Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi olan Onur Alp Eker, Kurban Bayramı'nın 1'inci günü, Pursaklar ilçesinde dedesi Zühtü Erdoğan'ın dağlık alana kaçan kurbanlığını yakalamak için peşinden gidince kayboldu. Bayramın 3'üncü günü akşam saatlerinde kaybolduğu yerden yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta dere yatağının kenarında Onur Alp Eker'in cansız bedenine ulaşıldı. Eker'in cesedini, arama çalışmalarına gönüllü olarak katılan bir genç buldu. Onur Alp Eker'in cenazesi Ankara Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.
Onur Eker'in kaçan kurbanlıktan önce komşularına ait 3 kurbanlığın kesimi sırasında çekilen son görüntüsü ortaya çıktı. Onur Alp Eker'in, görüntüde kurbanlık kesilirken dedesine yardım ettiği görüldü. Görüntüde Zühtü Erdoğan kurbanlık koyunu keserken, torunu Onur Alp Eker'in de hayvanı tutması yer aldı. Eker'in, kaybolduktan sonra Çalseki köyü mevkisinde görüldüğü ve o bölgedeki evin güvenlik kamerasına yansıdığı yönünde basında yer alan görüntünün ise ona ait olmadığı ortaya çıktı. Görüntüdeki kişinin Onur Alp Eker'i arama çalışmalarına katılan bir gence ait olduğu tespit edildi.
Onur Alp Eker'in dedesi Zühtü Erdoğan da güvenlik kamerasına yansıyan kişinin torunu olmadığını belirtti. Erdoğan, "İlk gün aramaya başladığımız yerden devam etseydik Onur'un cenazesinin bulunduğu yere giderdik. Çünkü önümüzde 3 kilometre ilerideymiş. Ancak 10 kilometre sağ tarafta 'Çalseki köyünün girişinde çoban görmüş' dediler. Oraya gittik. Orada kamera var. Emniyet tarafından incelendi. Yürüyen bir çocuk çıktı. Çocuk arkadan Onur’a benziyor. Onun da saçları uzun, elinde bir sopayla yürüyor. 'Herhalde bu' dedik. Aklı başında olmayan bir yürüyüştü. O fotoğraf yanılttı. O fotoğraf niye çıktı? Başka birisinin oğluymuş. Bu da bir duvar. O çocuk orada 2 gün oyaladı bizi. Sonradan kaybolduğu yerin devamında bulundu" diye konuştu.
Zühtü Erdoğan, Onur'un cenazesini kaybolduğu yerden 12 kilometre uzaklıkta bulduklarını ve bölgedeki köpeklerden korktuğunu tahmin ettiklerini söyledi. Erdoğan, "12 kilometre güneşin altında giden bir çocuk. İlk köpeklerden korkmasından dolayı tahminimize göre bir sersemleme var. İlk gördüğüm zaman cenazesini 'herhalde öldürüp atmışlar' dedim. Kurbanı keserken cüzdanını eve bırakmıştı. 50 metre ötesinde bir ev var. O bölgede domuz çok olurmuş. İyi ki domuzlara rastlamamış. Domuzlar yeseydi biz ne yapardık? Şimdi bizi teselli eden cenazesi bulundu. Götürdük mezarımız var. Köpeklerin Onur’a ilk havladığı yere saat 17.00 sıralarında gittim. 'Buraya gelmez, burada ne işi var' deyip arabadan inmedim. Geri döndüm geldim. Orada inip o eve sorsam oradaki kadın görmüş onu" ifadelerini kullandı.
Zühtü Erdoğan, torununun hiçbir rahatsızlığı olmadığını dile getirerek, "Çok sağlıklı bir çocuktu. Lise döneminde futbol oynuyordu. Hareketli bir çocuktu. Biz Onur'un yanında 'üzülür' diye sesli konuşmazdık. Ailede kimsenin birbiriyle sıkıntı yaşamasını istemezdi. Pandemi döneminde bir dişçinin yanında çalışmaya başlamıştı. Bana 'Büyükbaba dişçide çalışıyorum. Buraları süpürüyorum, çay dolduruyorum her şeyi yapıyorum' dedi. O kaçan kurban benim kurbanımdı. O gün 3 kurban kestik, son kurbanı kesecektik. O gün içeriye girdi espriyle 'hazır mı her şey kestiniz mi kurbanları?' dedi. Çok espriliydi. Ufku geniş, saygılı beyefendi bir çocuktu. Yaşından çok büyük olgunluktaydı. Onur’un bu ülkeye çok faydalı bir kişi olacağını hissediyordum, nasip olmadı" dedi.
Öte yandan ilk incelemede Onur Alp Eker'in vücudunda delici, kesici, ateşli silahlı yara izine rastlanılmadığı belirtildi. Onur'u kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu raporuyla ortaya çıkacak.
DHA