Ergenekon davasında, eski Organize Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu'nun tanık sıfatıyla dinlenmesine devam edildi. İstihbarat Şube Müdürlüğü polisleri tarafından operasyona ilişkin bilgi ve adreslerin getirildiğini ifade eden İhtiyaroğlu, kendilerinin de gerekli izinleri alarak operasyonları gerçekleştirdiklerini anlattı. İstihbarat Şube'nin zaman zaman hatalar yaptığını belirten İhtiyaroğlu, Adnan Hoca'nın adresi diye kendilerine verdikleri adrese yapılan operasyonda bir milletvekili köpeği ile karşılaştıklarını söyledi. İhtiyaroğlu, köpeğe ateş eden Organize Şube polislerinin bu nedenle yargılandıklarını anlattı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 240. duruşmasına Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan ve Ümit Oğuztan katıldı. Son duruşmalarda dinlenen ses kayıtlarında kendisine Organize Şube Müdürlüğü'nde gözaltında bulunduğu sırada işkence yapıldığı iddialarına ilişkin ses kayıtları dinlenen Oğuztan, jandarma görevlisi tarafından Saçan'dan uzak bir bölüme oturtuldu. Oğuztan'ın, çekingen tavırları dikkat çekti.
Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, önceki duruşmada Tuncay Güney'in mülakatı ile ilgili Organize Şube Müdürlüğü'nde alındığı iddia edilen ses kaydının dinlenme işleminin tamamlandığını hatırlattı. Bu ses kaydında, tutuksuz sanıklardan Ümit Oğuztan'a gözaltında işkence yapıldığına ilişkin sesler bulunduğu iddia ediliyordu. Dönemin Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu'nun da aralarında bulunduğu polisler hakkında bu konuda soruşturma açılmış ve soruşturma sonunda takipsizlik kararı verilmişti. Bugünkü duruşmada Çalmuk, İhtiyaroğlu'nun ifadesinin alınma işlemine devam edeceklerini açıkladı.
Daha sonra da savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tanık İhtiyaroğlu'na bazı soruları olduğunu belirterek söz istedi. Savcı Pekgüzel'in soruları üzerine İhtiyaroğlu, Organize Şube Müdürlüğü'nde nasıl göreve başladığını anlattı. Kendisinin asayiş kökenli olduğunu belirten İhtiyaroğlu, "Benim bilgim dışında yukarıdan bir görevlendirme ile Organize Şube Müdürlüğü'ne tayin edildim." dedi.
İhtiyaroğlu, Pekgüzel'in soruları üzerine yapılacak operasyonlara ilişkin istihbarat bilgileri, adresler ve isimlerin, konusuna göre İstihbarat Şube polislerince Terörle Mücadele Şubesi ya da kendi şubelerine verildiğini anlattı. Daha sonra da kendilerinin gerekli mahkeme izinlerini alarak gerekli telefon dinlemesi, takip ya da projeli çalışmayı, müteakiben de operasyonu gerçekleştirdiklerini söyledi. İhtiyaroğlu, "İstihbarat şube bize verdiği istihbarat çalışmalarında genellikle herşey hazır, sadece izin alınıp operasyon yapılacak şekilde bilgiler verirlerdi." dedi.
İstihbarat Şube Müdürlüğü ile kendileri arasında mantık farkı bulunduğunu ve zaman zaman anlaşamadıklarını da anlatan İhtiyaroğlu, "Mantık farkı nedeniyle hatalar da yaparlardı. Hatta Adnan Hoca ile ilgili yaptıkları istihbarat çalışmasında Adnan Hoca'nın bulunduğu evin adresini bize yanlış verdiler. Adresi yanlış tespit etmişler ve bizi yanlış eve yönlendirdiler. Operasyonda Adnan Hoca yerine bir milletvekili köpeği ile karşılaşmış bizim ekip. Köpek saldırdığı için ateş etmişler. Milletvekilinin şikayetçi olması üzerine de yargılandılar." diye konuştu.
İstihbarat Şube görevlilerinin çalışmaları ile ilgili bilgiler veren İhtiyaroğlu, Sedat Peker'in gözaltına alındığı operasyon ile ilgili de ilginç açıklamalar yaptı. İhtiyaroğlu, Beykoz'da yaptıkları operasyona ilişkin "Operasyonu tamamladığımızda içeri girmeden önce istihbarat polisleri 'Önce bize 15-20 dakika müsaade edin. Biz içeride işimizi halledelim. Sonra siz girersiniz.' dediler. Adil müdür de tamam deyince bir şey diyemedim. Anladım ki içeri bir şey koyacaklardı." dedi.
Tutuklu sanık Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurga'nın da ikazı ile Başkan Çalmuk, "Eve suç delili mi koyacaklardı?" diye sordu. İhtiyaroğlu, "Hayır hayır bir düzenek koyacaklardı. Sedat Peker'in avukatı olaydan sonra bize söylediğine göre televizyonun içerisine gizli kamera ve ses kaydı cihazı yerleştirmişler. Televizyonu da yatak odasına koymuşlar." iddiasında bulundu. Başkan Çalmuk ve savcı Pekgüzel'in, bu cihazları kendilerinin koyup koymadıklarını söylemesi yönündeki soruları üzerine İhtiyaroğlu, kendilerinde bu kadar hassas cihazlar olmadığını belirterek "Bizde kravat ve saat gibi şeylere yerleştirilebilen cihazlar vardı." şeklinde konuştu. İhtiyaroğlu, "Sonra Peker'in avukatı bu gizli yerleştirilen cihazı 'Devletin malı zarar görmesin diye size getirdim.' dedi. Ancak bu cihazın bize ait olmadığını ona da söyledim. Savcılığa teslim edebileceğini anlattım ve o da savcılığa götürdü." şeklinde bilgi verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz