Kına gecesini farklı şehirlerdeki arkadaşlarının da katılımıyla çevrim içi görüntülü konuşma imkanı sağlayan uygulama aracılığıyla gerçekleştiren Pınar Gürkan ve Mutlu Toksöz çifti, İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki nikah törenlerinin koronavirüs pandemisi dolayısıyla iptal edilmesinin ardından İstanbul'da dünyaevine girdi.
Bakırköy'deki Yunus Emre Kültür Merkezi'nde evlenen çift ile nikah şahitleri, maskeleri ile salona giriş yaparken, bir nikah şahidi çifte "Sizin için düğünlük maskemi taktım da geldim." esprisi yaptı. Çift ve şahitler, vücut ısıları ölçüldükten sonra tören alanına alındı.
Başta birinci derece akrabaları olmak üzere yakınlarına "evde kal" çağrısında bulunan ve bu sebeple sınırlı sayıda şahidin huzurunda dünyaevine giren çift, nikah törenlerini merak eden ve bu anlara "sanal şahitlik" etmek isteyen yakınları için internette canlı yayın yaptı. Görüntüleri cep telefonları aracılığıyla farklı uygulamalarla izleyenlere aktaran çiftin yakınları, bir yandan törendeki gelişmeleri yorumlarken, diğer yandan katılımcıların sorularını yanıtladı.
Görüntülü konferans imkanı sunan uygulamaları kullanarak katılımcıları mutluluklarına ortak eden çift, tebrikleri de online şekilde kabul etti.
Evlilik cüzdanını alır almaz eşinin ayağına basan Pınar Gürkan, aynı dernekte farklı şehirlerde faaliyet yürüttükleri eşi ile iki yıl önce tanışıp evlenme kararı aldıklarını söyledi.
Annesinin Ankara'da olduğunu, törene babası ve kız kardeşinin katıldığını belirten Gürkan, eşinin annesinin de Adana'da olduğu için törene katılamadığını kaydetti.
"Sosyal ortamlardan destek alarak nikahımıza onları da dahil etmiş olacağız." diyen Gürkan, yakınlarının törene katılımlarından ziyade sağlıklı olmalarının daha önemli olduğunu dile getirdi.
ONLİNE KINA GECESİ
Yaptıkları online kına gecesi etkinliğine de değinen Gürkan, şöyle devam etti:
"Her şeyimiz iptal oldu. Arkadaşlarım uzaktaydı. Biz de İstanbul'da tek başımıza kalmıştık. Öyle olunca arkadaşlarım dediler ki 'hadi internet ortamında bir eğlence yapalım.' İnternet ortamında, herkesin toplanabileceği bir platformda buluştuk. Orada hep beraber müzikler çalındı, herkes olduğu yerde oynadı, eğlendi. Çok da nasıl bir şey olacağını bilmiyorduk açıkçası, birlikte olmaktı, zaman geçirmekti amacımız. Çok eğlenceli olmaya başladı. Herkes kendi ortamında yiyip içip sohbet ederken, çok tatlı olmaya başladı. Sonrasında bir arkadaşım 'hadi herkes mum yaksın, tam bir kına konsepti olsun.' dedi. Kına kıyafetim olmadığı için kafama bir tane kırmızı bluz takmıştım, ondan şapka yapmıştım. Sonra herkes mum yakınca büyülü bir ortam oldu. Yanımdaki komşum, beraber karantinada kaldığımız kişi, o da çevremde döndü bir kına gecesi gibi. Bilgisayara baktığımda inanılmaz bir şeydi. Annelerimiz oradaydı, onlar da ağlıyordu. Çok duygusal bir ortamdı."
(AA)