LEFKOŞA (İHA) - KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Rumlar'ın yaptığı önerilerini reddetmediklerini, ama tartışmaya değer de bulmadıklarını ifade etti. Önerilerin Kıbrıs Türk'üne hiçbir şey vermediğini, ihtiyaçların ve gerçeğin uzağında olduğunu belirten Talat, güven yaratıcı önlemlerin kalıcı bir çözümün yerini tutamayacağını vurguladı.
Talat, bugün öğleden sonra Dışişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda yabancı basın mensuplarına Kıbrıs sorunundaki son gelişmeleri anlattı ve sorularını yanıtladı. Yakın zamana kadar adanın bölünmüşlüğüyle ilgili Kıbrıslı Türkler'in suçlandığını, Rumlara bakış açısından ise tam tersi bir durumun söz konusu olduğunu belirten Talat, 24 Nisan referandumundan sonra çok şeyin değiştiğini kaydetti. Kıbrıs Türk'ünün adanın yeniden birleşmesi isteğini net bir şekilde ortaya koyduklarını söyleyen Talat, Rumlar'ın da aynı referandumda hayır demesiyle yeni bir atmosferin ortaya çıktığını söyledi.
İzolasyonların adil olmadığını vurgulayan Talat, bunun bir "ceza" olduğunu ve Rumlar'ın dileği doğrultusunda yapıldığını ifade ederek, bir toplumun kendi geleceğiyle ilgili karar vermesinin normal olduğunu, ancak başka bir toplum hakkında karar vermesinin doğru olmadığını söyledi.
"KIBRIS TÜRK'Ü CEZALANDIRILMAYI HAK ETMİYOR"
Kıbrıs Türk'ünün izolasyona son verme arayışında olduğunu, cezalandırılmayı hak etmediğini dile getiren Talat, izolasyonların kaldırılmasından havalimanına direkt uçuşların sağlanmasını, limanların serbest ticarete açılmasını, ayrıca Rumlar'ın limanlar ve diğer konularda Kıbrıs Türk'ü ile temasa geçmek isteyenlere karşı tehditkar tutumlarından vazgeçmelerini kastettiğini anlattı.
AB'nin kuzeyle ilgili hazırlıkları konusunda bilgi veren Talat, AB'nin yapacağı açılımların bugünlerde Konsey'de ele alınmakta olduğunu söyledi. 259 milyon Euro'luk finansal desteğin de söz konusu olduğunu anlatan Talat, Kıbrıs Türk'ünün sadece ekonomik izolasyonların değil, seyahat, kültür ve spor dahil tüm kısıtlamaların kaldırılmasını istediği ifade etti. Kıbrıs Türk'ünün çözüm vizyonunu kaybetmediğini ve adanın birleştirilmesini istediğini belirten Talat, "Kıbrıs Türk'ü bölücü değil ve bu da 24 Nisan referandumunda ispatlandı" dedi.
Yeniden değerlendirme yapma sırasının Rumlar'da olduğunu söyleyen Talat, Rum önerilerinin daha çok güven yaratıcı olduğunu, ancak izolasyonların sona erdirilmesiyle ilgili bir şey bulunmadığını, askeri konularla ilgili önerilerinin ise yerinde ve güncel olmadığını, gerçeklerle bağdaşmadığını, Yeşil Hat'ta tansiyonun yüksek olmadığını vurguladı.
Yararlı ve güncel oldukları sürece güven yaratıcı önlemlere karşı olmadıklarını belirten Talat, ancak bunların gündem değiştirmekten başka işe yaramayacağını, kendilerinin kalıcı çözüm istediğini, bu önerilerin de kalıcı çözümün yerini tutamayacağını vurguladı. Kıbrıs Türk'ünün taahhütlerini yerine getirdiğini, yeniden değerlendirme için şimdi sıranın Rumlar'da olduğunu kaydeden Talat, referandumdan önce verilen sözlerle ilgili bir soru üzerine, birçok ülke ve kurum-kuruluşun bir şeyler yapmaya çalıştığını ifade etti.
"ULUSLARARASI HUKUK, YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERLE ÇATIŞIYOR"
Uluslararası hukuk ve yüksek ahlaki değerlerin çatıştığını ifade eden Talat, Kıbrıs Türk'ünün referandumda "Evet" demesine karşın dışlanmaya devam ettiğini, Rumlar'ın ise "Hayır" demelerine rağmen uluslararası topluluk tarafından dışlanmadıklarını kaydetti.
Talat, bu duruma 40 yılda gelindiğini ancak bunun süremeyeceğinin çok açık olduğunu, uluslararası hukukun Kuran-ı Kerim ve İncil gibi olmadığını, değişebileceğini, ancak bunun beklenildiği kadar süratli olmayabileceğini ifade etti. Talat çalışmalarını sürdürdüklerini, uluslararası toplulukla birçok temasları bulunduğunu anlattı.
"Başaracağımızı umuyoruz" diyen Talat, başka bir soru üzerine, Annan Planı'na göre birçok Kıbrıslı Türk'ün yerinden olacak olmasına rağmen referandumda "Evet" oyu verdiğini, Rumlar'ın ise yararına olacak bir çok nokta bulunmasına rağmen "Hayır" dediklerini, Rumlar'ın planı reddetmesine anlam veremediğini söyledi.
Talat, "Türkiye'nin AB için tarih almasının" Kıbrıs sorununu nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, bunun Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olabileceğini, ancak tam tersinin de meydana gelebileceğini ve Türkiye'nin bazı baskıları reddedemeyebileceğini söyledi.
Talat, İKÖ ile ilgili bir soru üzerine, İKÖ'den güzel bir yanıt aldığını, örgütün kararının olumlu olduğunu, ancak İslam dünyasından ekonomik işbirliği de beklediklerini belirtti. Talat, "Hem AB hem de İslam dünyası bizim için çok önemli" dedi.
Başbakan, başka bir soru üzerine iki taraf arasındaki çözümün karşılıklı istekle gelebileceğini ve tek tarafın isteğiyle çözüm olamayacağını vurguladı.