyi huylu yağ bezesi olup olmamasının kesin bir şekilde ortaya konmasıdır. Detaylı muayene sonrası MR ile büyük bir oranda yağ bezesinin tanısı konulabilir. Sadece Ultrasonografi ile tanı koymak doğru olmayabilir. Şüpheli durumlarda biyopsi yaparak tanıyı kesinleştirebiliriz. Tanısı kesinleşmemiş hiçbir tümör ameliyat ile çıkarılmamalıdır” diyor.

DOĞRU TEDAVİ ÖNEMLİ

Yağ bezelerinin çoğu takip edilirken, özellikle şikayete neden olan büyük yağ bezelerinin ameliyat ile nispeten basit bir şekilde çıkarıldığını, ameliyat sonrası düşük de (yüzde 5) olsa tekrarlama riski olduğunu belirten Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş şöyle konuşuyor: “Yağ bezelerinin aksine kötü huylu yumuşak doku tümörlerinin tedavisi çok daha özelliklidir ve bu konuda deneyimli Ortopedik Onkoloji hekimi tarafından bu süreç yürütülmelidir. Akciğer başta olmak üzere başka organlara sıçrama ihtimali olan kötü huylu yumuşak doku tümörlerinin asıl tedavisi, tümörün ameliyat ile geniş sınırlarla temiz bir şekilde çıkarılmasıdır. Ameliyatı kolaylaştırmak, tümörü komşu damar sinirden sınırlamak, tekrarlama ihtimalini azaltmak için cerrahi öncesi ya da sonrası radyoterapiye (ışın tedavisi) başvurulur. Özellikle sıçrama (metastaz) varlığında, belirli alt tiplerde, derin yerleşimli ve büyük tümörlerde kemoterapi uygulanabilir. Kötü huylu yumuşak doku tümörü nedeniyle tedavi uygulanmış hastalar belirli aralıklar ile uzun yıllar boyunca tekrarlama ve sıçrama açısından takip edilmelidir.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: